hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

    29.COP’a; 29 gün kala...

    13.10.2024 Pazar | 16:49Son Güncelleme:

    Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı-COP 29, yirmidokuz gün sonra, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de toplanıyor. Küresel ısınma ve sera gazı salınımı kulvarları başta olmak üzere, BM platformu üzerinden iklim sorunlarına küresel çözüm arayışları devam ediyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Geçtiğimiz yıl Birleşik Arap Emirlikleri ev sahipliğinde düzenlenen COP28 sonunda, küresel çevre mutabakatına katılan ülke sayısı 57’ye ulaşırken, toplamda 118 ülke tarafından, 2030 itibarıyla yenilenebilir ve nükleer enerji kullanımlarını üç katına; enerji verimliliğini ise iki katına çıkarma sözü verilmişti.

    2024 küresel konferansının, yıllardır süregelen çaba ve organizasyonlara sağlayacağı ilave katkıları izleme ve değerlendirme hakkı saklı kalmak üzere, dev etkinliğin hemen öncesinde “iklim-çevre sorun envanteri” çıkartmak doğru olacaktır (*) :

    Küresel Isınma sendromu; senelik ortalama sıcaklık düzeylerinde ölçülen artışların gösterdiği üzere devam etmektedir. Geçtiğimiz 2023 yılında, kayıtlara göre “tüm zamanların en yüksek” sıcaklık ortalamalarına ulaşılmış olup, sanayileşme öncesi döneme göre 1.5 derecelik bir artışı temsil etmektedir. Bu durum, insan faaliyetlerine dayalı olarak ve büyük ölçüde fosil yakıt kullanımı; tarım ve ormansızlaştırma gibi gelişmelerden kaynaklanmaktadır.

    Hükümetlerin, iklim-çevre sorunlarını sevk ve idarede henüz arayışlarını sürdürdükleri; “karbon vergisi” gibi sistemlerin yanısıra, “yeşil dönüşüm eksenli teşvik ile uygulamaları” gündemde tutmaya devam ettikleri görülmektedir.. Ancak, Çin’in bu alanda hızla kazandığı yetkinlik ve ele geçirdiği liderlik karşısında, özellikle gelişmiş ülkelerde, “sıkı ve ilkeli duruş bakımından gevşeme/yan çizme” karşı tavrının taraftar topladığı da ibretle izlenmektedir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tarımsal faaliyetler, insan kaynaklı sera gazı salınımının üçte birine sebep olmakta; her tür besicilik ve balık çiftlikleri ile tarımsal ürünlerin yetiştirilmesi etkinlikleri, ana kaynaklar olarak işaretlenmektedir. Kimyasal gübre kullanımının salınım ve çevre kirletme bakımından olumsuz etkileri de mercek altına alınmaktadır. Ayrıca, verimli humus topraklarının; yenilenme süresinden yüz kat hızlı bir erozyona uğraması ve kimyasal ilaç ve gübrelerle kirlenmiş olarak sulara karışması, gıda ve su güvenliği sorunu ile sonuçlanmaktadır. Güncel bir BM çalışmasına göre, dünya topraklarının %40’ ında kirlenme ve bozulma görülmektedir.

    Gıdada Kayıp ve İsraf boyutları; yılda birbuçuk milyar ton düzeyine erişmiş olup, üretilen küresel gıda miktarının üçte birine ulaşmaktadır. Söz konusu kayıp ve israfın, dünyadaki üç milyar insanın beslenme gereksinimini karşılayabileceği hesaplanmaktadır. Üstelik, kayıp ve israf edilen gıdanın üretimi için harcanan ve karşılığı alınamayan/heder olan tarımsal faaliyetler sonucunda ortaya çıkan sera gazı salınımı, yıllık toplamın dörtte birine denk gelmektedir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Orman Alanlarının Kaybı (Ormansızlaştırma) dramı yaşanmaya devam etmekte; yok edilen orman varlığının; saatte üçyüz futbol alanı kadar büyüklüğe denk geldiği belirtilmektedir. Etkin tedbir alınmaz ise, gezegenimizdeki tüm ormanlık alanların, yüz yıldan kısa bir sürede ortadan kalkma riski belirmiştir. Halihazırda en büyük ormanlık alan kaybı yaşayan ülkeler, sırasıyla, Brezilya; Kongo ve Endonezya olarak ortaya çıkmaktadır.

    Hava Kirliliği sorunu sürmekte, her on kişiden dokuzu; “kirli hava” solumak durumunda kalmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tespitlerine göre, dünyada her sene yedi milyona ulaşan sayıda insan, sadece bu sebeple hayatlarını kaybetmektedir.

    Plastik Kirliliği, senede ortalama üçyüz milyon ton plastik atığının ortaya çıkması temelinde sürmekte, bunun yirmide biri okyanus ve denizlere bulaşmaktadır. Önlemlerin işe yaramaması durumunda, işin içine mikro-plastikler de katılırsa, okyanuslardaki plastik kirliliğinin, onbeş yıl sonra altı yüz milyon tona tırmanma riski gündeme gelecektir.
    Okyanuslar söz konusu olduğunda, ilaveten; “aşırı avlanma ve kültür balıkçılığı” sorunlarının yanı sıra, yükselen karbondioksit oranlarını absorbe etme yükü artan sularda, “ yüksek oranlı asitleşme” sendromu ortaya çıkmaktadır. Gene, aşırı ısınmaya bağlı olarak Arktik ısınma ve deniz seviyelerinde iki misli kadar artışın; buzullarda normal dışı erimenin izlendiği görülmektedir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tekstil ve Hazır Giyim Üretimi, küresel karbon salınımının onda birini ortaya çıkarmaktadır. Bu sektör, sera gazı salınımında havacılık ve denizcilik sektörlerinin toplamını aşan oranda bir etki yaratmaktadır. Dünyadaki atık suların beşte birinden de, doğrudan bu sektör sorumlu olup, sadece tekstil apre ve boyamadan ortaya çıkan miktar yüz milyar metreküp hacmine ulaşmaktadır. Son dönemlerde görülen “fast fashion-hızlı moda” karşıtı hareketlerin momentum kazandığı görülmektedir. Ayrıca, yeşil dönüşüm sürecinde kritik hale gelen (elektrikli araç bataryaları, vb.) başta kobalt olmak üzere nadir metallerin çıkarılması ve ileride geri dönüşüm kabiliyetleri konusunda ciddi tartışmaların gündeme geldiği de not edilmelidir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Önceki zirvelerin kazanımları; eksiklikleri ve geliştirilmeye muhtaç yönleri tahtında, 29. COP-Bakü toplantısının; yakından izlenmeye değer bir kollektif çabayı ve küresel duruşu temsil ettiğine şüphe bulunmamak gerekir.

    (*) ENVOY September-October 2024 BM yayın organında yer alan “15 Biggest Environmental Problems of 2024”, Sayfa 24-26, makalesi esas alınmıştır.