Noel arifesinde Boston’da yoğun kar yağıyor ve dondurucu soğuk var. Eksi 10 dereceye rağmen bayram alışverişi dolu dizgin sürüyor. AVM’lerde marketlerde kasa kuyrukları uzayıp gidiyor.
İlk izlenim dolar 35 TL üzerinde olsa bile Amerika’da alım gücü daha ucuza geliyor. Son olarak Mayıs 2023’te Amerika’ya gelmiştim. Fiyatlarda ve özellikle gıda ürünlerinde bir artış olmadığı gibi pandemi sırasındaki yapay zorunlu zamlar sanki geri alınmış görünüyor.
Öncelikle petrol fiyatlarında ciddi bir indirim olmuş. Tabii bu da ucuzluğa hayli yansıyor. Değişik sektörlerde öylesine rekabet var ki, fiyat kırma yarışı tüketicinin yararına işliyor. Tanınmış markalar Noel sırasında yüzde 50’lere varan indirim yaparken ekstra ek indirimle alıcıya daha cazip fiyatlar sunuyor. Noel sonrası gerçek yasal indirimlerin başlayacağını unutmayalım.
Ben daha çok gıda ürünlerini dolar Türk lirası paritesi üzerinde değerlendirmeye çalıştım. Patates, soğan, domates dışında her türlü beyaz ve kırmızı et kiloya vurduğumuzda daha ucuz. Avokado, mango, papaya ve de muz gibi tropikal meyveler hepten daha ucuz ve bol. Peynir çeşitleri de öyle diyebilirim. Bir kilo 180 gramlık kuru iç ceviz paketi 10 dolar yani 350 TL.
Ya restoranlar? Öncelikle porsiyonlar devasa. Aç dahi olsanız bitirmekte zorlanıyorsunuz ve gerçekten hesabı dolardan TL’ye çevirseniz bile daha ucuz.
Noel gecesi sofraların olmazsa olmazı geleneksel hindi neredeyse tavuk fiyatına kadar inmiş durumda.
Pizza, hamburger, sosis ve benzeri sandviçleri kıyaslamıyorum bile çünkü hepsi kantinlerde satılan bizim çift kaşarlı tostlardan daha ekonomik.
Acaba bu ucuzluk ne kadar sürecek? Her şey ikinci kez başkan seçilen ve 20 Ocak’ta Beyaz Saray’a ayak basacak Donald Trump’a bağlı. Çünkü Trump çoğu gıda ürünü ithal mallara gümrük vergisi koyabileceğini ima etti. Cumhuriyetçilere oy verenler bile daha şimdiden endişeli.
Eğer Çin’den ithal edilen giyim kuşam ürünlerine ek vergi gelirse Amerikalı’lar tüketimde zorlanacaklar gibi görünüyor.
Noel arifesinde Boston’da yoğun kar yağıyor ve dondurucu soğuk var. Eksi 10 dereceye rağmen bayram alışverişi dolu dizgin sürüyor. AVM’lerde marketlerde kasa kuyrukları uzayıp gidiyor.
İlk izlenim dolar 35 TL üzerinde olsa bile Amerika’da alım gücü daha ucuza geliyor. Son olarak Mayıs 2023’te Amerika’ya gelmiştim. Fiyatlarda ve özellikle gıda ürünlerinde bir artış olmadığı gibi pandemi sırasındaki yapay zorunlu zamlar sanki geri alınmış görünüyor.
Öncelikle petrol fiyatlarında ciddi bir indirim olmuş. Tabii bu da ucuzluğa hayli yansıyor. Değişik sektörlerde öylesine rekabet var ki, fiyat kırma yarışı tüketicinin yararına işliyor. Tanınmış markalar Noel sırasında yüzde 50’lere varan indirim yaparken ekstra ek indirimle alıcıya daha cazip fiyatlar sunuyor. Noel sonrası gerçek yasal indirimlerin başlayacağını unutmayalım.
Ben daha çok gıda ürünlerini dolar Türk lirası paritesi üzerinde değerlendirmeye çalıştım. Patates, soğan, domates dışında her türlü beyaz ve kırmızı et kiloya vurduğumuzda daha ucuz. Avokado, mango, papaya ve de muz gibi tropikal meyveler hepten daha ucuz ve bol. Peynir çeşitleri de öyle diyebilirim. Bir kilo 180 gramlık kuru iç ceviz paketi 10 dolar yani 350 TL.
Ya restoranlar? Öncelikle porsiyonlar devasa. Aç dahi olsanız bitirmekte zorlanıyorsunuz ve gerçekten hesabı dolardan TL’ye çevirseniz bile daha ucuz.
Noel gecesi sofraların olmazsa olmazı geleneksel hindi neredeyse tavuk fiyatına kadar inmiş durumda.
Pizza, hamburger, sosis ve benzeri sandviçleri kıyaslamıyorum bile çünkü hepsi kantinlerde satılan bizim çift kaşarlı tostlardan daha ekonomik.
Acaba bu ucuzluk ne kadar sürecek? Her şey ikinci kez başkan seçilen ve 20 Ocak’ta Beyaz Saray’a ayak basacak Donald Trump’a bağlı. Çünkü Trump çoğu gıda ürünü ithal mallara gümrük vergisi koyabileceğini ima etti. Cumhuriyetçilere oy verenler bile daha şimdiden endişeli.
Eğer Çin’den ithal edilen giyim kuşam ürünlerine ek vergi gelirse Amerikalı’lar tüketimde zorlanacaklar gibi görünüyor.