Canlı Yayın
1) Sizin yeniden kaleme aldığınız Drakula 15 Kasım akşamı prömiyerini yaptı. Drakula müzikli oyununun, Bram Stoker'ın Drakula'sından nasıl bir farkı var?
Oyun, Bram Stoker’ın Drakula’sındaki bazı karakterlerden hareketle sıfırdan kaleme alınmış bir metin. Bram Stoker’ın 1897’de Dünya edebiyatına kazandırdığı bu gotik roman, vampir efsanelerine dayanan edebi yapıtların hiç kuşkusuz en ünlüsü. İngiliz edebiyatının bir örneği olan kitapta, Kont Drakula ve ikonik vampir avcısı Van Helsing romanın yayınlanmasından sonra birçok sinema filmine, sahnelemeye konu oldu. Bram Stoker, vampirler, Drakula efsanesi ve Transilvanya hakkındaki bilgilerini gezgin yazar Emily Gerard tarafından yazılan gezi kitabından almıştır. Bizim yazdığımız Drakula’nın farkı ise tam da burada başlıyor diyebiliriz. Oyunda Emily Gerard karakteri, Bram Stoker’ın romanını okuduktan sonra bir tren yolculuğu esnasında içkinin de etkisiyle karakterleri dilediğince oynatmaya başlar. Fakat 1905’te ölen bu yazarın oyunumuzun geçtiği 1974 yılını görmüş olması mümkün değil tabii ki. Orada da yazar olarak ben devreye giriyorum. Oyun 1973 yılının son günü başlıyor. Romandakinden farklı olarak artık 500 yaşında olan Drakula ölümsüz yaşamına son vermek istemektedir. Vampir avcısı Van Helsing’in ise asıl amacı ölümsüzlüğün formülünü Drakula’dan almaktır.
2) Oyunun tanıtım broşürlerinde 1897 tarihli bu romanı 77 yıl sonraya, yani bugünden yarım asır öncesine taşıdığınızı okudum? Yani oyun 1974 yılında geçiyor. Bunun sebebi nedir?
Drakula’yı 1970’lerin başından bugüne, insanlığın geçirdiği dönüşümü görmüş biri olarak tasarladık. İnsanlığın hem gıda obezitesi hem de kültür obezitesi 1970’lerde başladı. 80’lerde neo-con’lar ve para obezitesi geldi. Biz bugün bize benzeyen obez tanrılarla baş etmeye çalışıyoruz. Elon Musk mesela! Bence Drakula’dan daha tehlikeli.
3) "Bu oyunda siz Drakula'yı canlandırırken Hayko Cepkin de Val Helsing'i canlandırıyor, aslında bir Rock müzisyeni olan Hayko'yu bu rol için tercih etmenizin özel bir sebebi var mıdır?
Hayko benim çok eski arkadaşımdır. Televizyon programlarımdan birinin jenerik müziğini birlikte seslendirip, çekimini yapmıştık. Hayko Cepkin çok özel bir ses, çok önemli bir sanatçıdır müzik sektörümüzde. Richard’ta da birlikte olmak istedim ama o sırada Jekyll&Hyde projesini kabul etmişti. Müzikalde gösterdiği performans herkesi bir kere daha kendisine hayran bıraktı. Drakula oyunundaki Van Helsing, 123 yaşında kendisini “adalet savaşçısı” olarak tanıtan bir adam. Gerçekten bir savaşçı. Hayko gibi. Rolü teklif etmek için evine gittiğimde “Bu oyunda şarkı söylemeyeceksin, oyunculuk sergileyeceksin.” dedim. “Tamam” dedi. Benim gibi O da aynı şeyleri yapmayı sevmeyen biri. Bu rolü kabul edip bizimle birlikte olduğu için müteşekkirim.
Artı olarak oyunda çok değerli caz müzisyenleri dahil Kurtalan Ekspres'in bas gitaristi Ahmet Güvenç'in de yer aldığı farklı janralardan gelen canlı bir orkestra da yer alıyormuş. Bu, kaç kişiden oluşan, nasıl bir orkestra ? Ve de oyunun müzikleri oluşturulurken kafanızda nasıl bir konsept canlandırdınız ve nasıl şeyler dinleyeceğiz? "Richard" oyununuzdaki entegrasyon ile benzerlikler var mıdır yoksa bu oyunu tamamen farklı bir yaklaşımla mı seyircilerle buluşturacaksınız?
