Trump döneminin beklenen hamlesi; yeni gümrük vergileri, Kanada; Meksika ve Çin hedefe alınarak, 5 Şubat itibarıyla yürürlüğe giriyor. Kanada ve Meksika’dan yapılan ithalata %25 oranında bir ek ithalat vergisi getiriliyor ve bu suretle yılların NAFTA (Kuzey Amerika Serbest Ticaret) Anlaşması’nı, gene Trump’ın ilk döneminde revize eden USMCA (ABD-Meksika-Kanada) Ticaret Anlaşması geçersiz kılınmış oluyor.
Amerika’ya yaptığı enerji ürünleri ihracatına da %10 ek vergi koyulan Kanada’nın, karşı vergileri açıklamada vakit kaybetmediği izleniyor. Bu çerçevede, Kanada’nın 106 milyar dolarlık karşılıklı ticaret hacminin, ilk aşamada dörtte birini, takip eden üç haftada ise tamamını kapsam içine alacağı anlaşılıyor. Kanada’nın müstafi Başbakanı Trudeau’nun açıklamalarında hakim olan duygusal tınılar ve komşuluk temaları dikkatle not ediliyor. Meksika Cumhurbaşkanı’nın hızlı bir misilleme yapılacağı açıklamasının ardından Çin tarafının atacağı adımlar da merakla bekleniliyor. ABD’nin söz konusu üç ülkeden yaptığı farklı kalemlerdeki ithalatın hacmi 1.3 trilyon dolar olarak ifade ediliyor.
Yapılan ilk değerlendirmelerde, Kanada tarafında kağıt ürünleri, kauçuk ve plastik kalemlerinin; Meksika için ise, otomotiv ve elektrikli aletler sektörlerinin, bu gelişmeden en fazla etkilenen kulvarlar olması bekleniliyor.
ABD düzenlemesinde yer alan ve “muhatap ülkelerin karşılık vermesi halinde tarife artışına gidileceği” yönündeki misilleme/mütekabiliyet temelli madde de ayrıca dikkat çekiyor.
Şimdi dikkatler, Amerika kıtası için başlamış olan “yeni” ticaret savaşı hamlesinin, Çin tarafının muhtemel karşı hareketleri ile ne kadar genişleyeceğine çevrilmiş bulunuyor. Önümüzdeki günlerde, “ticaret savaşları” başlığı altında ve ilgili kapsamında yoğun gelişme ile değerlendirmelerin önünün açıldığına dair bir şüphe bulunmuyor!
Çin’in, manidar bir zamanlama ile, Trump’ın yeni döneminin hemen başında ortaya çıkardığı yapay zeka açık uygulaması DeepSeek gündemde kalmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde, Amerika’da Silikon Vadisi ve Stanford Üniversitesi-Menlo Park-Palo Alto üçgeninde gerçekleştirdiğimiz temas ve incelemelerde, teknoloji tayfasında, bir trilyon dolarlık kayıpla reaksiyon veren borsalara göre daha sakin bir havaya şahit olduğumuzu hatırlatmak istiyoruz.
Daha az maliyet ve enerji kullanımı ile sonuca ulaşma faktörünün; Amerika’daki yüksek teknoloji- akademi kesimleri tarafından bir “derlenip-toparlanma/yeniden değerlendirme fırsatı” olarak algılandığını gözlemliyoruz. Nitekim, OpenAI patronu Sam Altman’ın; “çok daha iyi modeller sunma ve ürün sürümlerinin hızlandırılması” yönündeki ifadeleri dikkat çekiyor.
Bu çerçevede, ChatGPT uygulamasına ek olarak, yakın zamanda “o3-mini” paketinin kullanıma açılacağı açıklanıyor. Üstelik, DeepSeek-R1 uygulamasının “önyargılı ve güvensiz; hatta toksik” içerik üretme risk ve zaaflarını ortaya koyan yeni analizlerin paylaşıldığı izleniyor. Tıpkı ticaret savaşlarında olduğu üzere, yapay zeka savaşlarında da yeni bir perde açıldığına, şimdiden işaret etmek gerekiyor.
Enflasyon seyrinin bundan sonra nasıl gelişeceğine ilişkin önemli işaret verecek Ocak ayı enflasyonu bekleniyor. Kategorik olarak, yeni yılda geçerli yönetilen/yönlendirilen zamlı fiyatlar ve her sektör için geçerli “tarife etkisi” dolayısıyla, senenin ilk ayı manşetlerinin her daim yüksek çıktığı biliniyor.
Öncü göstergelere bakıldığında, yenilenmiş “İTO İstanbul Tüketici Fiyat Endeksi” ve “TZOB Tarla-Market Fiyat Karşılaştırması” verileri olumlu bir tabloya dair umut vermiyor. Baz etkisinin görece olumlu etkisine rağmen, Ocak ayı için 4.0 çıtası altına düşülme ihtimali düşük görülüyor.
Esas olarak, Ocak-Şubat enflasyon manşetlerinin birlikte değerlendirilmesi daha gerçekçi ve kapsayıcı bir yaklaşım olarak düşünülüyor. Geçen yıldan devreden enflasyon stoku geçişkenliği ve Şubat ayı için Merkez Bankası Para Politika Kurul toplantısının planlanmamış olması faktörlerinin burada hesaba katılması gerekiyor.
Hal böyle olunca, ilk iki aylık enflasyon manşet toplamının 8.0 baremi üzerine çıkması kuvvetle muhtemel görülüyor. Yılın hemen ilk çeyreğinde, sene sonu için halen geçerli enflasyon tahmini kadar, beklenen faiz indirim takvimi bakımından güncelleme yapılması tartışma ile ihtimalinin gündemin ön planında kalacağı anlaşılıyor.
