hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

    Trump'ın arkasındaki güç: El Capitan

    19.01.2025 Pazar | 20:42Son Güncelleme:

    Trump’ın yemin töreninden önce, Kaliforniya’da geliştirilen süper bilgisayar “El Capitan” atılımına şahitlik ediyoruz. Onbirbin adeti aşan sayıda bilgisayarın ortak güç bileşimiyle, saniyede 2.79 Katrilyar (18 sıfırlı milyar kere milyar) işlem kapasitesine erişiliyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    2022 sonunda, Lavrence Livermore Ulusal Laboratuvarında, üçbuçuk milyarlık bir yatırımla, füzyon enerjisi alanındaki en büyük deneyin gerçekleştirildiği hatırlanıyor. İnsanlığa; “sonsuz- temiz enerji” kapılarını açan bu kazanım, şimdi gene Livermore lokasyonunda, altıyüz milyon dolarlık “El Capitan” ile daha da zenginleştiriliyor. Bu gibi projelerle ABD, bilgi işleme ve dijitalde küresel hakimiyet kurma yarışında “en güçlü” olmayı sürdürüyor. Gen haritalamadan; askeri teknolojilere kadar bir dizi kritik ve stratejik kulvarda, en önde yer almayı garantilemiş oluyor. İşte, alışılmadık ve mütecaviz tutumuyla görevi devralmaya ikinci kez hazırlanan Trump ve diğer ABD başkanlarının arkalarındaki güç devreleri de sözkonusu teknolojik yetenek ile kabiliyetlerden kaynaklanmış bulunuyor.

    Devir-teslim günü için ortaya çıkan aşırı soğuk hava ihtimalinin, son dakika bir düzenlemeyle kapalı mekana alındığı izleniyor. En son Reagan döneminde yaşanan bu zorlayıcı durumun, pek çok kişinin tarihi törene bizzat katılım planlarını etkilediği görülüyor. Alınan olağanüstü güvenlik önlemleri ise ayrıca dikkat çekiyor. Törenin;1968 yılında katledilen siyahi lider Marthin Luther King anısına 1986 yılından beri kutlanan ulusal tatil gününe denk gelmesi, kimilerince manidar bulunuyor. Ayrıca eski başkanlardan Carter için ilan edilen ulusal yas çerçevesinde ülkede tüm bayrakların yarıya indirilmiş olmasının, kutlama havasına girmiş Trump ve taraftarlarını “rahatsız ettiği” müşahade ediliyor. Esasen görevi devredecek Biden’in, Trump’ın kendisine karşı takındığı tavrın tersine törene katılım sağlamakla birlikte, yeni yönetimin işlerini zorlaştırma konusunda kararlı hereketleri de gözden kaçmıyor. Nitekim, Rusya’ya karşı getirilen son petrol yaptırımlarından; bütçe düzenlemelerinde ayak diremeye kadar bir dizi “son dakika icraatı” ortada duruyor. İki rakip lider, sallantılı Gazze barışı gelişmesini de kendilerine maletmeye çalışıyorlar. Ancak, tüm bu karşılıklı politik manevralar içerisinde, Biden’in ulusa veda konuşmasındaki ifadeleri ön plana çıkıyor: Altmış yıl önce halkını; askeri savunma sanayisi için uyaran Eisenhover benzeri bir yaklaşımla, hedef tahtasına bir avuç ultra zengin teknoloji oligarkını yerleştiriyor; “ikiyüzelli yıllık Amerikan demokrasinin ölümcül tehdit altında olduğu” savını ortaya atıyor. Burada işaret edilen başta Elon Musk ve Jeff Bezos ile Mark Zuckerbeg’in, Trump yemin töreninde protokulun ilk sırasında yer alacak olmaları da ironik durumu özetliyor. Bilindiği üzere, Biden’ın uyarısına hedef olan bu “yüksek teknoloji çarları”, en baştan (Elon Musk) ya da sonradan çark ederek Trump’ın safında yer alıyorlar. Biden söyleminde gerçek niyetin politik olup, olmadığının önümüzdeki günlerde çok tartışılacağı anlaşılıyor. 19 Ocak itibarıyla ve Supreme Court (Anayasa Mahkemesi) kararıyla kapanan TikTok sosyal medya platformu konusundaki muhtemel gelişmelerin de radarda kalacağı değerlendiriliyor. Kayıplarının, şimdiden ikiyüzelli milyar doları aştığı öngörülüyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Los Angeles kentinde devam eden yangın felaketi ekonomik

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu felaket karşısında Trump’ın Demokrat ağırlıklı ve kendisine en muhalif Kaliforniya üzerinden Amerikan seçmenini uzlaştırma opsiyonunu kategorik biçimde ve adeta elinin tersiyle ittiği izleniyor. Demokratları; en ağır eleştiri ve ithamların hedefine yerleştirmeyi sürdüren Trump’ın, ikinci başkanlığı dönemindeki birleştirici ve/veye kutuplaştırıcı yaklaşım ile tutumları da merak ediliyor. Senato onaylama sürecinde peş peşe arz-ı endam eden yeni kabine üyelerinin de yakından izlenmesi gerekiyor. Yemin sonrasında kesinlik kazanacak Trump kabinesi hakkında, başta Hazine Bakanı Scott Bessent olmak üzere, bu sütunlarda çok kalem oynatmamız ihtimal dahili gözüküyor.

    Başkanlık dönemi özelinde ilk yorum ve değerlendirmeler ortaya Biden dönemi sona ererken, elli yılı aşkın siyaset kariyeri ve konuluyor. Daha kapsamlı ve objektif değerlendirmeler için zamana ihtiyaç bulunmakla beraber, New York Times yazarı Bret Stephens’in görüşleri dikkat çekiyor: Ona göre, genel olarak “başarısız” bulunan Biden’ın dört büyük hata ve/veya yanılgısının altını çizmek gerekiyor. Bunların ilki; 2021’deki ABD’ye göç hareketini geçici olarak görüp, tedbirde eksik kalması şeklinde ifade ediliyor. Afganistan özelinde; “Taliban iktidara gelemez!” beyanının hemen sonrasında tam tersinin gerçekleşmesi kadar, enflasyon ilk ortaya çıktığında, “geçici bir durum” muamelesi yapması ve adeta ona yol vermesi başlıkları geliyor. Dostumuz Prof.Dr.Larry Summers’ın bu konudaki uyarılarına ilk baştan kulak verilmesi gerektiği hatırlanıyor. Nihayet, Trump’a karşı kazanacak tek aday olma ısrarı, başta Demokrat seçmen nezdinde sancılı bir hatıra bırakmış bulunuyor. Demokrat başkanın, Gazze meselesi özelinde çok eleştiri aldığını da not etmek gerekiyor. Saatler sonra sona erecek “Uncle Joe” (Joe Amca) döneminde ve öncesinde çizilmeye çalışılan babacan ve güvenilir kıdemli devlet adamı profili/hikayesi artık zamana kalmış oluyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türkiye ile ABD ilişkileri kritik bir döneme giriyor. Küresel ve özellikle bölgesel gelişmeler başta olmak üzere, Türkiye’nin “merkez ülke” politikalarını yapılandırması; belki de yeni okumalara girişmesi gerekiyor. Ülkemizin geçen yıl ihracatını değer bazında en fazla arttırdığı ABD ile ortada olan büyük potansiyel kadar ciddi tehditlerin doğru dengelenmesi yolunda önemli bir döneme girildiği ortaya çıkıyor.