Canlı YayınGiriş
Uğur Hakan Hacıoğlu
22 Şubat 1946 yılında dünyaya gelen Nejat Toksoy, İstanbul’da doğup büyümüş dünyanın değişim sürecine tanıklık eden savaş sonrası yılların buhranını hissetmişti. Bu buhranlı yılların içerisinde ilk gençlik yıllarında müzikle tanıştı. Öğrenci değişim programıyla lise yıllarında Amerika’da eğitim görmesi yaşantısını ve müziğe bakış açısını derinden etkilemişti. Orada geçen yıllarda müzikteki yenilikleri gözlemleme fırsatı olmuştu. 13 ay içerisinde okul korosunda şarkı söylemesi ve amatör bir rock grubunda yer alması İngilizcesini ilerletmesini sağlamıştı. O yıllarda Beach Boys ve The Hollies en sevdiği topluluklardı.
Türkiye’ye geri döndüğünde İstanbul Özel Galatasaray Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu’nda üniversite eğitimine başladı. Mazisi lise yıllarına dayanan dostları Metin ve Çetin Yavuzdoğan ile birlikte 7 Eylül 1964 tarihinde Mavi Işıklar’ı kurarak gelecekte ülkemizde en önemli müzikal topluluklardan biri olarak anılacak topluluğun temelini attılar. Bu temelin ilk kadrosunda Nejat Toksoy, Metin Yavuzdoğan, Çetin Yavuzdoğan, Cihat Günaydın ve Zamir Manisa yer alıyordu. O yıllarda Fındıkzade’de bir araya gelen beş arkadaşın müzik kariyerleri hızlı bir yükselişe geçmişti.
Altın Mikrofon, topluluğun tüm gidişatını etkilemişti. İki yıl üst üste yarışmaya katılıp iki yarışmada da ikinci olmaları yurt içinde bilinirliklerini arttırmıştı. Devamında konser ve turnelerle adlarından söz ettirmeye başlamışlardı. Gün geçtikçe artan ilgide “Bumble Bee”, “Just Like Me”, “Justine”, “Don't Bother Me”, “Johnny Be Goode” ve “Bring It At Home” gibi dönemin ünlü parçalarının repertuarlarında yer almasının yanında “Helvacı”, “Çayır Çimen Geze Geze”, “İyi Düşün Taşın” gibi parçaların da yer almasıyla fark yaratıyorlardı. Bu ilgi sonrasında ülke içerisinde sadece yerli kulüplerde değil Amerikan üslerinde ve Amerikan kulüplerinde de sahne almaya başlamışlardı. Sinop, Gölcük, Karamürsel, Adana, İncirlik, İzmir Çiğli ve İstanbul Esentepe’de Amerikan üslerinin kulüplerinde konserler verdiler.
Sahneye dönemin en şaşalı topluluklarından Beatles gibi tek tip kıyafet giyerek çıkan topluluk sahne şovlarıyla da adından söz ettiriyordu. 1970 yılında Şan Sineması’nda pijamalı konser vermeleri o yıllarda çok konuşulmuştu. Üstelik konserde giydikleri sahne kıyafetleriyle dışarıda dolaşmak da keyif aldıkları faaliyetler arasındaydı.
O yıllarda topluluklar içerisindeki fikir ayrılıkları solistler başta olmak üzere topluluk üyeleri içerisinde sürekli değişimlerin hatta çoğu topluluğun dağılmaya kadar varan süreçler yaşadığı dönemlerdi. Bunun önüne geçmek için aralarında 10 yıllık bir kontrat imzalayan Mavi Işıklar ayrıca demokratik bir işleyiş içerisinde grubun liderini her üç ayda bir değiştiriyordu.
1964 yılında başlayan Mavi Işıklar sürecinde Nejat Toksoy müzikal yeteneğini ve kalitesini ispatlamıştı. 1968 yılında “İyi Düşün Taşın” parçası topluluğun en çok ilgi gören çalışması oldu. İlerleyen yıllarda yurtdışındaki Amerikan üslerinde “The Blue Lights” adıyla turneye çıkmak üzereyken Nejat Toksoy ve Metin Yavuzdoğan’ın askerlik görevleri nedeniyle uzunca bir süre topluluktan ayrı kalmaları Mavi Işıklar’ın faaliyetlerini durma noktasına getirmişti.
Nejat Toksoy askerlik sürecindeyken durma noktasına gelen faaliyetler sebebiyle kendine yeni bir çıkış noktası arıyordu. Askerliğinin son döneminde Murat Ses’in kendisini askerde ziyareti ile müzik ortaklıklarının temellerini attılar. Asker dönüşü 30 Eylül 1972 tarihinde Murat Ses ile birlikte Ağrı Dağı Efsanesi topluluğunu kurdular. Kısa bir dönem süren bu müzik yolculuğu günün ekonomik şartları dolayısıyla devam edemedi.