Orkestramızda Ahmet Güvenç’in olması büyük gurur bizim için. Ahmet abiyle birlikte Şef Kemal Alpan'ın yönetimindeki orkestrada ünlü caz piyanisti Uraz Kıvaner, caz davulcusu Ayhan Öztoplu, gitarist Sertan Küley ve Murat Tükenmez de yer alıyor. Hikayeyi romanın yazımından 77 yıl sonrasına taşırken aslında günümüzden de 50 yıl öncesine gitmiş oluyoruz. Yani oyunda kullanılan müziklerin, seyirciye bizzat Drakula tarafından gösterilen plakların bugün 50. yılı kutlanıyor. Bu daha önce hiçbir tiyatro oyununda olmamış bir şey; kimse bahsetmedi bu sanatçılardan, bu plaklardan. Bu müthiş orkestradan David Bowie, Genesis şarkıları dinliyor seyircilerimiz. Evet, Richard’ta da yine 70’lerden aynı tarz müzikleri kullandım. Bence sanatsal üretimin zirve yaptığı yıllar.
4) Bram Stoker'in bildiğimiz drakula karakteri ölümsüzlük için insanları öldürüp kanlarını içen, başkalarının ölümü pahasına yaşamını sürdüren, lanetli bir bedeli kabul eden karanlık bir karakter. Nasıl bir insan böyle bir yaşamı isteyebilir diye düşünüyor insan.. Sizce Drakula'nın hayatı bir tercihten mi ibaret yoksa bir tür mecburiyet mi? Bu oyun ile vermek istediğiniz mesajı bize nasıl anlatabilirsiniz?
Ben bu oyunda da Richard’ta da bir mesaj vermiyorum seyirciye. Bana göre sanat cevap vermez, soru sorar. İzleyici, dinleyici o sorularla ayrılır salondan ve kendi cevaplarını bulmaya çalışır. Ben Richard’tan sonra da Drakula’dan sonra da seyirciyle birlikte oturup söyleşiler yapıyorum. Bu söyleşilerde ne kadar entelektüel bir seyircimiz olduğuna bir kere daha şahit oluyorum. Bundan daha güzel bir şey yok bence. Drakula oyunda “Yaşamak istiyorsunuz, doyamıyorsunuz yaşamaya.” diyor ölümsüzlüğün sırrını isteyen Van Helsing’e. İnsanlıktan sıkılmış bir vampir. Bizim Drakula’nın ki artık bir mecburiyet. Tabii bir de Caravaggio’nun ölümüyle ilgili yaşadığı vicdan azabı var. Onu yaşatamadığı için içten içe yiyip bitiriyor kendini. Umutsuz biri.
5) Hem bir eser yaratıyor hem de o eserde rol alıyorsunuz. Harikulade bir duygu olmalı. Merak ediyorum Drakulayı yeniden yazmak, müzikli bir oyun olarak yeniden düzenlemek fikri sizde nasıl oluştu? Oyunda yer alan oyuncular, dansçılar, müzisyenler.. nasıl seçildiler? Ekibiniz kaç kişiden oluşuyor? Ne zamandan beri oyun için çalışıyorsunuz?
Drakula bir dörtleme olarak planladığımız oyunların ikincisi aslında. İlki Richard’tı. Drakula’dan sonra “Napoleon” oyununu yapacağız. Sonra da Fransız ressam Théodore Géricault’nun “Medusa’nın Salı” tablosunun hikayesini oyunlaştıracağız. Bizde oyunların hazırlık süreci uzun sürüyor tabii ki… okumalar, izlemeler, araştırmalar yapıyoruz. Ama sonra yazma süreci kısa oluyor. Drakula için de öyle oldu. Oyunda 12 oyuncu, 6 dansçı, 5 müzisyen var. Teknik ekibimizle birlikte bir yerden bir yere gitmemiz 50 kişilik bir kadronun hareket etmesine sebep oluyor. Bu tabii bir tiyatro prodüksiyonu için çok büyük bir sayı. Ama ortak yapımcımız BKM’nin de tecrübeli ekibiyle birlikte birçok şehre turneler düzenliyoruz. Aralık’ta Ankara ve Bursa’da olacağız. Drakula birçok şehre turne yapacak.
* Bu hafta 6-7-8 Aralık akşamı Maximum Uniq Hall'da İstanbul seyircisiyle buluşacak oyun, İstanbul'un ardından 16 Aralık akşamı Bursa Merinos AKKM Osmangazi Salonu'nda, ardından da 21-22-23 Aralık akşamı Ankara Congresium'da izleyicileri ile buluşmaya hazırlanıyor. (Şu an için İstanbul / 6-7-8 Aralık, Ankara / 21 Aralık gecesinin biletleri tükenmiş durumda.)
