Savcıyı tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'den pişkin savunma: Çikolatamızı alıp gittik
Kamuoyunda 'Yenidoğan Çetesi' davası olarak bilinen bebek hastaları önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 29’u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın 4'üncü duruşmasında savunma yapan tutuklu sanık Mustafa Kemal Zengin, "Ben savcıya insanların cinnet anında neler yapabileceğini söyledim. Kimseyi tehdit etmedim" dedi. Duruşma 24 Nisan'a ertelendi.
Haberin Devamı
/

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde adliyenin konferans salonunda görülen duruşma saat 11.00 sıralarında başladı. Duruşmaya doktor Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu 30 tutuklu sanıkla bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve avukatlar katıldı. Davanın görülmeye devam edilen dördüncü duruşmasında savcı Yavuz Engin'i tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in savunma yapması bekleniyor.
'YA BEN YA NİGAR DEMİŞ'
/

Tutuklu sanıklardan hemşire Nigar Kubilay, "Başhemşire olarak çalıştım. Fırat Sarı ile anlaşamadık beni yönetime şikayet etmiş. Yönetim bana 'Fırat Bey ile aynı ortamda bulunma' dedi. Bir süre sonra da kovuldum. Yönetime gidip 'Ya ben Ya Nigar' demiş. Daha sonra başka bir yere geçtim orada Yenidoğan biriminde işe başladım ama Fırat Sarı'nın orasıyla ilgilendiğini öğrendim hatta yönetime gidip daha önce yaşadığımız olayları anlattım. 'Sorun yok' dediler. Ben epikriz yazmadım hemşirenin sorumluluğunda değildir. Hasta öldüğünde epikriz yazılması gerekir ama sistemde yazılmamış görünüyordu. Ben de yazılması gerektiğini hatırlattım" dedi. Fırat Sarı'nın mesaj geçmişinde Nigar Kubilay hakkında 'İşine geleni yapıyor. Buna niye yüz veriyorsun. Kanlı Nigar' dediği öğrenildi. Bunun üzerine Nigar Kubilay, "Aramızda husumet vardı böyle demeleri çok normal. Ancak ben epikriz yazmadım" dedi.
Haberin Devamı
'BANA HASTA BULUN' DEDĞİNİZ GÖRÜNÜYOR
/

Mahkeme Başkanının, "Konuşma kayıtlarında 'Bana hasta bulun' dediğiniz görüyor bunun hakkındaki savunmanız ne? " sorusu üzerine Kubilay "Hastane yönetimi bizden hasta bulmamızı istiyordu bu nedenle ben de hasta bulmamız gerektiğini söyledim" dedi.Sanık Nigar Kubilay'ın savunmasının devamında, mesul müdürün ve başhekimin ayrı ayrı kişiler olduğunu ve görevlerinin farklı olduğunu belirtmesi üzerine, Mahkeme Başkanı, "Bu bilgiyi ilk kez sizden duyuyorum. Kaç celsedir böyle bir bilgiyi kimse söylemedi" dedi.
'FIRAT HOCA BİZE "SİZE PRİM VERECEĞİM" DEDİ'
/

Tutuklu sanık, İdari amir Remzi Karaca suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek "Benim görevim 112 tarafından gelen hastaların bilgilerini doktora iletmektir. Doktorun hasta kabul etme ya da etmeme kararı sonrası bunu 112 servisine iletmektir. Bazen bazı hastalar bize ait ambulansla gelmek istiyordu hastaneye. O durumda biz hastadan para alıyoruz; ama sevkle gelecekse 112 ile geliyor ve ücret alınmıyor. Eğer bizim ambulans hizmetimizi kullanacaksa 112'yi arayıp haber veriyorduk" dedi. Ayrıca sanık savunmasının devamında "Fırat Hoca bize, 'Size prim vereceğim' dedi. Bu nedenle Mert üzerinden bize düzenli olarak ufak miktarlarda motivasyon parası gönderirdi" dedi.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
AİLESİNE GÜLÜMSEDİ; EL SALLADI
/

Duruşmaya saat 13.15'te ara verildi. Verilen 45 dakikalık aranın ardından duruşma saat 14.30 sıralarında yeniden başladı. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı'nın duruşma salonunda ara sıra arkasına dönüp izleyici kısmındaki ailesine gülümseyerek el sallaması dikkat çekti.
'YENİDOĞAN BEBEKLERE BİRŞEY YAPMADIM'
/

Duruşmaya tutuklu sanık doktor Zeki Ötünç savunmasıyla devam edildi. Ötünç savunmasında "2019'da beyin kanaması geçirip 10 gün yoğun bakımda kaldım. Uzun süre işsiz kaldım. 2 yılın sonunda daha önce aynı iş yerinde çalıştığım Cansel hemşire bana bir iş teklifi bulundu. Sadece gündüz çalışacaktım. 2022 sonunda Bağcılar'da işe başladım. Orası satılınca Beylikdüzü Medilife Hastanesi'ne başladım. 2024'ün başında istifa ettim çünkü birşeylerin ters gittiğini hissettim. Ben SGK'yı dolandırmadım. Yenidoğan bebeklere birşey yapmadım. Hastane bana maaşımın bir kısmını elden verdi. Ödemenin bir kısmını hastaneden bir kısmını anlaşmalı oldukları sağlık şirketinden ödüyorlar. O şirket de Fırat Sarı'nın şirketiydi. Bize herkes 'Bebek katili' diyor ama bir insan bebek öldürerek nasıl para kazanır anlamıyorum. Basın yüzünden zor durumdayım. Normalde sizin benim suçluluğumu kanıtlamanız lazımken ben burada suçsuzluğumu ispatlamaya çalışıyorum.Bir sürü hastanın iyileşmesinde katkıları oldu çalışanların. Arkadaşlar nadir ölümler için suçlanıyor. Bir hemşirenin çocuk öldüğünde ağlamasını görmeniz lazımdı" dedi.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
'SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM'
/