Trump döneminin beklenen hamlesi; yeni gümrük vergileri, Kanada; Meksika ve Çin hedefe alınarak, 5 Şubat itibarıyla yürürlüğe giriyor. Kanada ve Meksika’dan yapılan ithalata %25 oranında bir ek ithalat vergisi getiriliyor ve bu suretle yılların NAFTA (Kuzey Amerika Serbest Ticaret) Anlaşması’nı, gene Trump’ın ilk döneminde revize eden USMCA (ABD-Meksika-Kanada) Ticaret Anlaşması geçersiz kılınmış oluyor.
Amerika’ya yaptığı enerji ürünleri ihracatına da %10 ek vergi koyulan Kanada’nın, karşı vergileri açıklamada vakit kaybetmediği izleniyor. Bu çerçevede, Kanada’nın 106 milyar dolarlık karşılıklı ticaret hacminin, ilk aşamada dörtte birini, takip eden üç haftada ise tamamını kapsam içine alacağı anlaşılıyor. Kanada’nın müstafi Başbakanı Trudeau’nun açıklamalarında hakim olan duygusal tınılar ve komşuluk temaları dikkatle not ediliyor. Meksika Cumhurbaşkanı’nın hızlı bir misilleme yapılacağı açıklamasının ardından Çin tarafının atacağı adımlar da merakla bekleniliyor. ABD’nin söz konusu üç ülkeden yaptığı farklı kalemlerdeki ithalatın hacmi 1.3 trilyon dolar olarak ifade ediliyor.
Yapılan ilk değerlendirmelerde, Kanada tarafında kağıt ürünleri, kauçuk ve plastik kalemlerinin; Meksika için ise, otomotiv ve elektrikli aletler sektörlerinin, bu gelişmeden en fazla etkilenen kulvarlar olması bekleniliyor.
ABD düzenlemesinde yer alan ve “muhatap ülkelerin karşılık vermesi halinde tarife artışına gidileceği” yönündeki misilleme/mütekabiliyet temelli madde de ayrıca dikkat çekiyor.
Şimdi dikkatler, Amerika kıtası için başlamış olan “yeni” ticaret savaşı hamlesinin, Çin tarafının muhtemel karşı hareketleri ile ne kadar genişleyeceğine çevrilmiş bulunuyor. Önümüzdeki günlerde, “ticaret savaşları” başlığı altında ve ilgili kapsamında yoğun gelişme ile değerlendirmelerin önünün açıldığına dair bir şüphe bulunmuyor!
Çin’in, manidar bir zamanlama ile, Trump’ın yeni döneminin hemen başında ortaya çıkardığı yapay zeka açık uygulaması DeepSeek gündemde kalmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde, Amerika’da Silikon Vadisi ve Stanford Üniversitesi-Menlo Park-Palo Alto üçgeninde gerçekleştirdiğimiz temas ve incelemelerde, teknoloji tayfasında, bir trilyon dolarlık kayıpla reaksiyon veren borsalara göre daha sakin bir havaya şahit olduğumuzu hatırlatmak istiyoruz.
Daha az maliyet ve enerji kullanımı ile sonuca ulaşma faktörünün; Amerika’daki yüksek teknoloji- akademi kesimleri tarafından bir “derlenip-toparlanma/yeniden değerlendirme fırsatı” olarak algılandığını gözlemliyoruz. Nitekim, OpenAI patronu Sam Altman’ın; “çok daha iyi modeller sunma ve ürün sürümlerinin hızlandırılması” yönündeki ifadeleri dikkat çekiyor.
Bu çerçevede, ChatGPT uygulamasına ek olarak, yakın zamanda “o3-mini” paketinin kullanıma açılacağı açıklanıyor. Üstelik, DeepSeek-R1 uygulamasının “önyargılı ve güvensiz; hatta toksik” içerik üretme risk ve zaaflarını ortaya koyan yeni analizlerin paylaşıldığı izleniyor. Tıpkı ticaret savaşlarında olduğu üzere, yapay zeka savaşlarında da yeni bir perde açıldığına, şimdiden işaret etmek gerekiyor.
Enflasyon seyrinin bundan sonra nasıl gelişeceğine ilişkin önemli işaret verecek Ocak ayı enflasyonu bekleniyor. Kategorik olarak, yeni yılda geçerli yönetilen/yönlendirilen zamlı fiyatlar ve her sektör için geçerli “tarife etkisi” dolayısıyla, senenin ilk ayı manşetlerinin her daim yüksek çıktığı biliniyor.
Öncü göstergelere bakıldığında, yenilenmiş “İTO İstanbul Tüketici Fiyat Endeksi” ve “TZOB Tarla-Market Fiyat Karşılaştırması” verileri olumlu bir tabloya dair umut vermiyor. Baz etkisinin görece olumlu etkisine rağmen, Ocak ayı için 4.0 çıtası altına düşülme ihtimali düşük görülüyor.
Esas olarak, Ocak-Şubat enflasyon manşetlerinin birlikte değerlendirilmesi daha gerçekçi ve kapsayıcı bir yaklaşım olarak düşünülüyor. Geçen yıldan devreden enflasyon stoku geçişkenliği ve Şubat ayı için Merkez Bankası Para Politika Kurul toplantısının planlanmamış olması faktörlerinin burada hesaba katılması gerekiyor.
Hal böyle olunca, ilk iki aylık enflasyon manşet toplamının 8.0 baremi üzerine çıkması kuvvetle muhtemel görülüyor. Yılın hemen ilk çeyreğinde, sene sonu için halen geçerli enflasyon tahmini kadar, beklenen faiz indirim takvimi bakımından güncelleme yapılması tartışma ile ihtimalinin gündemin ön planında kalacağı anlaşılıyor.