

Yıllardır aklımda olan turistik bir uygulamaya Malta’da tanık oldum ve ne yalan söyleyeyim gıpta ettim. Başkent Valletta’nın liman üstü ‘Upper Barraka Gardens’ parkında, ülke ile ilgili bilgiler arasında, adada çevrilen önemli filmlerin listesi ve çekim mekanlarının adı vardı. Malta ve Gozo Adalar’ı sanki açık hava setleriydi. Tabii Malta’nın doğal coğrafi yerleşimi ve ideal iklim koşullarına bir de devlet teşvikleri eklenince, Hollywood sineması yıllardır adeta burada karargah kurmuş hatta sıraya bile girebiliyor. Düşünün, Malta’da ilk film 1925’de ‘Denizlerin Evlatları’ adıyla çevrilmiş.
O günden bu yana yaklaşık 150 yapıta imza atılmış. Kaledeki önemli filmler listesi çerçevesinde James Bond serisinin bir çoğunun Malta’da çevrildiğini görüyoruz. Alan Parker’in Türk adaletine ciddi sorun yaratan 1978 yapımı ‘Gece Yarısı Ekspresi’ tamamıyla burada çekilmişti. Malta Kültür Bakanlığı burada arka arkaya stüdyolar açınca özellikle 2000 yılından sonra seyirci ve hasılat rekorları kıran ‘Gladyatör’, ‘Truva’, ‘İskender’, ‘Da Vinci Şifresi, ‘Napolyon’, ‘Temel Reis’, ‘Monte Kristo Kontu’, ‘Münih’, ‘Entebbe’de 7 Gün’, ‘Game of Thrones’. ‘By The Sea’ (Hayatın Kıyısında) Gozo Adası’nda çekilen en romantik film olarak Maltalılarca kabul edildi. Angelina Jolie’nin hem yönettiği, hem de Brad Pitt ile başrolünü oynadığı eserin koydaki platosu yabancı turistlerin uğrak yeri haline geldi. 10 yıl önce vizyona giren filmin mekanına ben de gittim ve merakımı gidermiş oldum. Bugün adada üstü açık turist otobüsleriyle ünlü yapıtların çekildiği mekanlara turlar düzenleniyor.
Malta’da film endüstrisi ülke ekonomisine bu kadar katkıda bulunurken Türkiye’nin doğal güzellikleri gözümün önüne geldi. James Bond serisinin ikinci filmi ‘Rusya’dan Sevgilerle’ de Sean Connery ve Daniela Bianchi ikilisi ve dünyada ses getiren 1964 yılında Jules Dassin’in yönettiği ‘Topkapı’ filminde başrolleri Peter Ustinov, Melina Mercouri ve Maximilian Schell paylaşmış, İstanbul için önemli bir tanıtım olmuştu. ‘Murder On The Orient Express’, ‘Taken 2’, ‘Hit Man’,’İnferno’, ‘The International’, ‘The Water Diviner’ ve ‘Skyfall’ akla gelen filmler ama gerçekten sayısı az. Sanırım bürokrasi ve kültürel tanıtım sorunları var. Küçücük bir adayı Hollywood sanki işgal etmiş. Burada çekilen son yapıt Ridley Scott’un ‘Gladyatör 2’ si. İçinde bulunduğumuz yıl 5 film daha çevrilecekmiş. Bu arada Hint film sanayi Bollywood’da Malta’yı keşfetmiş. Ne diyelim, darısı başımıza.
Yıllardır aklımda olan turistik bir uygulamaya Malta’da tanık oldum ve ne yalan söyleyeyim gıpta ettim. Başkent Valletta’nın liman üstü ‘Upper Barraka Gardens’ parkında, ülke ile ilgili bilgiler arasında, adada çevrilen önemli filmlerin listesi ve çekim mekanlarının adı vardı. Malta ve Gozo Adalar’ı sanki açık hava setleriydi. Tabii Malta’nın doğal coğrafi yerleşimi ve ideal iklim koşullarına bir de devlet teşvikleri eklenince, Hollywood sineması yıllardır adeta burada karargah kurmuş hatta sıraya bile girebiliyor. Düşünün, Malta’da ilk film 1925’de ‘Denizlerin Evlatları’ adıyla çevrilmiş.
O günden bu yana yaklaşık 150 yapıta imza atılmış. Kaledeki önemli filmler listesi çerçevesinde James Bond serisinin bir çoğunun Malta’da çevrildiğini görüyoruz. Alan Parker’in Türk adaletine ciddi sorun yaratan 1978 yapımı ‘Gece Yarısı Ekspresi’ tamamıyla burada çekilmişti. Malta Kültür Bakanlığı burada arka arkaya stüdyolar açınca özellikle 2000 yılından sonra seyirci ve hasılat rekorları kıran ‘Gladyatör’, ‘Truva’, ‘İskender’, ‘Da Vinci Şifresi, ‘Napolyon’, ‘Temel Reis’, ‘Monte Kristo Kontu’, ‘Münih’, ‘Entebbe’de 7 Gün’, ‘Game of Thrones’. ‘By The Sea’ (Hayatın Kıyısında) Gozo Adası’nda çekilen en romantik film olarak Maltalılarca kabul edildi. Angelina Jolie’nin hem yönettiği, hem de Brad Pitt ile başrolünü oynadığı eserin koydaki platosu yabancı turistlerin uğrak yeri haline geldi. 10 yıl önce vizyona giren filmin mekanına ben de gittim ve merakımı gidermiş oldum. Bugün adada üstü açık turist otobüsleriyle ünlü yapıtların çekildiği mekanlara turlar düzenleniyor.
Malta’da film endüstrisi ülke ekonomisine bu kadar katkıda bulunurken Türkiye’nin doğal güzellikleri gözümün önüne geldi. James Bond serisinin ikinci filmi ‘Rusya’dan Sevgilerle’ de Sean Connery ve Daniela Bianchi ikilisi ve dünyada ses getiren 1964 yılında Jules Dassin’in yönettiği ‘Topkapı’ filminde başrolleri Peter Ustinov, Melina Mercouri ve Maximilian Schell paylaşmış, İstanbul için önemli bir tanıtım olmuştu. ‘Murder On The Orient Express’, ‘Taken 2’, ‘Hit Man’,’İnferno’, ‘The International’, ‘The Water Diviner’ ve ‘Skyfall’ akla gelen filmler ama gerçekten sayısı az. Sanırım bürokrasi ve kültürel tanıtım sorunları var. Küçücük bir adayı Hollywood sanki işgal etmiş. Burada çekilen son yapıt Ridley Scott’un ‘Gladyatör 2’ si. İçinde bulunduğumuz yıl 5 film daha çevrilecekmiş. Bu arada Hint film sanayi Bollywood’da Malta’yı keşfetmiş. Ne diyelim, darısı başımıza.