

İstanbul’da en büyük sorun bir türlü alışamadığım trafik illeti. Zamanımı bir türlü ayarlayamıyorum. Randevulara bu yüzden geç gidiyorum. Araç içinde huzursuz oluyorum. Sürekli korna sesleri beni yıpratıyor. Yayaların gelişi güzel araçların önüne çıkıp ezilme tehlikesi geçirmesi yüreğimi hoplatıyor.
Yol ortasında şoförlerin kavga ötesi dalaşması ruhumu karartıyor. Allahtan kar yağdı da bir mola yaşandı. Eve kapanmak iyi geldi. Sonra hava birden güzelleşti. Bahar müjdesini ağaç dallarında erken patlayan meyve tomurcukları verdi.
Birkaç gün önce güneşli ılık bir öğlen yine trafiğe yakalandım. Bu kez durma noktasında Ataşehir’de ve kendimi birden yorgun ve amaçsız hissettim. O an araçtan inme duygusu ile kıvrandım. Ambulanslara yol vermeye gerek duymayanlara içimden bağırıp çağırdım.
Sürekli şerit değiştirmeyi kronik hastalık haline getirenlere sövdüm. Hele park sorunu tam bir rezalet. Çaresiz eskiden değnekçi dediğimiz modern adıyla valelere yüklü bir para karşılığı otomobilinizi birkaç dakikalığına zorunlu teslim ediyorsunuz. Sağ salim eve döndüğümde üşenmedim Google Amcaya hissettiğim yorgunluğun kış ortasındaki yalancı bahar çarpmasının sendromunu sordum.
Arama motoru önce İngilizcesini yazdı. ‘Springtime lethargy’ sonra şöyle sıraladı enerji kaybı, halsizlik, isteksizlik, sürekli uyku isteği, sabah yataktan zor kalkma, kas, eklem ve baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü. Bu belirtilerin çoğu bana sıkıntı yaşattı. Bu satırları yazarken İstanbul, mevsim koşullarından 9-10 derece daha sıcak. Gelecek hafta ısı tekrar kış normaline dönecekmiş. Bana yalancı bahar ve yorgunluğunu yaşatan İstanbul’a Pazar günü veda edip gerçek baharı tatmak için köyüme dönüyorum.
İstanbul’da en büyük sorun bir türlü alışamadığım trafik illeti. Zamanımı bir türlü ayarlayamıyorum. Randevulara bu yüzden geç gidiyorum. Araç içinde huzursuz oluyorum. Sürekli korna sesleri beni yıpratıyor. Yayaların gelişi güzel araçların önüne çıkıp ezilme tehlikesi geçirmesi yüreğimi hoplatıyor.
Yol ortasında şoförlerin kavga ötesi dalaşması ruhumu karartıyor. Allahtan kar yağdı da bir mola yaşandı. Eve kapanmak iyi geldi. Sonra hava birden güzelleşti. Bahar müjdesini ağaç dallarında erken patlayan meyve tomurcukları verdi.
Birkaç gün önce güneşli ılık bir öğlen yine trafiğe yakalandım. Bu kez durma noktasında Ataşehir’de ve kendimi birden yorgun ve amaçsız hissettim. O an araçtan inme duygusu ile kıvrandım. Ambulanslara yol vermeye gerek duymayanlara içimden bağırıp çağırdım.
Sürekli şerit değiştirmeyi kronik hastalık haline getirenlere sövdüm. Hele park sorunu tam bir rezalet. Çaresiz eskiden değnekçi dediğimiz modern adıyla valelere yüklü bir para karşılığı otomobilinizi birkaç dakikalığına zorunlu teslim ediyorsunuz. Sağ salim eve döndüğümde üşenmedim Google Amcaya hissettiğim yorgunluğun kış ortasındaki yalancı bahar çarpmasının sendromunu sordum.
Arama motoru önce İngilizcesini yazdı. ‘Springtime lethargy’ sonra şöyle sıraladı enerji kaybı, halsizlik, isteksizlik, sürekli uyku isteği, sabah yataktan zor kalkma, kas, eklem ve baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü. Bu belirtilerin çoğu bana sıkıntı yaşattı. Bu satırları yazarken İstanbul, mevsim koşullarından 9-10 derece daha sıcak. Gelecek hafta ısı tekrar kış normaline dönecekmiş. Bana yalancı bahar ve yorgunluğunu yaşatan İstanbul’a Pazar günü veda edip gerçek baharı tatmak için köyüme dönüyorum.