Canlı Yayın
Muhammet Bayram
Ekonomik kararları almanın zorlaştığı dönemlerde, kişilerin ve şirketlerin aldığı/alacağı kararları güvenilir kaynaklardan teyit edebilmek/öğrenebilmek en önemli sorunların başında gelmekte.
Emekli ve çalışanların alacağı ücreti kendi standardına göre belirleyememesi, işletme sahiplerinin ise ticaret yaparken maliyet/kar dengesini doğru kurabilmesi ekonomik kararların temelini oluşturuyor.
2025 yılı için belirlenen asgari ücret seviyesi, memur ve emekli maaşları ile özel sektör çalışanlarının tümü: yıl boyunca kendi bütçelerini yapmak ve yaşam standardını korumak, işletme sahiplerinin ise ticari varlığını sürdürebilmek adına önemli kararlar almakta zorlanacakları bir yıl olacak.
Aslında her iki kesimde kendi iradeleri dışında gelişen duruma ayak uydurmak ve geleceğini şekillendirmenin telaşı içerisinde.
İşte tüm bunlar yaşanırken global ve yerel perspektiften siyasi ve ekonomik olayları analiz ederek en doğru ekonomik kararı almak maalesef bir hayli zorlaştı. Çünkü global ve yerel düzeyde kararları kendi çıkarları için manipüle eden bazı çevreler var.
Örneğin: 31 mart yerel seçimleri öncesi dolar artacak diye halkı dolar almaya yönelten çevrelerin oyununa gelenler gördüler ki 29 martta 32 TL düzeyinde olan kur, bugün 35 TL düzeyinde. Aradan geçen zaman içerisinde parasını dolara yatıranlar %60’lara varan faiz gelirinden, yıllıkta %50 kazandıran altın ve %31 kazandıran borsa gelirinden, en önemlisi ise doların enflasyonu ile yıllık enflasyonun fırsat maliyetinden mahrum kaldılar.
Bu durumun çeyrek asırda , cumhuriyet tarihinde sayısız örnekleri var.
Peki bunun kaybedeni ve kazananı kim?
Kayıpların daha az olması, kazançların ise çoğaltılması için devletimize güvenmek ve akılcı çözümlere odaklanmak en önemlisi.
Öncelikle düşük ve sabit gelir grubuna sahip kişilerin ilk yatırım kanalı Bireysel Emeklilik Sistemi olmalı. Bu sene belirlenen brüt asgari ücretin 12 aylık tutarına kadar alınabilecek Devlet desteği için toplamda 312.060-TL’ye %30’luk 93.618-TL katkı tutarına ek olarak birikiminizi endeksleyebileceğiniz Altın, Borsa ve diğer TL enstrümanlarına yatırmak en karlısı. Ayrıca BES birikiminiz bir kısmını çekerek: evlenme, konut satın alma ve doğal afet durumlarında tasarrufunuzu kayıpsız kullanabilir, ihtiyaç kredisi veyahut diğer diğer borçlanmalar için teminat olarak gösterebilirsiniz.
Bir diğeri düşen faiz oranlarına rağmen TL mevduat, sonra Borsa hisse senedi yatırımları ve altın olarak bir sepet oluşturabilirsiniz. Yatırımcı bakiyesini mutlaka bir sefer tamamen kaybettiren kripto varlıklar ile yatay seyrini koruyacak dövizi yatırım aracı olarak sepetime dahil etmiyorum.
İşletmeler için ise bu sene mevcudu korumanın senesi.
Aşırı kar hırsına bürünmeden, kısa vadeli kazançlara odaklanmadan ve mevcut işletme yapısını koruyarak daha katma değerli üretime gitmek, orta ve uzun vadede kazandıracaktır. Devletimize güvenip, ekonomi programına destek veren ticari anlayışa sahip işletmelerin ayakta kalabileceği ve geleceğe emin adımlarla yürüyebileceği bir yıl olacağı kanaatindeyim.
Ülkemizin tüm fertlerine sağlıklı ve huzurlu, sıkıntı ve belalardan uzak, refahın arttığı bir yıl diliyorum.