1) Sizin yeniden kaleme aldığınız Drakula 15 Kasım akşamı prömiyerini yaptı. Drakula müzikli oyununun, Bram Stoker'ın Drakula'sından nasıl bir farkı var?
Oyun, Bram Stoker’ın Drakula’sındaki bazı karakterlerden hareketle sıfırdan kaleme alınmış bir metin. Bram Stoker’ın 1897’de Dünya edebiyatına kazandırdığı bu gotik roman, vampir efsanelerine dayanan edebi yapıtların hiç kuşkusuz en ünlüsü. İngiliz edebiyatının bir örneği olan kitapta, Kont Drakula ve ikonik vampir avcısı Van Helsing romanın yayınlanmasından sonra birçok sinema filmine, sahnelemeye konu oldu. Bram Stoker, vampirler, Drakula efsanesi ve Transilvanya hakkındaki bilgilerini gezgin yazar Emily Gerard tarafından yazılan gezi kitabından almıştır. Bizim yazdığımız Drakula’nın farkı ise tam da burada başlıyor diyebiliriz. Oyunda Emily Gerard karakteri, Bram Stoker’ın romanını okuduktan sonra bir tren yolculuğu esnasında içkinin de etkisiyle karakterleri dilediğince oynatmaya başlar. Fakat 1905’te ölen bu yazarın oyunumuzun geçtiği 1974 yılını görmüş olması mümkün değil tabii ki. Orada da yazar olarak ben devreye giriyorum. Oyun 1973 yılının son günü başlıyor. Romandakinden farklı olarak artık 500 yaşında olan Drakula ölümsüz yaşamına son vermek istemektedir. Vampir avcısı Van Helsing’in ise asıl amacı ölümsüzlüğün formülünü Drakula’dan almaktır.
2) Oyunun tanıtım broşürlerinde 1897 tarihli bu romanı 77 yıl sonraya, yani bugünden yarım asır öncesine taşıdığınızı okudum? Yani oyun 1974 yılında geçiyor. Bunun sebebi nedir?
Drakula’yı 1970’lerin başından bugüne, insanlığın geçirdiği dönüşümü görmüş biri olarak tasarladık. İnsanlığın hem gıda obezitesi hem de kültür obezitesi 1970’lerde başladı. 80’lerde neo-con’lar ve para obezitesi geldi. Biz bugün bize benzeyen obez tanrılarla baş etmeye çalışıyoruz. Elon Musk mesela! Bence Drakula’dan daha tehlikeli.
3) "Bu oyunda siz Drakula'yı canlandırırken Hayko Cepkin de Val Helsing'i canlandırıyor, aslında bir Rock müzisyeni olan Hayko'yu bu rol için tercih etmenizin özel bir sebebi var mıdır?
Hayko benim çok eski arkadaşımdır. Televizyon programlarımdan birinin jenerik müziğini birlikte seslendirip, çekimini yapmıştık. Hayko Cepkin çok özel bir ses, çok önemli bir sanatçıdır müzik sektörümüzde. Richard’ta da birlikte olmak istedim ama o sırada Jekyll&Hyde projesini kabul etmişti. Müzikalde gösterdiği performans herkesi bir kere daha kendisine hayran bıraktı. Drakula oyunundaki Van Helsing, 123 yaşında kendisini “adalet savaşçısı” olarak tanıtan bir adam. Gerçekten bir savaşçı. Hayko gibi. Rolü teklif etmek için evine gittiğimde “Bu oyunda şarkı söylemeyeceksin, oyunculuk sergileyeceksin.” dedim. “Tamam” dedi. Benim gibi O da aynı şeyleri yapmayı sevmeyen biri. Bu rolü kabul edip bizimle birlikte olduğu için müteşekkirim.
Artı olarak oyunda çok değerli caz müzisyenleri dahil Kurtalan Ekspres'in bas gitaristi Ahmet Güvenç'in de yer aldığı farklı janralardan gelen canlı bir orkestra da yer alıyormuş. Bu, kaç kişiden oluşan, nasıl bir orkestra ? Ve de oyunun müzikleri oluşturulurken kafanızda nasıl bir konsept canlandırdınız ve nasıl şeyler dinleyeceğiz? "Richard" oyununuzdaki entegrasyon ile benzerlikler var mıdır yoksa bu oyunu tamamen farklı bir yaklaşımla mı seyircilerle buluşturacaksınız?