Ülkede ekonomik ve siyasi iklimin değiştiği yıllarda Metin Yavuzdoğan’ın da Almanya’ya gitmesi Nejat Toksoy’un müzik kariyerinde yeni planlar yapmasına engel olmuştu. Bu süreç sonrası ticarete atılan Nejat Toksoy, 1985 yılında Metin Yavuzdoğan’ın dönmesiyle yavaş yavaş tekrardan toplulukla bir araya gelmeye başlamıştı. 1990’lı yıllarda tekrardan profesyonel müziğe geri dönen topluluk, 2002 yılında “Mavi Işıklar” ve 2013 yılında “Dünden Bugüne” albümlerini dinleyiciyle buluşturdu. Bu çalışmalar topluluğun tekrardan bir araya geldikten sonra meydana getirdikleri albümler olması nedeniyle oldukça değerliydi.
Genç kuşaklar için Mavi Işıklar’ın bilinirliği Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisi sayesinde iyice artmıştı. Dizide, Mavi Işıklar’ın şarkılarının kullanılmasıyla topluluğun müzik hayatı tekrar bir ivme kazandı. Televizyon programları, gazete ve dergi röportajları, üniversite panelleri, konserler derken Nejat Toksoy vazgeçilmez sevdası müzik ile yeniden hayata tutunup bağlandı.
Hayata tutunup bağlandı dememizin en büyük sebebi hayatı boyunca yaşadığı zorluklardı. Aile içinde yaşadığı kayıplar sonucunda psikolojik olarak yorgun düşmüştü. Bu süreçte Mavi Işıklar’ın tekrar gündeme gelmesi ona bir çıkış noktası oluşturmuştu.
Dizinin meydana getirdiği rüzgarla genç kuşaklar arasında topluluk artık bilinir olmuştu. Mavi Işıklar bu rüzgarla son konserini 2017 yılında vermişti. Sonrasında Nejat Toksoy sağlık problemleri sebebiyle sahneye çıkmadı. 9 Temmuz 2019 tarihinde ise hayata gözlerini yumdu.
Fotoğraf sanatına her daim son derece ilgili olan Nejat Toksoy göğün mavi ışıltılı sakini olarak bizleri izlemeye devam ediyor. Bu satırları yazarken şarkılarını dinlemek, arşivinde kalan çalışmaların bizlerle buluşturulduğunu görmek öyle kıymetli ki… Böyle bir çalışmayı bizlerle buluşturan Deniz Toksoy’u ayrıca kutluyorum.
Sesin hiç unutulmasın göğün mavi ışıltılı sakini…
22 Şubat 1946 yılında dünyaya gelen Nejat Toksoy, İstanbul’da doğup büyümüş dünyanın değişim sürecine tanıklık eden savaş sonrası yılların buhranını hissetmişti. Bu buhranlı yılların içerisinde ilk gençlik yıllarında müzikle tanıştı. Öğrenci değişim programıyla lise yıllarında Amerika’da eğitim görmesi yaşantısını ve müziğe bakış açısını derinden etkilemişti. Orada geçen yıllarda müzikteki yenilikleri gözlemleme fırsatı olmuştu. 13 ay içerisinde okul korosunda şarkı söylemesi ve amatör bir rock grubunda yer alması İngilizcesini ilerletmesini sağlamıştı. O yıllarda Beach Boys ve The Hollies en sevdiği topluluklardı.
Türkiye’ye geri döndüğünde İstanbul Özel Galatasaray Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu’nda üniversite eğitimine başladı. Mazisi lise yıllarına dayanan dostları Metin ve Çetin Yavuzdoğan ile birlikte 7 Eylül 1964 tarihinde Mavi Işıklar’ı kurarak gelecekte ülkemizde en önemli müzikal topluluklardan biri olarak anılacak topluluğun temelini attılar. Bu temelin ilk kadrosunda Nejat Toksoy, Metin Yavuzdoğan, Çetin Yavuzdoğan, Cihat Günaydın ve Zamir Manisa yer alıyordu. O yıllarda Fındıkzade’de bir araya gelen beş arkadaşın müzik kariyerleri hızlı bir yükselişe geçmişti.
Altın Mikrofon, topluluğun tüm gidişatını etkilemişti. İki yıl üst üste yarışmaya katılıp iki yarışmada da ikinci olmaları yurt içinde bilinirliklerini arttırmıştı. Devamında konser ve turnelerle adlarından söz ettirmeye başlamışlardı. Gün geçtikçe artan ilgide “Bumble Bee”, “Just Like Me”, “Justine”, “Don't Bother Me”, “Johnny Be Goode” ve “Bring It At Home” gibi dönemin ünlü parçalarının repertuarlarında yer almasının yanında “Helvacı”, “Çayır Çimen Geze Geze”, “İyi Düşün Taşın” gibi parçaların da yer almasıyla fark yaratıyorlardı. Bu ilgi sonrasında ülke içerisinde sadece yerli kulüplerde değil Amerikan üslerinde ve Amerikan kulüplerinde de sahne almaya başlamışlardı. Sinop, Gölcük, Karamürsel, Adana, İncirlik, İzmir Çiğli ve İstanbul Esentepe’de Amerikan üslerinin kulüplerinde konserler verdiler.
