Canlı Yayın
Sergiler konusunda ise bu hafta LG Oled Art ile ortaklaşa gerçekleştirdikleri dijital sanat sergileri başlıyor.
Belki hatırlarsınız, geçtiğimiz Şubat ayında, sevgili Damla Keseli ile bir yemekte bir araya geldikten hemen sonra İstinye Park’ta o dönem ilki başlayacak olan bu sanat projesini yazmıştım. O sırada sergilenmeye başlanan ilk eserler Kazım Karakaya’nın heykelleriydi. Sonrasında ise Zafer Yıldırım Koleksiyonu’ndan Anselm Reyle’nin ‘Lobi’ adını taşıyan eseri (hala İstinye Park’ta görülebilir) ile Ego Rondinone ve Tuba Geçgel’in eserleri sergilenmişti. Şimdi ise bu hafta sonundan itibaren dijital sanat eserleri alıyor sırayı. Tüm sergiler ise LG Oled sponsorluğunda gerçekleştiriliyor çünkü sergilenecek eserlerin hepsi izleyicisine sürükleyici bir görsel deneyim sunmayı hedefleyen eserlerden oluşuyor.
Bu arada ilk serginin ilk sanatçısı ‘Six N. Five’ takma adı ile bilinen Ezequiel Pini, benim de uzun süredir işlerini çok severek takip ettiğim Arjantinli bir sanatçı. (Ben de kendisinin videolarından birinden çok etkilenerek, kendi yazdığım bir metin ile 2023 Temmuz ayında instagram üzerinden paylaşmıştım.)
Ezequiel Pini nasıl bir sanatçıdır diye soranlar için, bana gelen basın bülteninde Pini’yi ‘…eserlerinde başkalaşan gökyüzü temasıyla farklı boyutlar arasında bir köprü kuran dijital sahneler öne çıkıyor. Sanatçı, manzara resmi, ekspresyonizm ve sürrealist ustaların fantezi dünyalarından ilham alarak, doğal olaylar ve yaratıcı ifadeler arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor.’ cümleleriyle anlatmışlar. Barselona’da yaşadığından ve de kendisinin küçük yaşlardan itibaren bilgisayarlara ve teknolojiye karşı olan tutkusundan bahsetmişler. 2014 yılında kurmuş olduğu, adını günün saatinden (06:05) alan ‘Six N. Five’ stüdyosunda, dijital sanatı, sanatsal bir ifade aracı olarak benimsediğinden ve de fiziksel ile dijital dünyaların sınırlarını bulanıklaştıran bir geleceğe öncülük etmekte olduğunun bilgisini vermişler.
Ancak bana soracak olursanız, bugüne kadar gördüğüm işlerinden yola çıkarak söylüyorum bunu, kendisi sanki hep günün en güzel saatinde veya en güzel manzarasının karşısında yaşayan bir masal karakteri gibi biri. İşlerinde genel olarak bilgelik ve sükunet hakim. Yeniden tasarlanmış mükemmel bir gelecekte geçen bir hayat, uçan ağaçlar, kare şekilli karahindibalar, tüm dilekleri kabul olmuş bir dilek ağacının yıllara karşı gelen dimdik ve mağrur duruşu, bulutların üzerinde cennet vari bir yaşam veya başak tarlaları üzerinde giden, içinde yedek dolunayı taşıyan bir kayık gibi şeyler var..
Mükemmel gerçeklik, yaşam boyunca ziyaret edilen ve içinden sağ çıkılabilen tüm öğretici döngülerin bizi ulaştırdığı o sonsuz ve sınırsız yer, en güzel rüya, hep hatırlanmak istenecek henüz daha yaşanmamış en sevgi dolu an, sıradan ve sıra dışı olanın arasındaki o ince çizgi..
Öyle çok ilham var ki bana göre bu işlerin arasında.. Öyle çok his ve tabir geliyor ki aklıma düşününce. Yalnızca bakarak, izleyerek bile insan bu zamandan oradaki zamana, o tanımsız boyuta kolaylıkla ışınlanabiliyor..
‘LG Oled x İstinye Park’ işbirliği hakkında bilmeniz gerekenler
Damla Keseli’ye konuşmamız sırasında bu projenin ne zamandan beri planlandığını, bu işbirliğinin nasıl gerçekleştiğini, sanatçıların neye göre seçildiğini, ilhamın ilk nereden geldiğini ve projeye dair nelerin önemli olduğunu sordum.
Keseli de bana LG Oled’in New York Frieze veya Londra Frieze gibi yurt dışında yapmış olduğu tüm sergileri geçen zaman içinde takip ettiğini, gidebildiklerine ise gittiğini ve de 1 senedir bu proje için çalıştığını anlattı. İstinye Park’taki asıl amaçlarının ise yurtdışında ücretli olan bu sergileri burada halkın ücretsiz olarak deneyimlemesini sağlamakmış.