Ekonomik kararları almanın zorlaştığı dönemlerde, kişilerin ve şirketlerin aldığı/alacağı kararları güvenilir kaynaklardan teyit edebilmek/öğrenebilmek en önemli sorunların başında gelmekte.
Emekli ve çalışanların alacağı ücreti kendi standardına göre belirleyememesi, işletme sahiplerinin ise ticaret yaparken maliyet/kar dengesini doğru kurabilmesi ekonomik kararların temelini oluşturuyor.
2025 yılı için belirlenen asgari ücret seviyesi, memur ve emekli maaşları ile özel sektör çalışanlarının tümü: yıl boyunca kendi bütçelerini yapmak ve yaşam standardını korumak, işletme sahiplerinin ise ticari varlığını sürdürebilmek adına önemli kararlar almakta zorlanacakları bir yıl olacak.
Aslında her iki kesimde kendi iradeleri dışında gelişen duruma ayak uydurmak ve geleceğini şekillendirmenin telaşı içerisinde.
İşte tüm bunlar yaşanırken global ve yerel perspektiften siyasi ve ekonomik olayları analiz ederek en doğru ekonomik kararı almak maalesef bir hayli zorlaştı. Çünkü global ve yerel düzeyde kararları kendi çıkarları için manipüle eden bazı çevreler var.
Örneğin: 31 mart yerel seçimleri öncesi dolar artacak diye halkı dolar almaya yönelten çevrelerin oyununa gelenler gördüler ki 29 martta 32 TL düzeyinde olan kur, bugün 35 TL düzeyinde. Aradan geçen zaman içerisinde parasını dolara yatıranlar %60’lara varan faiz gelirinden, yıllıkta %50 kazandıran altın ve %31 kazandıran borsa gelirinden, en önemlisi ise doların enflasyonu ile yıllık enflasyonun fırsat maliyetinden mahrum kaldılar.
Bu durumun çeyrek asırda , cumhuriyet tarihinde sayısız örnekleri var.
Peki bunun kaybedeni ve kazananı kim?
Kayıpların daha az olması, kazançların ise çoğaltılması için devletimize güvenmek ve akılcı çözümlere odaklanmak en önemlisi.
Öncelikle düşük ve sabit gelir grubuna sahip kişilerin ilk yatırım kanalı Bireysel Emeklilik Sistemi olmalı. Bu sene belirlenen brüt asgari ücretin 12 aylık tutarına kadar alınabilecek Devlet desteği için toplamda 312.060-TL’ye %30’luk 93.618-TL katkı tutarına ek olarak birikiminizi endeksleyebileceğiniz Altın, Borsa ve diğer TL enstrümanlarına yatırmak en karlısı. Ayrıca BES birikiminiz bir kısmını çekerek: evlenme, konut satın alma ve doğal afet durumlarında tasarrufunuzu kayıpsız kullanabilir, ihtiyaç kredisi veyahut diğer diğer borçlanmalar için teminat olarak gösterebilirsiniz.
Bir diğeri düşen faiz oranlarına rağmen TL mevduat, sonra Borsa hisse senedi yatırımları ve altın olarak bir sepet oluşturabilirsiniz. Yatırımcı bakiyesini mutlaka bir sefer tamamen kaybettiren kripto varlıklar ile yatay seyrini koruyacak dövizi yatırım aracı olarak sepetime dahil etmiyorum.
İşletmeler için ise bu sene mevcudu korumanın senesi.
Aşırı kar hırsına bürünmeden, kısa vadeli kazançlara odaklanmadan ve mevcut işletme yapısını koruyarak daha katma değerli üretime gitmek, orta ve uzun vadede kazandıracaktır. Devletimize güvenip, ekonomi programına destek veren ticari anlayışa sahip işletmelerin ayakta kalabileceği ve geleceğe emin adımlarla yürüyebileceği bir yıl olacağı kanaatindeyim.
Ülkemizin tüm fertlerine sağlıklı ve huzurlu, sıkıntı ve belalardan uzak, refahın arttığı bir yıl diliyorum.
SON DAKİKA