Orkestramızda Ahmet Güvenç’in olması büyük gurur bizim için. Ahmet abiyle birlikte Şef Kemal Alpan'ın yönetimindeki orkestrada ünlü caz piyanisti Uraz Kıvaner, caz davulcusu Ayhan Öztoplu, gitarist Sertan Küley ve Murat Tükenmez de yer alıyor. Hikayeyi romanın yazımından 77 yıl sonrasına taşırken aslında günümüzden de 50 yıl öncesine gitmiş oluyoruz. Yani oyunda kullanılan müziklerin, seyirciye bizzat Drakula tarafından gösterilen plakların bugün 50. yılı kutlanıyor. Bu daha önce hiçbir tiyatro oyununda olmamış bir şey; kimse bahsetmedi bu sanatçılardan, bu plaklardan. Bu müthiş orkestradan David Bowie, Genesis şarkıları dinliyor seyircilerimiz. Evet, Richard’ta da yine 70’lerden aynı tarz müzikleri kullandım. Bence sanatsal üretimin zirve yaptığı yıllar.
4) Bram Stoker'in bildiğimiz drakula karakteri ölümsüzlük için insanları öldürüp kanlarını içen, başkalarının ölümü pahasına yaşamını sürdüren, lanetli bir bedeli kabul eden karanlık bir karakter. Nasıl bir insan böyle bir yaşamı isteyebilir diye düşünüyor insan.. Sizce Drakula'nın hayatı bir tercihten mi ibaret yoksa bir tür mecburiyet mi? Bu oyun ile vermek istediğiniz mesajı bize nasıl anlatabilirsiniz?
Ben bu oyunda da Richard’ta da bir mesaj vermiyorum seyirciye. Bana göre sanat cevap vermez, soru sorar. İzleyici, dinleyici o sorularla ayrılır salondan ve kendi cevaplarını bulmaya çalışır. Ben Richard’tan sonra da Drakula’dan sonra da seyirciyle birlikte oturup söyleşiler yapıyorum. Bu söyleşilerde ne kadar entelektüel bir seyircimiz olduğuna bir kere daha şahit oluyorum. Bundan daha güzel bir şey yok bence. Drakula oyunda “Yaşamak istiyorsunuz, doyamıyorsunuz yaşamaya.” diyor ölümsüzlüğün sırrını isteyen Van Helsing’e. İnsanlıktan sıkılmış bir vampir. Bizim Drakula’nın ki artık bir mecburiyet. Tabii bir de Caravaggio’nun ölümüyle ilgili yaşadığı vicdan azabı var. Onu yaşatamadığı için içten içe yiyip bitiriyor kendini. Umutsuz biri.
5) Hem bir eser yaratıyor hem de o eserde rol alıyorsunuz. Harikulade bir duygu olmalı. Merak ediyorum Drakulayı yeniden yazmak, müzikli bir oyun olarak yeniden düzenlemek fikri sizde nasıl oluştu? Oyunda yer alan oyuncular, dansçılar, müzisyenler.. nasıl seçildiler? Ekibiniz kaç kişiden oluşuyor? Ne zamandan beri oyun için çalışıyorsunuz?
Drakula bir dörtleme olarak planladığımız oyunların ikincisi aslında. İlki Richard’tı. Drakula’dan sonra “Napoleon” oyununu yapacağız. Sonra da Fransız ressam Théodore Géricault’nun “Medusa’nın Salı” tablosunun hikayesini oyunlaştıracağız. Bizde oyunların hazırlık süreci uzun sürüyor tabii ki… okumalar, izlemeler, araştırmalar yapıyoruz. Ama sonra yazma süreci kısa oluyor. Drakula için de öyle oldu. Oyunda 12 oyuncu, 6 dansçı, 5 müzisyen var. Teknik ekibimizle birlikte bir yerden bir yere gitmemiz 50 kişilik bir kadronun hareket etmesine sebep oluyor. Bu tabii bir tiyatro prodüksiyonu için çok büyük bir sayı. Ama ortak yapımcımız BKM’nin de tecrübeli ekibiyle birlikte birçok şehre turneler düzenliyoruz. Aralık’ta Ankara ve Bursa’da olacağız. Drakula birçok şehre turne yapacak.
* Bu hafta 6-7-8 Aralık akşamı Maximum Uniq Hall'da İstanbul seyircisiyle buluşacak oyun, İstanbul'un ardından 16 Aralık akşamı Bursa Merinos AKKM Osmangazi Salonu'nda, ardından da 21-22-23 Aralık akşamı Ankara Congresium'da izleyicileri ile buluşmaya hazırlanıyor. (Şu an için İstanbul / 6-7-8 Aralık, Ankara / 21 Aralık gecesinin biletleri tükenmiş durumda.)
SON DAKİKA
