

Trump’ın, “sözlükteki en güzel kelime!” olarak adlandırdığı gümrük tarifelerini önceki başkanlık döneminde devreye soktuğu ve Ocak ayında görevi devralmadan önce yeni plan ve ilgili tasavvurlarını deklare ettiği hatırlanıyor. Yeni dönemde görev almayan ve ancak hala aktif katkı verdiği bilinen Prof.Dr. Peter Navarro başta olmak üzere, “Ticaret Savaşları” beyin takımının etkileri arka planda devam ediyor. Tamamen teknik ve özellikli bir ticaret politikası aracı olması gereken gümrük vergisi mekanizmasının, Trump eliyle adeta bir pazarlık kozu ve yaptırım tehdidi seviyesine çekildiği izleniyor. Bu bağlamda, geride kalan dokuz hafta içinde yaşanan ve tamamı Trump kaynaklı “başdöndürücü” gelişmeleri hatırlatmakta fayda bulunuyor:
Göreve başlamasından sadece saatler sonra Kanada ve Meksika’yı hedef alan %25 oranında genel tarife beyanı ile perdenin, 21 Ocak’ta açıldığı izleniyor. 26 Ocak tarihinde bu kez, ürün bazında vaziyet alan Trump, ilaçlar ve bilgisayar çiplerini gündeme getirirken, geri gönderdiği yasadışı göçmenleri kabule yanaşmayan Kolombiya’ya karşı aynı silahı anında çekiyor ve geri adım atmasını sağlıyor. Ocak ayının 30’unda, bu kez radara BRICS ülkeleri giriyor ve rezerv para doların yerine yeni alternatifler ikamesi durumunda %100 oranında ek gümrük vergisi tehdidi ortaya konuluyor.
Şubat ayının hemen başında, bu kez Çin’e %10’luk genel ek vergi deklare edilirken, Avrupa Birliği de uyarıların hedefi oluyor. 3 Şubat günü, Kanada ve Meksika’ya yönelik tarifeler devreye girmeden hemen önce ertelenir iken, Çin ile ilgili uygulamalar başlatılıyor. 8 Şubat’ta “mütekabiliyet esası” üzerinden, Amerikan ürünlerine vergi uygulayan ülkelere aynen karşılık verileceği ilan ediliyor ve çelik ile alüminyum ürünlerine özel %25 oranında küresel düzenlemeden bahsediliyor. Bundan sadece dört gün sonra, ayın 12’sinde tüm yabancı binek otomobilleri de aynı kapsama alınıyor. 25 Şubatta, bu kez bakır radara girerken, Çin mahreçli ürünlere ilave düzenlemelerin de gündeme alındığı ifade ediliyor. Mart ayının hemen başında, bu kez, kereste ve tarımsal ürünlerin de kapsama alınabilecekleri mesajı paylaşılıyor.
5 Mart itibarıyla devreye giren Kanada ve Meksika tarifelerinde, otomobil endüstrisi için bir takım istisnai muafiyetler tanımlanırken, Kanada kaynaklı enerji ve gübre kalemlerinde vergi oranları düşürülüyor. 7 Marta gelindiğinde; Trump’ın, Ukrayna savaşının sonlandırılması ile bağlantılı olarak, Rusya’ya muhtemel yeni tarifeler getirilmesi uyarısını paylaştığı izleniyor. Trump, 11 Mart’ta Kanada’ya yönelik çelik ile alüminyum tarifelerini iki misline çıkarma tehdidini savurur ve ardından geri adım atarken, uygulama önceki haliyle yürürlüğe girmiş oluyor.
İki gün sonra, Başkan’ın; Avrupa’nın karşı düzenleme açıklamalarına cevaben, eski kıtanın alkol ürünleri ihracatına %200 oranında yeni vergi tehdidi ortaya konuluyor. Nihayet sadece beş gün önce yapılan “Venezuela’dan petrol ve doğal gaz alan tüm ülkelere %25 oranında ek gümrük getirilmesi” beyanı, ses getiriyor. Bu “çılgın koşu” da atılan son adım ise geçtiğimiz hafta ortasında ortaya çıkıyor ve beklenen otomobil ek vergileri kapsamına yedek parçalar da dahil ediliyor.
Şimdi gözler, tüm yeni düzenlemelerin devreye gireceği ilan edilmiş olan 2 Nisan ve sonrasına çevrilmiş bulunuyor. Muhtemel etki analizleri ve değerlendirmeler yardımı ile kestirim ile öngörüler ortaya konulmaya çalışılıyor. 21 Mart itibarıyla uygulama kapsamı sekiz yüz milyar dolar hacmindeki dış ticaret ürünleri toplamına ulaşan yeni düzenlemelerin farklı ve çok taraflı/çok boyutlu etki ile açılımları merak ile bekleniliyor. Özellikle, ülkemiz bakımından ayrıntılı ve gerçekçi değerlendirme ve hareket planları düzenleme hassasiyeti artıyor. Belki de, 2 Nisan ile birlikte, çok eski olmayan bir hikayede yeni bir sayfa açıldığını düşünmek gerekiyor.
Değerli okurlarımızın Ramazan Bayramlarını kutluyor; esenliklerle dolu günler diliyoruz.
