hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Reha Erus Reha Erus

    Al Pacino 80 yaşında!

    26.04.2020 Pazar | 13:52Son Güncelleme:

    Yakışıklı mı? Değil. Endamlı mı? Hiç değil. Boyu 1.70 metreye ramak kalmış. Hani Danny DeVito olmasa Hollywood’un cücesi bile sayılabilir. Karizmatik mi? İşte orada duralım. Hem de nasıl karizmatik! Akdeniz kanı onun karizmasını daha da perçinleştiriyor.

     

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Alfredo James Pacino, Sicilyalı göçmen bir ailenin Doğu Harlem gibi New York’un sakıncalı bir semtinde 80 yıl önce 25 Nisan’da doğan bir fırlaması.

    Henüz 6 yaşındayken ayna karşısına geçip mimikleri ile rol yapmaya çalışan, önce babasını sonra annesini kaybeden serserilik çağını sokaklarda yaşıtları ile oyun oynayacağına siyah – beyaz  ve kısmen sessiz filmleri sinema salonlarına sızarak seyrederek taklit yeteneğini geliştiren bir bacaksız. Hayali olan tiyatro okulu onu Broadway’e taşıyınca bu kez sinema yapımcıları ve yönetmenleri Al Pacino’nun peşine düştüler. Boyuna posuna bakmadan rol önerileri havalarda uçuştu. Polis oldu, hırsız oldu, asker oldu, kadın avcısı oldu, Kral oldu, sporcu oldu, uyuşturucu müptelası oldu, casus oldu, mafya babası oldu. Evet Mafya Babası.

    Yönetmen  Francis Ford Coppola “The Godfather” (Baba) filmi için ısrarla Al Pacino’yu kadroda istemişti. Babaların Babası Marlon Brando’yu destekleyecek üstün bir karaktere ihtiyaç vardı. Al Pacino Sicilyalıydı. Corleone 'Cosa Nostra'nın başkentiydi. Mafya buradan yönetiliyordu. Tam ona göre bir roldü Michael Corleone. Coppola sinemanın yıprattığı yaşlı bir Marlon Brando’yu Al Pacino ile dengeleyecekti. Nitekim Al Pacino zaman zaman ön plana çıktı ve Oscar Ödülü için 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' adaylığını kaptı. Sonrasını biliyoruz. Ardından iki 'Baba' filminde başrolü başarıyla oynadı.  Aslında Al Pacino’nun birçok Oscar adaylığı (ki toplam 8’e ulaştı) olan filmleri unutulmazlar arasında yer aldı. “Scarface” (Yaralı Yüz), “Serpico”, “Sea of Life” (Aşk Denizi) ,”Insomnia”, “Insider (Köstebek), “Kral Lear”, “Merchant of Venice” (Venedik Taciri), “The Recruit” (Çaylak) “Any Given Sunday” (Kazanma Hırsı), “Şeytan’ın Avukatı”, “Heat”... Ona gerçek Oscar’ı getiren yapıt ise “Scent of Woman” (Kadın Kokusu) oldu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Al Pacino’nun hayatında inişlere çıkışlara sık sık rastlandı. Bazen yapımcılığa soyundu. Başarılı olmadı. Bazen tiyatroya tekrar döndü. Umduğunu bulamadı.  Bol bol yaşadığı duygu ilişkilerini zora soktuğu dönemlerde kendinden bile kaçtı.

    2014 Venedik Film Festivali'nde “The Humbling” filmi için Al Pacino ile bir araya geldik. Tam 30 dakıka teke tek söyleştik. İtalyan kökenli olduğu için mutluluğundan söz etti. Bronx semti onun özüydü. Francis Ford Coppola kadar Brian De Palma ve Oliver Stone’a kariyeri için borçlu olduğunu söylemişti. Keşkeleri de vardı. Pek çok film teklifini kabul etmemişti ama üç film de oynayamamak kafasına sonradan dank etmişti. “Pretty Woman”, “Taxi Driver” ve “Bir Zamanlar Amerika”. Kendisine en zor gününü sorduğumda “Herhalde 'Altın Ahududu'da 'En Kötü Erkek Oyuncu' ödülüne aday gösterildiğimde” yanıtını vermişti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Al Pacino en son Martin Scorsese’nin Netflix için çektiği 160 milyon dolar bütçeli 'The Irishman'de 'kankam' dediği Robert De Niro ile başrolü paylaştı.

    Doğum günün kutlu olsun Al Pacino.

    Al Pacino 80 yaşında