hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

    Eko-Politik merceğinden yansıyanlar..

    10.11.2024 Pazar | 14:58Son Güncelleme:

    Aramızdan ayrılışının seksenaltıncı yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz ve temiz hatırası huzurunda, bir kere daha, hürmetle eğiliyoruz. “Askeri zaferlerin; ekonomik başarılarla taçlandırılması” tespitinin mümtaz sahibini minnetle anıyoruz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Askeri alanda eğitim ve formasyon kazanma birikimine, savaş alanlarında; “büyük komutan”; siyaset ve diplomaside, “dünya lideri” sıfatlarını eklemeyi bilen bir seçkin insanı hatırlıyoruz. Cumhuriyetin ilanından aylar önce topladığı İzmir İktisat Kongresi ile ekonomi önceliğini tescilleyen; aktif çaba ve projeleri ile girişimcilik heyecanını uyandırmaya bizzat öncülük eden kurucu önderi unutmuyoruz. 1923-1938 döneminde, sadece sanayi alanında dahi %150 büyüme ve milli gelirde %100’ü aşan artış gibi rakamlarının işaret ettiği bir sosyo-ekonomik kazanım ve yaşam kalitesi kulvarındaki iyileşmeleri not ediyoruz.

    Planlama yolu ile kamusal bakış ve sistemli yaklaşım değerlerini; rekabetçi ortamın yüksek girişim enerjisi ile harmanlamayı beceren bir “karma ekonomi” modelinden öğrenilecek çok şey olduğunu da biliyoruz. Atatürk’ün, ekonominin; herşeyden önce, bir zihniyet ve duruş meselesi olduğuna dair kuvvetli tespit ile inancına da, bir kere daha, vurgu yapıyoruz. Dünyanın en büyük ticaret mesleği yapılanması olan İstanbul Ticaret Odası girişinde, uzun yıllar yer alan: “Tüccar, milletin emeği ve üretimini kıymetlendirmek için eline ve zekasına emniyet edilen ve bu emniyete liyakat göstermesi gereken adamdır” sözündeki derinlik ile ferasete yeniden işaret ediyoruz.

    ABD seçimleri, alternatif “sürüncemede kalma/çatışma yaratma” senaryolarına geçit vermeyen bir tablo ile sonuçlanıyor. Resmi sonuçların kesinleşmesi için daha zamana ihtiyaç bulunurken, “salıncak eyalet” olarak adlandırılan ve neticeyi tayinde kilit rol oynayan yedi eyaletin tamamında Trump’ ın kazandığı ortaya çıkıyor. Özellikle “Demokratların kalesi” olarak nitelendirilen ve Harris’in seçim bölgesi Kaliforniya’da eriştiği %40 oranlarını aşan oy miktarı, dikkat çekiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Delege seçimlerindeki üçyüzü garantileyen farklı kazanımına ilaveten, Trump, seçmen oyu cephesinde de “en yüksek oyu alan” taraf olmayı başarıyor. Böylece Trump, birbirini takip etmeyen dönemlerde birden fazla başkanlık yapan ABD tarihinin ikinci başkanı olma ünvanına erişiyor; 22. ve 24. Başkan Grover Cleveland’dan sonra, Donald Trump; 45. Döneme ilaveten 47. Dönemde görev üstleniyor.