Marka özelinde ise genel anlamda LG Oled’in New York’taki Guggenheim Müzesi’nin de sponsoru olduğunu hatırlatarak sanat projelerinde yer almayı seven bir marka olduğunu, dolayısıyla da bu tip projelere sıcak baktığını iletti bana. Diğer bir yandan ise LG’nin dünyanın dört bir yanında olan geniş sanatçı topluluğu İstinye Park’ta eserleri sergilenecek olan sanatçıları daha kolay seçmelerini sağlamış. ‘Six N. Five’ ise hem dünyaca ünlü premium markalar (Cartier, Rimowa gibi) için ürettiği işleri olduğu hem de bir eseri Porshe’nin koleksiyonunda yer aldığı için LG Oled Art sanatçı listesi ilk önlerine geldiğinde ilk düşündükleri isimlerden biri olmuş. (Bu sırada LG Oled’in Oled Art sanatçı listesinde Anish Kapoor’dan Damien Hirst’e kadar pek çok ünlü isim yer alıyor.)
Eserlerin İstinye Park’ın nerelerinde görülebileceğine gelince..
Keseli, konuşmamız sırasında bana bu projeyi bir yolculuk gibi düşünerek planladığından bahsetti. Bu nedenle eserleri, tek bir yere öylece bırakmak yerine AVM içerisine dağıtarak yerleştirmişler. Eserler her yeni görülen alanda, her seferinde yeni bir izleyici ile karşılaştığında başka bir etki ve etkileşim doğurabilsin istemişler. Bu nedenle İstinye Park’ta vakit geçiren insanlar, bu alandaki yürüyüşleri esnasında, mağazalar arası bir sanat gezisindeymiş gibi, bir sanat eserinden başka bir sanat eserine ulaşabilecek ve de her eseri daha dikkatli bir biçimde inceleyebilecek.
Bu projenin İstinye Park’ta ne kadar süre devam edeceği konusunda ise Keseli’den bu serginin ardından yine dijital sanat alanının dünya çapındaki en seçkin sanatçıları ile projenin 2025 yılında da devam edeceğini öğrendim. (Şu an için her biri 2 ay sürecek toplamda 4 ayrı sergi yapmayı planlıyorlar.) Bu projeden ayrıca kendi koleksiyonlarında olan Refik Anadol’un bir eserini de yine LG Oled sponsorluğunda İstinye Park’a yerleştirmişler.
3D teknolojisinde uluslararası alanda öne çıkan dijital sanatın önemli isimlerinden biri olan ‘Six N. Five’ın yani Ezequiel Pini’nin LG Oled sponsorluğunda sergilenen 5 eserini bu hafta sonundan itibaren 2 ay boyunca İstinye Park’ta görebilirsiniz.
Sergiler konusunda ise bu hafta LG Oled Art ile ortaklaşa gerçekleştirdikleri dijital sanat sergileri başlıyor.
Belki hatırlarsınız, geçtiğimiz Şubat ayında, sevgili Damla Keseli ile bir yemekte bir araya geldikten hemen sonra İstinye Park’ta o dönem ilki başlayacak olan bu sanat projesini yazmıştım. O sırada sergilenmeye başlanan ilk eserler Kazım Karakaya’nın heykelleriydi. Sonrasında ise Zafer Yıldırım Koleksiyonu’ndan Anselm Reyle’nin ‘Lobi’ adını taşıyan eseri (hala İstinye Park’ta görülebilir) ile Ego Rondinone ve Tuba Geçgel’in eserleri sergilenmişti. Şimdi ise bu hafta sonundan itibaren dijital sanat eserleri alıyor sırayı. Tüm sergiler ise LG Oled sponsorluğunda gerçekleştiriliyor çünkü sergilenecek eserlerin hepsi izleyicisine sürükleyici bir görsel deneyim sunmayı hedefleyen eserlerden oluşuyor.
Bu arada ilk serginin ilk sanatçısı ‘Six N. Five’ takma adı ile bilinen Ezequiel Pini, benim de uzun süredir işlerini çok severek takip ettiğim Arjantinli bir sanatçı. (Ben de kendisinin videolarından birinden çok etkilenerek, kendi yazdığım bir metin ile 2023 Temmuz ayında instagram üzerinden paylaşmıştım.)
Ezequiel Pini nasıl bir sanatçıdır diye soranlar için, bana gelen basın bülteninde Pini’yi ‘…eserlerinde başkalaşan gökyüzü temasıyla farklı boyutlar arasında bir köprü kuran dijital sahneler öne çıkıyor. Sanatçı, manzara resmi, ekspresyonizm ve sürrealist ustaların fantezi dünyalarından ilham alarak, doğal olaylar ve yaratıcı ifadeler arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor.’ cümleleriyle anlatmışlar. Barselona’da yaşadığından ve de kendisinin küçük yaşlardan itibaren bilgisayarlara ve teknolojiye karşı olan tutkusundan bahsetmişler. 2014 yılında kurmuş olduğu, adını günün saatinden (06:05) alan ‘Six N. Five’ stüdyosunda, dijital sanatı, sanatsal bir ifade aracı olarak benimsediğinden ve de fiziksel ile dijital dünyaların sınırlarını bulanıklaştıran bir geleceğe öncülük etmekte olduğunun bilgisini vermişler.
