Kalabalık caddelerde gezerken denk geldiğimiz birçok yüzün içinde biriken dertleriyle etrafa bıraktıkları sahipsiz bakışlar içinde bu bakışlarla örtüşmeyen derin düşünceler vardır. Çünkü ne kadar sahipsiz olsa da bakışları, hepsinin düşüncelerinin sahibi vardır. İnsan anılarını düşündükçe aslında artık olmayan birçok insana ve yaşanmış hatıralara dair özlemlerini pekiştirir.
Derin özlemlerin, anıların pekiştirilmesinin temel nedeni özlem duyulana ait bir yolculuğa çıkmaktır. Bir tren yolculuğu kadar sakin, derin ve uzun bir yolculuk… Vagonlardan birinde pencereye yaslanmış derin düşünceli bir insanın gözyaşlarından akan özlemin onda oluşturduğu hisler belki de özlemin derinliğini en net gösteren sahnelerden biridir.
Her insanın özlemini gösterme biçimi de farklıdır. Kimi gözyaşlarıyla, kimi tebessümüyle, kimi de melodilerle sarar özleminden geriye kalanları. Kalan her parçanın titizlikle sarılıp korunması gibi düşüncelerin içinde de derin yeniliklerin ve özlemlerin arasında bir bağ kurularak hayallere dalınması vardır.
Bu hafta satırlarıma eşlik eden şarkının hikayesi de bir tren yolculuğunda başlıyor. Can Ozan’ın “Ağlama Ben Ağlarım” çalışması son günlerde dikkatimi ve ilgimi çeken çalışmalardan biri oldu. “Sar Bu Şehri”, “Toprak Yağmura”, “Öyle Kolay Aşık Olmam”, ve “Hiç Kimsenin Günahı Yok” gibi şarkıları dinleyiciyle bağ kuran Can Ozan’ın yeni çalışması “Ağlama Ben Ağlarım” diğer çalışmaları kadar etkin, müzikal ritmi ve sözleriyle de gerekli derinliğe sahip bir çalışma olmuş.
Can Ozan, müzikal kariyerine başladığından beri kendine has ses rengi, müzikal çizgisi ve tarzıyla kendi üslubunu oluşturma yolculuğunu “Ağlama Ben Ağlarım” ile taçlandırmış bulunuyor. Bu son çalışmasının da neticesinde kendine has üslubunu iyice pekiştirdiğini ve kendi yolunu inşa etme gayretini sürdürmeye devam edeceğini mutlulukla ifade edebilirim.
Kederin, mücadelenin ve ulaşma gayretinin içinde bir yolculuğun kıyısında şarkının bizleri bir yolculuğa çıkardığını görüyoruz. Bir tren vagonundan gökyüzüne ulaşan bu yolculukta özlemin derinliğini net bir biçimde hissediyoruz. Bu hissin derinliğinde yatan sebeplerin içinde kişinin kendisiyle yüzleşmesi de en az özlemi kadar derin bir parça taşıyor.
Son yıllarda duygusal derinliklerin içine nüfuz eden çalışmalarıyla adından söz ettiren Can Ozan bu alandaki başarısını “Ağlama Ben Ağlarım” çalışmasıyla da sürdüreceğe benziyor. Dinleyicinin melankoli hissinin yükseldiği her anında onların ihtiyaç ve taleplerine cevap verebilecek kaliteye sahip “Ağlama Ben Ağlarım” dinleyicilerin ilgisini bekliyor. Yeter ki gecelerinizde ona da yer verin…
Müziğe ve geceye…
Kalabalık caddelerde gezerken denk geldiğimiz birçok yüzün içinde biriken dertleriyle etrafa bıraktıkları sahipsiz bakışlar içinde bu bakışlarla örtüşmeyen derin düşünceler vardır. Çünkü ne kadar sahipsiz olsa da bakışları, hepsinin düşüncelerinin sahibi vardır. İnsan anılarını düşündükçe aslında artık olmayan birçok insana ve yaşanmış hatıralara dair özlemlerini pekiştirir.
Derin özlemlerin, anıların pekiştirilmesinin temel nedeni özlem duyulana ait bir yolculuğa çıkmaktır. Bir tren yolculuğu kadar sakin, derin ve uzun bir yolculuk… Vagonlardan birinde pencereye yaslanmış derin düşünceli bir insanın gözyaşlarından akan özlemin onda oluşturduğu hisler belki de özlemin derinliğini en net gösteren sahnelerden biridir.
Her insanın özlemini gösterme biçimi de farklıdır. Kimi gözyaşlarıyla, kimi tebessümüyle, kimi de melodilerle sarar özleminden geriye kalanları. Kalan her parçanın titizlikle sarılıp korunması gibi düşüncelerin içinde de derin yeniliklerin ve özlemlerin arasında bir bağ kurularak hayallere dalınması vardır.
Bu hafta satırlarıma eşlik eden şarkının hikayesi de bir tren yolculuğunda başlıyor. Can Ozan’ın “Ağlama Ben Ağlarım” çalışması son günlerde dikkatimi ve ilgimi çeken çalışmalardan biri oldu. “Sar Bu Şehri”, “Toprak Yağmura”, “Öyle Kolay Aşık Olmam”, ve “Hiç Kimsenin Günahı Yok” gibi şarkıları dinleyiciyle bağ kuran Can Ozan’ın yeni çalışması “Ağlama Ben Ağlarım” diğer çalışmaları kadar etkin, müzikal ritmi ve sözleriyle de gerekli derinliğe sahip bir çalışma olmuş.
Can Ozan, müzikal kariyerine başladığından beri kendine has ses rengi, müzikal çizgisi ve tarzıyla kendi üslubunu oluşturma yolculuğunu “Ağlama Ben Ağlarım” ile taçlandırmış bulunuyor. Bu son çalışmasının da neticesinde kendine has üslubunu iyice pekiştirdiğini ve kendi yolunu inşa etme gayretini sürdürmeye devam edeceğini mutlulukla ifade edebilirim.
Kederin, mücadelenin ve ulaşma gayretinin içinde bir yolculuğun kıyısında şarkının bizleri bir yolculuğa çıkardığını görüyoruz. Bir tren vagonundan gökyüzüne ulaşan bu yolculukta özlemin derinliğini net bir biçimde hissediyoruz. Bu hissin derinliğinde yatan sebeplerin içinde kişinin kendisiyle yüzleşmesi de en az özlemi kadar derin bir parça taşıyor.
Son yıllarda duygusal derinliklerin içine nüfuz eden çalışmalarıyla adından söz ettiren Can Ozan bu alandaki başarısını “Ağlama Ben Ağlarım” çalışmasıyla da sürdüreceğe benziyor. Dinleyicinin melankoli hissinin yükseldiği her anında onların ihtiyaç ve taleplerine cevap verebilecek kaliteye sahip “Ağlama Ben Ağlarım” dinleyicilerin ilgisini bekliyor. Yeter ki gecelerinizde ona da yer verin…
Müziğe ve geceye…