    Harris ve Biden’in, sonucu kabullenici ve sorunsuz görev devrini vurgulayan açıklamaları, en azından, riskli bir takım muhtemel gelişmelerin önünü tıkamış oluyor. Biden’ın davetiyle, Beyaz Sarayda, hafta içi gerçekleşecek olan “başkanlararası buluşma” da önemli bir sinyal etkisi yaratıyor. İlk okumalar paralelinde, Kongre ve Senato çoğunluk oylarının da Cumhuriyetçilerin eline geçmesi kuvvetli ihtimali, yeni dönemde “kudretli başkan” ile karşılaşma sayfasını açıyor. Yeni yönetimi belirleme işinde hiç de vakit kaybetmeyen Trump’ın, eski kadrosundan Michael Pompeo ve Nikki Haley isimlerini, bu kez devre dışı bırakacağı anlaşılıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ön plana çıkması beklenen ticaret ve maliye/hazine yönetimi kulvarlarındaki atamalar merakla bekleniliyor. Seçim öncesi tartışma yaratan ve Trump’ın doğrudan sahiplenmeden uzak durduğu “America 2025” aşırı muhafazakar eylem planının uygulamaya taşınma ihtimalleri de hesaba katılıyor. Söz konusu çalışmada; bürokrasinin her kademesinde binlerce yeni atama ve değişiklik öneri ile ayrıntılı yol haritaları yer alıyor. An itibarıyla yaygın görüş olarak, yeni Başkanlık dönemine hızlı ve yüksek tempolu bir giriş yapılacağı ağırlık kazanıyor. 47.Başkanlık seçim sonuçlarından bağımsız olarak, Amerikan toplumundaki kutuplaşma ve demokratik şeçim/yönetim süreçlerine dair tartışmaların gündemde kalmaya devam edeceği anlaşılıyor.

    İçeride; açıklanan TÜİK Ekim enflasyonu ve TCMB dönemsel raporu güncel gelişmeleri üzerinden ağırlıklı gündem oluşturuluyor. Öncü göstergelere paralel olarak ve alt okumalar üzerinden, enflasyon ile mücadele cephesinde, 2024 yılının, adeta “kayıp yıl” profiline yaklaştığı ortaya çıkıyor. Başta gıda olmak üzere, katılık ve yapışkanlık kaynağı kalemlerde kalıcı bir iyileşme ortaya çıkmaz iken, eğitim ve kiranın başı çektiği hizmetler kulvarında kötüleşmenin önü alınamıyor. Tahminleme teknik ve sanatı bakımından sınırları zorlayıcı oranlarda yukarı yönlü güncellemeye giden Merkez Bankasının, arka planı doldurma bakımından daha gerçekçi ve derinlikli olması bekleniyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Beklenen sonuçlardan uzak kalmada; sadece kira gibi tekil unsurlara işaret etmenin, yeterli derinliği sağlamadığı izleniyor. Mesela, gelir dağılımında görülen keskin farklılaşma hesaba katılmadan, her analiz ve/veya cevabın eksik kalacağının bilinmesi gerekiyor. Zaman, tempo ve montan bakımından başlangıçtan bu yana aksaklıklar görülen otuzaltı aylık mücadele programında, vaktin daraldığı; vadenin yakınlaştığı izleniyor. Bu çerçevede, mesela, “üç aylık geçişkenlik süresi” nin, iki katına çıkması gibi gelişmelerin yakından izlenmesi ve duruma vaziyet edilmesi ihtiyacı ortaya çıkıyor. Para politikalarını tamamlayıcı mali politika-yapısal reform kapsamında ortaya çıkan “bütüncül ekonomi yaklaşımı” ihtiyacı, bir kez daha, kendisini gösteriyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu sütunlardaki ikiyüzellinci makalemizi, hemen önümüzdeki saatlerde start alacak iki eko-politik gündem ile tamamlamak doğru olacaktır: Birleşmiş Milletler İklim ve Çevre Konferansı COP29, yarın Azerbaycan ev sahipliğinde başlarken, perakendecilik sektörünün geleneksel yılsonu kampanyalarının bir halkası olan ve Çin’deki uygulaması ile “bekarlar alışveriş günü” etiketiyle bilinen 11.11 alışveriş gününe sadece sayılı saatler kalıyor! Özellikle, her başlık ve formattaki yılsonu indirimli kampanyalar için tüketici dikkat ve takibinin en üst seviyede tutulması gerektiği hatırlatılıyor.