Ancak bana soracak olursanız, bugüne kadar gördüğüm işlerinden yola çıkarak söylüyorum bunu, kendisi sanki hep günün en güzel saatinde veya en güzel manzarasının karşısında yaşayan bir masal karakteri gibi biri. İşlerinde genel olarak bilgelik ve sükunet hakim. Yeniden tasarlanmış mükemmel bir gelecekte geçen bir hayat, uçan ağaçlar, kare şekilli karahindibalar, tüm dilekleri kabul olmuş bir dilek ağacının yıllara karşı gelen dimdik ve mağrur duruşu, bulutların üzerinde cennet vari bir yaşam veya başak tarlaları üzerinde giden, içinde yedek dolunayı taşıyan bir kayık gibi şeyler var..
Mükemmel gerçeklik, yaşam boyunca ziyaret edilen ve içinden sağ çıkılabilen tüm öğretici döngülerin bizi ulaştırdığı o sonsuz ve sınırsız yer, en güzel rüya, hep hatırlanmak istenecek henüz daha yaşanmamış en sevgi dolu an, sıradan ve sıra dışı olanın arasındaki o ince çizgi..
Öyle çok ilham var ki bana göre bu işlerin arasında.. Öyle çok his ve tabir geliyor ki aklıma düşününce. Yalnızca bakarak, izleyerek bile insan bu zamandan oradaki zamana, o tanımsız boyuta kolaylıkla ışınlanabiliyor..
‘LG Oled x İstinye Park’ işbirliği hakkında bilmeniz gerekenler
Damla Keseli’ye konuşmamız sırasında bu projenin ne zamandan beri planlandığını, bu işbirliğinin nasıl gerçekleştiğini, sanatçıların neye göre seçildiğini, ilhamın ilk nereden geldiğini ve projeye dair nelerin önemli olduğunu sordum.
Keseli de bana LG Oled’in New York Frieze veya Londra Frieze gibi yurt dışında yapmış olduğu tüm sergileri geçen zaman içinde takip ettiğini, gidebildiklerine ise gittiğini ve de 1 senedir bu proje için çalıştığını anlattı. İstinye Park’taki asıl amaçlarının ise yurtdışında ücretli olan bu sergileri burada halkın ücretsiz olarak deneyimlemesini sağlamakmış.
Marka özelinde ise genel anlamda LG Oled’in New York’taki Guggenheim Müzesi’nin de sponsoru olduğunu hatırlatarak sanat projelerinde yer almayı seven bir marka olduğunu, dolayısıyla da bu tip projelere sıcak baktığını iletti bana. Diğer bir yandan ise LG’nin dünyanın dört bir yanında olan geniş sanatçı topluluğu İstinye Park’ta eserleri sergilenecek olan sanatçıları daha kolay seçmelerini sağlamış. ‘Six N. Five’ ise hem dünyaca ünlü premium markalar (Cartier, Rimowa gibi) için ürettiği işleri olduğu hem de bir eseri Porshe’nin koleksiyonunda yer aldığı için LG Oled Art sanatçı listesi ilk önlerine geldiğinde ilk düşündükleri isimlerden biri olmuş. (Bu sırada LG Oled’in Oled Art sanatçı listesinde Anish Kapoor’dan Damien Hirst’e kadar pek çok ünlü isim yer alıyor.)
Eserlerin İstinye Park’ın nerelerinde görülebileceğine gelince..
Keseli, konuşmamız sırasında bana bu projeyi bir yolculuk gibi düşünerek planladığından bahsetti. Bu nedenle eserleri, tek bir yere öylece bırakmak yerine AVM içerisine dağıtarak yerleştirmişler. Eserler her yeni görülen alanda, her seferinde yeni bir izleyici ile karşılaştığında başka bir etki ve etkileşim doğurabilsin istemişler. Bu nedenle İstinye Park’ta vakit geçiren insanlar, bu alandaki yürüyüşleri esnasında, mağazalar arası bir sanat gezisindeymiş gibi, bir sanat eserinden başka bir sanat eserine ulaşabilecek ve de her eseri daha dikkatli bir biçimde inceleyebilecek.
Bu projenin İstinye Park’ta ne kadar süre devam edeceği konusunda ise Keseli’den bu serginin ardından yine dijital sanat alanının dünya çapındaki en seçkin sanatçıları ile projenin 2025 yılında da devam edeceğini öğrendim. (Şu an için her biri 2 ay sürecek toplamda 4 ayrı sergi yapmayı planlıyorlar.) Bu projeden ayrıca kendi koleksiyonlarında olan Refik Anadol’un bir eserini de yine LG Oled sponsorluğunda İstinye Park’a yerleştirmişler.
3D teknolojisinde uluslararası alanda öne çıkan dijital sanatın önemli isimlerinden biri olan ‘Six N. Five’ın yani Ezequiel Pini’nin LG Oled sponsorluğunda sergilenen 5 eserini bu hafta sonundan itibaren 2 ay boyunca İstinye Park’ta görebilirsiniz.
SON DAKİKA
