

Uzun bir süredir göremediğim meslektaşlarımla hasret giderdim. Hava, Mart ayı için oldukça sıcaktı. Birkaç arkadaş masada oturup sohbet ediyorduk. Konu iklim koşullarının yan etkilerine geldi. 15 Mart’tı ve ilkbahar sanki erken gelmişti.
Bir arkadaş ‘Ben mimozaların açtığını görünce tamam derim’ görüşünü savundu. Bir başka arkadaş ‘Yok erguvanlar açınca’ dedi. Kimi ‘Doğru tarih Nevruz’, kimi Datça’da badem ağaçlarının çiçeklenmesi’ kimi de papatya tarlası taşkınlığını hatırlattı.
O sabah hemen hemen bütün gazetelerin 1. sayfasındaki mutlu ve duygusal resimli haberi anımsadım. Leylek Yaren hiç aksatmadan tam 14. yıl üst üste Bursa Ulubat’taki dostu balıkçı Adem Yılmaz’ın kayığına konmuştu. Aslında yaşlı balıkçı, Yaren gecikince biraz tedirgin olduğunu yakınlarına itiraf etmişti. Acaba gelmeyecek miydi.
Ama eşi Nazlı’yı yuvasında görünce içi rahatlamıştı. Yaren bu baharda gelmişti işte ve 6 ay beraber olacaklardı. Sabah, akşam yuvasından uçarak kayığın önüne gelecek ve Adem’in tuttuğu balıklarla beslenecekti. Muhteşem bir dostluk örneğidir. Google amcaya göre leylekler 25 -30 yıl arası yaşıyorlar. Yaren kaç yaşında bilmiyoruz ama en az birkaç yıl daha balıkçı Adem ile buluşmasına gelecektir mutlaka.
Ayrıca leyleklerin östaki boruları yoktur ve bu nedenle diğer kuş türleri gibi ötemezler, sesleri çıkmaz. Yuvalama döneminde gagalarını birbirlerine vurarak eşleri ile iletişimde bulunurlar. Bu vefa, bu sevgi, bu duygusallık ve hoşluk bizlere ibret olmalı. Bir de kuş beyinli diye hakaret ederiz bu kutsal kanatlılara. Oysa ders çıkartmamız gerekir Yaren ve Yaren gibi randevusuna sadık kuşlardan. Masada benim görüşüm ‘İlk baharın habercisi leylek Yaren ile balıkçı Adem’in buluşmasıdır.’oldu.
Bu sabah yazıya oturmadan önce evimizin balkonunda kahvaltı ederken havada keşif yapan üç çift leylek gördüm. Belli ki yuva yapacak yer arıyorlardı. Birden aklıma Yaren geldi. Onlar artık bizim ‘Yaren’lerimiz, en az 6 ay tepemizde uçacaklar ve yuvalarında doğacak yavrularına uçmayı öğretecekler.
Biz insanların ilk leyleklerle tanışması küçükken merakımızdan doğar. ‘Anne ben nasıl doğdum? sorusuna ‘Seni leylekler getirdi’ yanıtı ile noktalanır. Hoş geldin Yaren. Tam 14 yıldır bize örnek oluyorsun.
Uzun bir süredir göremediğim meslektaşlarımla hasret giderdim. Hava, Mart ayı için oldukça sıcaktı. Birkaç arkadaş masada oturup sohbet ediyorduk. Konu iklim koşullarının yan etkilerine geldi. 15 Mart’tı ve ilkbahar sanki erken gelmişti.
Bir arkadaş ‘Ben mimozaların açtığını görünce tamam derim’ görüşünü savundu. Bir başka arkadaş ‘Yok erguvanlar açınca’ dedi. Kimi ‘Doğru tarih Nevruz’, kimi Datça’da badem ağaçlarının çiçeklenmesi’ kimi de papatya tarlası taşkınlığını hatırlattı.
O sabah hemen hemen bütün gazetelerin 1. sayfasındaki mutlu ve duygusal resimli haberi anımsadım. Leylek Yaren hiç aksatmadan tam 14. yıl üst üste Bursa Ulubat’taki dostu balıkçı Adem Yılmaz’ın kayığına konmuştu. Aslında yaşlı balıkçı, Yaren gecikince biraz tedirgin olduğunu yakınlarına itiraf etmişti. Acaba gelmeyecek miydi.
Ama eşi Nazlı’yı yuvasında görünce içi rahatlamıştı. Yaren bu baharda gelmişti işte ve 6 ay beraber olacaklardı. Sabah, akşam yuvasından uçarak kayığın önüne gelecek ve Adem’in tuttuğu balıklarla beslenecekti. Muhteşem bir dostluk örneğidir. Google amcaya göre leylekler 25 -30 yıl arası yaşıyorlar. Yaren kaç yaşında bilmiyoruz ama en az birkaç yıl daha balıkçı Adem ile buluşmasına gelecektir mutlaka.
Ayrıca leyleklerin östaki boruları yoktur ve bu nedenle diğer kuş türleri gibi ötemezler, sesleri çıkmaz. Yuvalama döneminde gagalarını birbirlerine vurarak eşleri ile iletişimde bulunurlar. Bu vefa, bu sevgi, bu duygusallık ve hoşluk bizlere ibret olmalı. Bir de kuş beyinli diye hakaret ederiz bu kutsal kanatlılara. Oysa ders çıkartmamız gerekir Yaren ve Yaren gibi randevusuna sadık kuşlardan. Masada benim görüşüm ‘İlk baharın habercisi leylek Yaren ile balıkçı Adem’in buluşmasıdır.’oldu.
Bu sabah yazıya oturmadan önce evimizin balkonunda kahvaltı ederken havada keşif yapan üç çift leylek gördüm. Belli ki yuva yapacak yer arıyorlardı. Birden aklıma Yaren geldi. Onlar artık bizim ‘Yaren’lerimiz, en az 6 ay tepemizde uçacaklar ve yuvalarında doğacak yavrularına uçmayı öğretecekler.
Biz insanların ilk leyleklerle tanışması küçükken merakımızdan doğar. ‘Anne ben nasıl doğdum? sorusuna ‘Seni leylekler getirdi’ yanıtı ile noktalanır. Hoş geldin Yaren. Tam 14 yıldır bize örnek oluyorsun.