Instagram'a erişim yasağı sonrası gündemdeki kavram: "Dijital faşizm" ne anlama geliyor?
Instagram'a Türkiye'nin getirdiği erişim yasağı sonrası, sosyal medya mecralarının kendi kuralları doğrultusunda attıkları adımlar ve getirdikleri yasaklar gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu durumu "dijital faşizm" olarak tanımladı. Peki, dijital faşizm kavramı tam olarak ne? Dijital faşizm nasıl önlenir? Uzmanlar neler söylüyor? Detaylar haberimizde...
"DİJİTAL FAŞİZMLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
"Filistinli şehitlerin fotoğraflarına bile tahammül edemeyip anında yasaklayan, bunu da özgürlük olarak pazarlayan bir dijital faşizmle karşı karşıyayız." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Instagram'a getirilen erişim yasağı sonrası neden bu yasağın getirildiğini anlatırken kullandı bu ifadeyi; dijital faşizm.
"DİJİTAL FAŞİZM" NE ANLAMA GELİYOR?
Kavramın tanımını CNN TÜRK'te yapan TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, "Faşizm şudur; İnsanların kendi fikirlerini dile getirememesi hali. Dijital ağların insanlara bir özgürlük vadederken, diğer bir insanın özgürlüğünün engellenmesi, kısıtlanması asla doğru değil. Dijital dünya aslında iyiliğin merkezi olması gerekirken, kötülüğün merkezi haline gelme riskiyle karşı karşıya" dedi.
Dijitalleşmenin her gün kendisini daha fazla hissettirdiği bir dünyada milyonlarca, hatta milyarlarca insan sosyal medya dünyasında yer alıyor. Siber Güvenlik Uzmanı Gökhan Say, "Bugün META iki buçuk milyon olan bir ülke olarak anılıyor. Fiziksel ve dijitalin bu kadar çizgileri belirsiz, bir şekilde iç içe girdiği bir gerçeklik herhalde insanlık tarihinde bugüne kadar hiç yaşanmadı. Bugün bunu yaşar haldeyiz" diye konuştu.
Büyük birkaç ülkenin nüfusundan da daha fazla üye sayısı, bu platformların etkileri de büyük. Son yıllarda bu platformlarda yayılan görüntüler, paylaşımlar, tartışmalara, hatta sosyal medyadan çıkıp sokaklarda çatışmalara neden olabiliyor. Sosyal medya platformlarının küresel iletişim akışını ideolojik yön vermeye çalıştığı tespitleri yapılıyor. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Bunların en temel iktidar stratejisi ise gündelik hayatı, gündelik hayatlarımızı kolonileştirmek, gündelik hayatlarımızı sömürge altına almak. İnsanları uyuşturan bir dijital bağımlılık sistemini ayakta tutmak için çabalamakta, gizli sansür ve örtülü özendirme yöntemleri ile siyasal davranış değişiklikleri meydana getirmeye çalışmaktadırlar" dedi.
"HESAP VERMİYORLAR, KURALLARI KENDİLERİ KOYUYORLAR"
Yayılan gerçek dışı haberler, görüntüler, zaman zaman geri dönülmez krizlere yol açıyor. Üstelik bunları yaparken de kendi kurallarını uygulayıp, ülkelerin kurallarını, hukukunu çiğneyebiliyorlar. Hüseyin Yayman, Dijital ağ sağlayıcıları ve sosyal medya şirketleri kendilerini devletlerin üzerinde görüyorlar. Kanun yapıcıların üzerinde görüyorlar, yargının üzerinde görüyorlar" vurgusu yaptı.
DİJİTAL FAŞİZMİN ÖNÜ NASIL KAPATILACAK?
Peki, dijital faşizmin yarattığı saldırılardan korunmak için ne yapmak gerekir? Hüseyin Yayman, "Bizim dijital okuryazarlığı görüp buna uygun davranmamız gerekiyor. Bireysel olarak devletlerin buna uygun düzenlemeler yapması gerekiyor. Asıl önemlisi sosyal medya şirketlerinin topluluk kurallarını evrensel normlara, evrensel hukuka ve insanlık değerlerine, medeniyet değerlerine uygun hale getirmesi gerekiyor" dedi. Gökhan Say da "Dijital faşizme kurban gitmeyi engellemenin tek yöntemi halkınız tarafından kabul edilen bir takım teknolojilerle bunların yerini almakta. Bugün bir teknolojinin koduna sahip olmak gerçekten büyük bir avantaj" ifadelerini kullandı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Batman'da terör propagandasına tokat gibi cevap: Burası Türkiye!
İzmir için KRİTİK uyarı: Su seviyesi yüzde 10'ların altına inebilir!
EN SON HABER | Kayıp iş insanının cansız bedeni ormanda bulundu: Ortağı tutuklandı!
Henüz 17 yaşında 70 suçtan kaydı var: Defne Hakim 'Ah' ederek paylaştı!
SON DAKİKA | Abdulkadir Selvi yazdı: Yeni bir 'kara harekatı' yolda mı?