İdolüm John Wayne’di. Ne zaman Ankara’da Büyük Sinema’ya filmi gelse annemi zorlardım. İlk gördüğüm John Wayne filmi 1939 yapımı “Stagecoach” yani “Cehennem Dönüşü” idi. “Kahramanlar Şehri”, “Kanlı Nehir”, “Çöl Aslanı”, “Kahraman Süvariler”, “Hohdo”, “Rio Grande” asla kaçırmadığım filmleri oldu.
Tabii başka aktörlerde vardı. Alan Ladd, Glenn Ford, James Stewart, Richard Widmark, Henry Fonda, Amerikan’ın sonradan başkanı olan Ronald Reagan gibi. Ama en sevdiğim ve beni en etkileyen Fred Zinnemann’ın “High Noon” yani “Kahraman Şerif” iydi. Grace Kelly’nin de rol aldığı yapıt Gary Cooper’e yaşamındaki ikinci Oscar’ı getiren film oldu.Bence gelmiş geçmiş en güzel siyah beyaz Western’di.
Ardından 60'lı yıllarda Western filmleri romantik ve casusluk senaryoları karşısında geri plana itildi.İşte bundan faydalanan bir İtalyan yardımcı yönetmen sonradan “Dolar” trilojisi olarak adlandırılan “Spaghetti Western” ekolünün öncüsü oldu. Adı Sergio Leone idi.
Roma’daki “Cinecitta” platoları dışında açık sahneler için İspanya’nın Palma di Mayorka adasındaki vadileri kullanıyordu. İlk filmi “Bir Avuç Dolar” oldu. Amerika’dan getirttiği çakır gözlü donuk bakışlı, az konuşup kurşun yağdıran dudakları arasında mini purosunu döndüren uzun boylu Clint Eastwood birden kovboy filmlerinin yeni kahramanı oldu.
Sergio Leone dahil kimse böyle bir başarı beklemiyordu. Western modası tekrar geri dönmüştü. Hollywood’da değil İtalya’da. Sergio Leone hemen bir ikinci senaryo yazdı. Yeni filmi “Bir Kaç Dolar İçin” seyirci ve hasılat rekorları kırdı. Makarna ülkesindeki yeni akımın adı Eebette “Spaghetti Western” olacaktı.
Sergio Leone’nin filmlerindeki müzikte olağanüstü ilgi gördü. Oscar’lı maestro Ennio Marricone’de şöhrete ulaştı. Clint Eastwood, John Wayne’e ciddi rakip olmuştu. Sergio Leone Lee Van Cleef ve Eli Wallach’ı da Amerikadan ithal ederek Clint Eastwood’un karşısına çıkarttı. Böylece “İyi, Kötü, Çirkin” “Dolar” Trilojinin son ama en başarılı eseri oldu.
Üçlü vuruşma sahnesi dünya sinema literatürüne geçti. Sergio Leone daha sonra “Adsız Kahraman”, “Bir Zamanlar Batı”, “Batıda Kan Var” , “İntikam Günü”, “Yabandan Gelen Adam” gibi filmler çevirdi. Sonra sağlık sorunları yaşayınca inzivaya çekildi bir kaç senaryo daha yazdı. 30 Nisan 1989’da arkasında “Spaghetti Western” mirasını bırakarak yaşamını yitirdi.
Clint Eastwood sonrasında Hollywood’un en aranan aktörü oldu ama asıl yeteneğini kamera arkasında gösterdi. Bugün hala kendisini şöhrete ulaştıran Sergio Leone için “Her şeyimi ona borçluyum. Sergio Leone olmasaydı ben bir hiçtim” itirafında bulunmakta.
İdolüm John Wayne’di. Ne zaman Ankara’da Büyük Sinema’ya filmi gelse annemi zorlardım. İlk gördüğüm John Wayne filmi 1939 yapımı “Stagecoach” yani “Cehennem Dönüşü” idi. “Kahramanlar Şehri”, “Kanlı Nehir”, “Çöl Aslanı”, “Kahraman Süvariler”, “Hohdo”, “Rio Grande” asla kaçırmadığım filmleri oldu.
Tabii başka aktörlerde vardı. Alan Ladd, Glenn Ford, James Stewart, Richard Widmark, Henry Fonda, Amerikan’ın sonradan başkanı olan Ronald Reagan gibi. Ama en sevdiğim ve beni en etkileyen Fred Zinnemann’ın “High Noon” yani “Kahraman Şerif” iydi. Grace Kelly’nin de rol aldığı yapıt Gary Cooper’e yaşamındaki ikinci Oscar’ı getiren film oldu.Bence gelmiş geçmiş en güzel siyah beyaz Western’di.
Ardından 60'lı yıllarda Western filmleri romantik ve casusluk senaryoları karşısında geri plana itildi.İşte bundan faydalanan bir İtalyan yardımcı yönetmen sonradan “Dolar” trilojisi olarak adlandırılan “Spaghetti Western” ekolünün öncüsü oldu. Adı Sergio Leone idi.
Roma’daki “Cinecitta” platoları dışında açık sahneler için İspanya’nın Palma di Mayorka adasındaki vadileri kullanıyordu. İlk filmi “Bir Avuç Dolar” oldu. Amerika’dan getirttiği çakır gözlü donuk bakışlı, az konuşup kurşun yağdıran dudakları arasında mini purosunu döndüren uzun boylu Clint Eastwood birden kovboy filmlerinin yeni kahramanı oldu.
Sergio Leone dahil kimse böyle bir başarı beklemiyordu. Western modası tekrar geri dönmüştü. Hollywood’da değil İtalya’da. Sergio Leone hemen bir ikinci senaryo yazdı. Yeni filmi “Bir Kaç Dolar İçin” seyirci ve hasılat rekorları kırdı. Makarna ülkesindeki yeni akımın adı Eebette “Spaghetti Western” olacaktı.
Sergio Leone’nin filmlerindeki müzikte olağanüstü ilgi gördü. Oscar’lı maestro Ennio Marricone’de şöhrete ulaştı. Clint Eastwood, John Wayne’e ciddi rakip olmuştu. Sergio Leone Lee Van Cleef ve Eli Wallach’ı da Amerikadan ithal ederek Clint Eastwood’un karşısına çıkarttı. Böylece “İyi, Kötü, Çirkin” “Dolar” Trilojinin son ama en başarılı eseri oldu.
Üçlü vuruşma sahnesi dünya sinema literatürüne geçti. Sergio Leone daha sonra “Adsız Kahraman”, “Bir Zamanlar Batı”, “Batıda Kan Var” , “İntikam Günü”, “Yabandan Gelen Adam” gibi filmler çevirdi. Sonra sağlık sorunları yaşayınca inzivaya çekildi bir kaç senaryo daha yazdı. 30 Nisan 1989’da arkasında “Spaghetti Western” mirasını bırakarak yaşamını yitirdi.
Clint Eastwood sonrasında Hollywood’un en aranan aktörü oldu ama asıl yeteneğini kamera arkasında gösterdi. Bugün hala kendisini şöhrete ulaştıran Sergio Leone için “Her şeyimi ona borçluyum. Sergio Leone olmasaydı ben bir hiçtim” itirafında bulunmakta.