Trump’ın, “sözlükteki en güzel kelime!” olarak adlandırdığı gümrük tarifelerini önceki başkanlık döneminde devreye soktuğu ve Ocak ayında görevi devralmadan önce yeni plan ve ilgili tasavvurlarını deklare ettiği hatırlanıyor. Yeni dönemde görev almayan ve ancak hala aktif katkı verdiği bilinen Prof.Dr. Peter Navarro başta olmak üzere, “Ticaret Savaşları” beyin takımının etkileri arka planda devam ediyor. Tamamen teknik ve özellikli bir ticaret politikası aracı olması gereken gümrük vergisi mekanizmasının, Trump eliyle adeta bir pazarlık kozu ve yaptırım tehdidi seviyesine çekildiği izleniyor. Bu bağlamda, geride kalan dokuz hafta içinde yaşanan ve tamamı Trump kaynaklı “başdöndürücü” gelişmeleri hatırlatmakta fayda bulunuyor:
Göreve başlamasından sadece saatler sonra Kanada ve Meksika’yı hedef alan %25 oranında genel tarife beyanı ile perdenin, 21 Ocak’ta açıldığı izleniyor. 26 Ocak tarihinde bu kez, ürün bazında vaziyet alan Trump, ilaçlar ve bilgisayar çiplerini gündeme getirirken, geri gönderdiği yasadışı göçmenleri kabule yanaşmayan Kolombiya’ya karşı aynı silahı anında çekiyor ve geri adım atmasını sağlıyor. Ocak ayının 30’unda, bu kez radara BRICS ülkeleri giriyor ve rezerv para doların yerine yeni alternatifler ikamesi durumunda %100 oranında ek gümrük vergisi tehdidi ortaya konuluyor.
Şubat ayının hemen başında, bu kez Çin’e %10’luk genel ek vergi deklare edilirken, Avrupa Birliği de uyarıların hedefi oluyor. 3 Şubat günü, Kanada ve Meksika’ya yönelik tarifeler devreye girmeden hemen önce ertelenir iken, Çin ile ilgili uygulamalar başlatılıyor. 8 Şubat’ta “mütekabiliyet esası” üzerinden, Amerikan ürünlerine vergi uygulayan ülkelere aynen karşılık verileceği ilan ediliyor ve çelik ile alüminyum ürünlerine özel %25 oranında küresel düzenlemeden bahsediliyor. Bundan sadece dört gün sonra, ayın 12’sinde tüm yabancı binek otomobilleri de aynı kapsama alınıyor. 25 Şubatta, bu kez bakır radara girerken, Çin mahreçli ürünlere ilave düzenlemelerin de gündeme alındığı ifade ediliyor. Mart ayının hemen başında, bu kez, kereste ve tarımsal ürünlerin de kapsama alınabilecekleri mesajı paylaşılıyor.
5 Mart itibarıyla devreye giren Kanada ve Meksika tarifelerinde, otomobil endüstrisi için bir takım istisnai muafiyetler tanımlanırken, Kanada kaynaklı enerji ve gübre kalemlerinde vergi oranları düşürülüyor. 7 Marta gelindiğinde; Trump’ın, Ukrayna savaşının sonlandırılması ile bağlantılı olarak, Rusya’ya muhtemel yeni tarifeler getirilmesi uyarısını paylaştığı izleniyor. Trump, 11 Mart’ta Kanada’ya yönelik çelik ile alüminyum tarifelerini iki misline çıkarma tehdidini savurur ve ardından geri adım atarken, uygulama önceki haliyle yürürlüğe girmiş oluyor.
İki gün sonra, Başkan’ın; Avrupa’nın karşı düzenleme açıklamalarına cevaben, eski kıtanın alkol ürünleri ihracatına %200 oranında yeni vergi tehdidi ortaya konuluyor. Nihayet sadece beş gün önce yapılan “Venezuela’dan petrol ve doğal gaz alan tüm ülkelere %25 oranında ek gümrük getirilmesi” beyanı, ses getiriyor. Bu “çılgın koşu” da atılan son adım ise geçtiğimiz hafta ortasında ortaya çıkıyor ve beklenen otomobil ek vergileri kapsamına yedek parçalar da dahil ediliyor.
Şimdi gözler, tüm yeni düzenlemelerin devreye gireceği ilan edilmiş olan 2 Nisan ve sonrasına çevrilmiş bulunuyor. Muhtemel etki analizleri ve değerlendirmeler yardımı ile kestirim ile öngörüler ortaya konulmaya çalışılıyor. 21 Mart itibarıyla uygulama kapsamı sekiz yüz milyar dolar hacmindeki dış ticaret ürünleri toplamına ulaşan yeni düzenlemelerin farklı ve çok taraflı/çok boyutlu etki ile açılımları merak ile bekleniliyor. Özellikle, ülkemiz bakımından ayrıntılı ve gerçekçi değerlendirme ve hareket planları düzenleme hassasiyeti artıyor. Belki de, 2 Nisan ile birlikte, çok eski olmayan bir hikayede yeni bir sayfa açıldığını düşünmek gerekiyor.
Değerli okurlarımızın Ramazan Bayramlarını kutluyor; esenliklerle dolu günler diliyoruz.