hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrow up-arrow
    Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

    Çin'den sene sonu atakları

    15.12.2024 Pazar | 10:37Son Güncelleme:

    2024 sona ermeden bir önemli ekonomik dönüşüm tamamlanıyor, Çin; dünyanın bir numaralı otomobil ihracatçısı konumuna tırmanıyor. Elektrikli araç (EV) ve içten yanmalı motorlu araba kategorilerinde toplam ihracatının altı milyon adede ulaşması bekleniliyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yirminci yüzyılın başında, “sektörün kurucu babası” Henry Ford tarafından başlatılan otomobil alanındaki Amerika liderliği, 70’li yıllardaki Japon rekabetçi saldırısından bu yana ikinci büyük meydan okuma ile karşı karşıya kalıyor. Ancak, bu sefer, Japonya, Almanya ve Güney Kore de “küresel araç pazarında mevzi kaybeden” tarafta ABD’ye eşlik ediyorlar.

    İçten yanmalı motorlar kategorisinde geçen sene üç milyona yakın ihracat gerçekleştiren Çin’in kurulu kapasitesi; yüz adet fabrika ile yıllık kırk milyon adete ulaşmış bulunuyor. Bu kategoride, en büyük ithalatçının Rusya olduğu ve Ukrayna bağlantılı gelişmeler andacında yaşanan Batılı marka boykot ile yaptırımların destekleyici etki doğurduğu izleniyor. Çin iç pazarında talebin daha fazla elektrikli araç yönünde geliştiği gerçeği de, ayrıca not ediliyor. Esasen, ülkenin, an itibarıyla iç talebin iki katından fazla üretim kapasitesine ulaştığı biliniyor. Kendi vatandaşlarına sağladığı “eskisi ile değişim ve ucuz kredi“ gibi desteklerin de istenen canlılığı getirmediği bir akışta, Çin’in dış pazarlara yönelik ihracat motivasyonu artmış oluyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Elektrikli araç (EV) kulvarında Çin’in ulaştığı liderlik, onbeş yıl önce atılan öncü ve stratejik adımlara dayanıyor. İthal petrol bağımlılığını azaltma hedefiyle, 2007’de, dönemin başbakanı Wen Jiabao tarafından başlatılan EV atılımı işin başlangıcını oluşturuyor. Bu sektöre, seneler içinde sağlanan destek-sübvansiyon miktarının 240 milyar dolar seviyesine ulaştığı ve aynı tempo ve kararlılık ile devam ettirileceği öngörülüyor. Özellikle, EV kategorisinde anahtar role sahip “batarya” özelinde ulaşılan ayrıcalıklı konumu ile Çin, üretim maliyetlerinde %30 oranında maliyet avantajı elde ediyor.

    İşte, bu yüzden, başta ABD olmak üzere, Avrupa Birliği, Brezilya ve Hindistan gibi ülkeler, Çin kaynaklı otomobil ihracatına ek vergi ve haksız rekabet soruşturması mekanizmalarını devreye alıyor. EV ihracatında ilk sırayı Avrupa pazarı alırken, Çin iç pazarında tüketicilerin yarıdan fazlası tercihlerini elektrikli ve hibrid araçlardan yana kullanıyor. Görece düşük fiyat politikası ile dünya otomobil pazarı için “nüfuz edici-penatrasyon stratejisi” yolunda önemli mesafe kaydeden Çin’in, önümüzdeki serimde hangi hamleler ile yoluna devam edeceği tartışılıyor. Her durumda, sadece otomobil ile sınırlı kalmayacak bir küresel ticaret değişim ve hatta devrimin tetiklendiğine işaret etmek gerekiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Beklenen Trump dönemi öncesinde ve ABD ile sürdürdüğü rekabet çerçevesinde, Çin’in izleyeceği politika ile alacağı kararlar yakın takibe alınmış bulunuyor. Geride bıraktığımız hafta içinde düzenlediği üst düzey ekonomi politikası toplantıları ile Çin, günler önce özel ekonomi gündemi ile toplanan Çin Komünist Partisi (ÇKP) Politbüro kararlarını nihai hale getirmeye; 2025 yol haritasını oluşturmaya çalışıyor. Başkan Şi’ nin ülkenin ekonomik hedeflerine ulaşması konusunda “tam güven” deklarasyonuna karşın işin sıkıntılı yanlarına dikkat çekenler de bulunuyor. Bu sene için geçerli %5 büyüme hedefini sağlama konusunda tartışmalar sürerken, 2025 için de aynı oranın korunduğu ortaya çıkıyor.

    Trump başkanlığındaki ABD ticaret politika ve kısıtlamaların muhtemel sonuçlarının, Etki Analizleri yaklaşımı ile masaya yatırıldığı anlaşılıyor. Nitekim, parasal politikalar kulvarında, daha gevşek bir tutum açıklaması ile gelecek faiz indirimleri ve iç pazara yönelik yeni teşvik paketleri öngörülüyor. Ancak, aralarında Goldman Sachs ekonomistlerinin de bulunduğu çok sayıda uzman, “artan borç yükü” konjonktürünün, doğrudan ve dolaylı etkilerine dikkat çekiyor. Bilhassa, yuan değerinin düşürülerek rekabetçi avantaj sağlanması gibi “sıkıntılı” opsiyonların varlığına ayrıca vurgu yapılıyor. Gelişmeler hangi yönde ortaya çıkarsa çıksın, Çin faktörünün 2025 eko-politik akış ve yapılanması bakımından “tayin edici faktörler” arasında en ön planda yer alacağına en ufak kuşku bulunmuyor! Trump’ın, önümüzdeki günlerdeki yemin törenine, teamülleri bozarak, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a ilaveten, Çin liderini bizzat davet etmesi de; öne çıkan son dakika manşeti oluyor!.