Çorlu Reyap Hastanesi’nde Başhemşire Hilal Vatansever, "İşim esnasında bütün hemşirelerin özlük haklarını ve sorumlu hemşirelerin verdiği nöbet listelerinin doğru olup olmadığını kontrol ettim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Fırat Sarı yenidoğan yoğun bakım doktorumuzdu. HTS kayıtlarının açığı yoktur. Fırat Sarı ile yenidoğan yoğun bakımda ismi Hilal olan başka hemşireyi arayacağına yanlışlıkla beni araması görüşmelerimiz oldu. Bunun dışında eleman ihtiyaçları olduğunda da Fırat Sarı beni arardı. Bir dönem hastane yönetimi beni çağırarak Fırat Sarı'nın hemşireleri değiştirmek istediğini ve yerine Hasan Basri'yi getireceğini söyledi. Orada sorumlu hemşirelerimiz vardı ben dışarıdan sorumlu getirilmesini istemedim." dedi.
/

Tutuklu sanık İbrahim Oktay ise, "Çorlu Reyap Hastanesi'nde mesul müdür olarak çalıştım. Hakkımda iddia edilen suçlamaları kabul etmiyorum. Doktor az olduğu için Fırat Sarı'nın bizim hastanemizde çalışmaya başladı. Fırat Sarı'nın bizim hastanemize gelmesiyle ilgili benim bir bilgim ve ilgim yok" dedi.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
'HERKES SANKİ SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK'
/

Tutuklu sanık Mustafa Kemal Zengin savunmasında "Beni burada neredeyse kimse tanımıyor. Tuğçe Hanım tutuklanmış. Aylin Hanım geldi aklıma ona 'Bu dosyanın savcısı benim arkadaşım, sana yardımcı olamam' dedi. Buradaki kişiler devletin açığını bulmuş ve bazı hastanelerle bazı kişiler bunu kullanıyor. Ortalık boş bulunmuş. Bunlar çözülmediği sürece hep devam edecekler.Kim kime dum duma buraya çıkan herkes sanki sütten çıkmış ak kaşık."dedi.
'SAVCIYA 'TUĞÇE'Yİ ÇIKAR' DEMEDİM'
/

Zengin savunmasının devamında, "Bir akşam Aylin Hanım'a dedim ki bakın burada bir sorun var 'Bu soruşturma savcısı ne yapıyor' dedim. Savcı akşam mesaj atmış sosyal medyadan 'Ben bir dosyada çok yalnız kaldım gel görüşelim' demiş. Savcının çekindiğini düşündüm çikolata alıp gittik savcıya serzenişte bulundum. Sen bu hastaneyi niye kapatmıyorsun sen niye bu doktorları atmıyorsun hapse dedim. Çıktık sonra dedim ki 'Bu savcı senin arkadaşın değil bizi kayda aldı mimikleri iyi değil' dedim. Ayrıca savcıya Tuğçe'yi çıkar demedim. Şimdi herkes bana diyor ki 'Sen salak mısın niye gittin' Avukat Aylin Aslan Tatar neden burada değil. Aylin Hanım 7 aydır boş yere hücrede yatıyor. Ben savcıya sadece insanların cinnet anında neler yapabileceğini söyledim. Tehdit etmedim kimseyi." diye konuştu.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
'BOŞ YERE 7 AYDIR YATIYORUM'
/

Zengin, "Avcılar Hastanesi Fırat Sarı'ya kâr payı ve el altından para veriyor. Ben tutuklanmadan önce İngiltere'den Bakan getirdim Türkiye'ye yatırım yaptırdım herkes 'Hukuk' dedi bana; ama burada hukuksuzlık var. Boş yere 7 aydır yatıyorum. Savcı Bey herşeyimi incelemiş birşey bulamamış. Sadece isim verdim diye mi böyle oldu sizin adınızı versem sizi de mi içeri atacaklar Hakim bey. Beni susturmak için şafak operasyonu yapıldı. Beni almasaydınız ben bunu medyaya duyuracaktım hastanelerde cinayet işleniyor diye. Biz kime güveneceğiz. Burada, bebek çetesi yargılıyorsunuz ama buradaki kişileri değil herkes sorgulanmalı bataklığı kurutmalısınız. Benim bu olayla bir ilgim yok. Savcıya yardım etmek istedim sadece. Buradaki kimseyi bilmiyorum. Bu hastaneler kapalı ama isim değiştirip yine devam edecekler. " dedi.
'BU KONUDA ÖZÜR DİLİYORUM'
/

Zengin savunmasının devamında, "Pandemi döneminde maske ürettim hatta Merkel'in taktığı maskeyi ben yaptım. Devletin tüm kurumlarına hediye ettim. Ancak savcılık ne yaptı.Bizim fotoğraflarımızı basına verdi. Bizim normalde içeri basın görmeden girmemiz lazımdı ama tüm basını oraya çağırmış. Ben sadece buna sessiz kalmak istemedim.Aylin de benden rica etti 'Gel bildiklerini anlat' dedi ben de bildiklerimi anlattım. "Sayın Savcım sen neden bunları tutuklamıyorsun" dedim. 'Biz buranın ağababasıyız lafım benim de çevrem var isterseniz yardımcı olurum' demek istememdi. Yanlış üslup doğru sözün katiliymiş. Ben üslubumdan dolayı bu noktaya düştüm bu konuda özür diliyorum" dedi.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
DURUŞMA ERTELENDİ
/

Zengin'in savunmasını tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti, duruşmayı 24 Nisan saat 10.00'a erteledi.