Sahneye dönemin en şaşalı topluluklarından Beatles gibi tek tip kıyafet giyerek çıkan topluluk sahne şovlarıyla da adından söz ettiriyordu. 1970 yılında Şan Sineması’nda pijamalı konser vermeleri o yıllarda çok konuşulmuştu. Üstelik konserde giydikleri sahne kıyafetleriyle dışarıda dolaşmak da keyif aldıkları faaliyetler arasındaydı.
O yıllarda topluluklar içerisindeki fikir ayrılıkları solistler başta olmak üzere topluluk üyeleri içerisinde sürekli değişimlerin hatta çoğu topluluğun dağılmaya kadar varan süreçler yaşadığı dönemlerdi. Bunun önüne geçmek için aralarında 10 yıllık bir kontrat imzalayan Mavi Işıklar ayrıca demokratik bir işleyiş içerisinde grubun liderini her üç ayda bir değiştiriyordu.
1964 yılında başlayan Mavi Işıklar sürecinde Nejat Toksoy müzikal yeteneğini ve kalitesini ispatlamıştı. 1968 yılında “İyi Düşün Taşın” parçası topluluğun en çok ilgi gören çalışması oldu. İlerleyen yıllarda yurtdışındaki Amerikan üslerinde “The Blue Lights” adıyla turneye çıkmak üzereyken Nejat Toksoy ve Metin Yavuzdoğan’ın askerlik görevleri nedeniyle uzunca bir süre topluluktan ayrı kalmaları Mavi Işıklar’ın faaliyetlerini durma noktasına getirmişti.
Nejat Toksoy askerlik sürecindeyken durma noktasına gelen faaliyetler sebebiyle kendine yeni bir çıkış noktası arıyordu. Askerliğinin son döneminde Murat Ses’in kendisini askerde ziyareti ile müzik ortaklıklarının temellerini attılar. Asker dönüşü 30 Eylül 1972 tarihinde Murat Ses ile birlikte Ağrı Dağı Efsanesi topluluğunu kurdular. Kısa bir dönem süren bu müzik yolculuğu günün ekonomik şartları dolayısıyla devam edemedi.
Ülkede ekonomik ve siyasi iklimin değiştiği yıllarda Metin Yavuzdoğan’ın da Almanya’ya gitmesi Nejat Toksoy’un müzik kariyerinde yeni planlar yapmasına engel olmuştu. Bu süreç sonrası ticarete atılan Nejat Toksoy, 1985 yılında Metin Yavuzdoğan’ın dönmesiyle yavaş yavaş tekrardan toplulukla bir araya gelmeye başlamıştı. 1990’lı yıllarda tekrardan profesyonel müziğe geri dönen topluluk, 2002 yılında “Mavi Işıklar” ve 2013 yılında “Dünden Bugüne” albümlerini dinleyiciyle buluşturdu. Bu çalışmalar topluluğun tekrardan bir araya geldikten sonra meydana getirdikleri albümler olması nedeniyle oldukça değerliydi.
Genç kuşaklar için Mavi Işıklar’ın bilinirliği Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisi sayesinde iyice artmıştı. Dizide, Mavi Işıklar’ın şarkılarının kullanılmasıyla topluluğun müzik hayatı tekrar bir ivme kazandı. Televizyon programları, gazete ve dergi röportajları, üniversite panelleri, konserler derken Nejat Toksoy vazgeçilmez sevdası müzik ile yeniden hayata tutunup bağlandı.
Hayata tutunup bağlandı dememizin en büyük sebebi hayatı boyunca yaşadığı zorluklardı. Aile içinde yaşadığı kayıplar sonucunda psikolojik olarak yorgun düşmüştü. Bu süreçte Mavi Işıklar’ın tekrar gündeme gelmesi ona bir çıkış noktası oluşturmuştu.
Dizinin meydana getirdiği rüzgarla genç kuşaklar arasında topluluk artık bilinir olmuştu. Mavi Işıklar bu rüzgarla son konserini 2017 yılında vermişti. Sonrasında Nejat Toksoy sağlık problemleri sebebiyle sahneye çıkmadı. 9 Temmuz 2019 tarihinde ise hayata gözlerini yumdu.
Fotoğraf sanatına her daim son derece ilgili olan Nejat Toksoy göğün mavi ışıltılı sakini olarak bizleri izlemeye devam ediyor. Bu satırları yazarken şarkılarını dinlemek, arşivinde kalan çalışmaların bizlerle buluşturulduğunu görmek öyle kıymetli ki… Böyle bir çalışmayı bizlerle buluşturan Deniz Toksoy’u ayrıca kutluyorum.
Sesin hiç unutulmasın göğün mavi ışıltılı sakini…
SON DAKİKA
