hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

    Eko-Politik Çözümlemeler: Merkez; Gelir; Suriye..

    29.12.2024 Pazar | 16:09Son Güncelleme:

    Merkez Bankası, 2024 yılını; yirmiiki ay sonra tekrar faiz indirimi kararı vererek kapatıyor ve yüksek düzeyde bir oran ile gösterge faizini, yeni yılın başında 47,50 manşetine çekiyor. Bu suretle, asgari ücret zam oranı ile iş dünyasına “atılan çiçek buketi” sayısı artıyor. Şimdi, iş/ticaret dünyasının da, önümüzdeki günlerde, “fahiş fiyat artışı şehvetine kapılmayarak” bu jestlere karşılık vermesi bekleniyor!.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Toplantı karar özetindeki; “ılımlı gidiş”, “yatay seyir”, “iyileşme eğiliminin sergilenmesi” ve benzeri ifadelerden görüleceği üzere, enflasyonda öngörülebilir ve kuvvetli düşüş kulvarına girildiğine dair teknik ve somut ibarelere rastlan(a)mıyor. Ancak, TCMB’nin; siyasi iradenin tercihi yönünde bir karar sürecini başlattığı konusunda kuşku bulunmuyor.2025 için planlanan sekiz PPK toplantısı boyunca, hangi sıklık ve montanlarda indirim yapılacağına ilişkin çeşitli tahminlerin, şimdiden dolaşıma sokulduğu izleniyor.

    Gelir dağılımı kulvarında, yakın dönemdeki üç grup servet transferi (ucuz kredi; KKM; EYT ) tarafından tetiklenen bir hızlı bozulma/eşitsizlik dengesinde çarpıklık yaşandığı biliniyor. TÜİK tarafından henüz açıklanan ve 2023 yılı verilerine dayanan Gelir Dağılımı İstatistikleri, bu gidişatın önceki sinyal ve hazırlık dönemine somut temel kazandırıyor. Aylar öncesinde bile, en yüksek %20’lik nüfus diliminin toplam gelirin yarısını aldığı; en düşük dilimdekilerin ise sadece %6 düzeyinde çakılıp kaldığı ortaya çıkıyor.

    Daha ayrıntılı bir kesit alındığında; %10’luk nüfus diliminde yer alanların üçte ikisinin aynı gelir diliminde sıkıştığı anlaşılıyor. Katma değer üretimi yoluyla elde edilen en büyük tutarın hizmet sektöründe; en düşük miktarın ise tarımda elde edildiği kayıtlara geçiyor. Bir önceki yıla göre en yüksek kazanç artışındaki %115’lik oranına karşın, tarım sektöründeki artış oranın, sadece %66 düzeyinde kaldığı belgeleniyor. Yıllık ortalama esas iş gelirlerinde bakıldığında; ücretli maaş alan kesimin aylık ortalama asgari ücrete yakın kazandığı ve en yüksek yıllık ortalama esas iş gelirinin, işveren kesimince kazanıldığı anlaşılıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Asgari ücretin büyük oranda averaj (ortalama) ücrete dönüştüğü bir gidişatta, asgari ücretin Kişi Başına Milli Gelire oran değişimine bakılırsa; son elli yılda, %80 düzeyinden %40’lara düşüldüğü ortaya çıkıyor. Ücretli kesimin, toplam servet ve refahtan aldıkları payda görülen erozyonun, artarak sürdüğü, bir kere daha teyit ediliyor. Sürdürülebilir ve kalkınma ile hemhal edilmiş; yaşam kalitesi ile taçlandırılmış büyüme performansı için varlık ile katkıları “gerek şart” hükmündeki ÜCRETLİ KESİM bakımından endişe verici seyir devam ediyor.

    Senenin son günlerinde hızlı bir tempoda rejimin değiştiği Suriye, muhtemel gelişme senaryoları ile gündemdeki yerini koruyor. Suriye konusuna, ekonomi penceresinden bakıldığında, karşımıza düşündürücü tablolar çıkıyor. Her şeyden önce, ülkenin 2019 yılından bu yana muhatap olduğu ve ABD tarafından gerçekleştirilen ekonomik yaptırım ve yasakların kaldırılması konusu ön plana taşınıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Mevcut şart ve koşullarda, ülkenin uluslararası finansal sistem ile Dünya Bankası ya da IMF desteklerine ulaşması mümkün olmuyor. On dört yıl evvel iç savaş öncesi koşullarda günlük dörtyüz bin varile ulaşan petrol üretiminin şimdilerde dörtte birden az bir orana; doksan bin varile düştüğü, Dünya Bankası tarafından ifade ediliyor. Irak, Ürdün ve Mısır’a petrol taşıyan boru hatlarının kısa sürede onarılması gerekiyor. İç savaş sonrasındaki dramatik gelişmeler etkisiyle, ülkenin petrol ithalatçısı durumuna düştüğüne dikkat çekiliyor. Pamuk başta olmak üzere, tarımsal ihracat kulvarında da irtifa kaybeden ülkedeki ekilebilir tarım arazileri bakımından iyileştirici yatırımlara ihtiyaç duyuluyor. Alt yapı ve yaşam alanlarının yeniden inşa ve ihyası da, resmin genel çerçevesini oluşturuyor. Bu geniş ölçekli işin tamamlanması için gereken inşaat maliyetinin, dörtyüz milyar doları aşacağı yönünde tahminler paylaşılıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Baasçı kumanda ekonomisi altında 1960-2011 yılları arasında Kişi Başına Milli Gelir ortalamasının 1020 dolar düzeyini aşamadığı biliniyor.

    Nitekim, ortalama yıllık %1,30’luk düşük ortalama büyüme oranı ile 1960’da 525 dolar olan rakamın; 2011 yılında en fazla 1550 dolara ulaşabildiği, daha sonra yaşanan iç savaş ortamında gerilemelerin yaşanarak, 2018 yılı itibarıyla “az gelişmiş ülke” kategorisi grubuna düşüldüğü hatırlanıyor. Nüfusun %90’ının yoksulluk kapsamında sayıldığı ülkede, 2024 yılı için Kişi Başına Milli Gelir düzeyinin; 780 dolara gerilemesi öngörülüyor. Ekonomik çöküş ve dağılış tablosu içinde olan Suriye’deki muhtemel gelişme ve açılımların kolay ve/veya kolaylaştırılmış koşullar altında yürütülebilmesi, henüz mümkün görülmüyor.