Art Deco (1920): Art Nouveau’nun ardından gelen, mimarlık ve iç mimarlık alanında etkisini gösteren akımdır. Tıpkı Art Nouveau’da olduğu gibi Art Deco’da da çiçek gibi organik formlara yer verilir ve akım içerisinde Japonizm motiflerini barındıran işlere rastlamak mümkündür. Art Deco akımından esinlenen mimari yapılarda çelik ve cam kullanımı yaygındır.
Fovizm (1905): İçerik olarak neo-romantik olarak tanımlanabilecek akımın eserlerinde çiğ ve canlı renkler kullanılır. Kompozisyon figür üzerinedir ve bireysellik ön plandadır. Figürler idealizmden uzak ve kaba sayılabilecek formlara sahiptir.
Kübizm (1907): Afrika sanatı ve antropolojisinden etkilenen akım, tamamen soyut anlatımlar içerir. Geometrik formların sıklıkla kullanıldığı Kübizm, çoklu perspektif kullanımına da yer verir. Figürler Fovizm’de olduğu gibi idealden uzaktır ve canlı renklere sahiptir.
Fütürizm (1909): Dinamiktir ve geleceğe pozitif bakar. Geleceği şimdiden başlatmak için eskinin yıkılması gerektiği gibi söylemlerde bulunan Fütüristler, 1. Dünya Savaşı’na olumlu baktıklarından dolayı faşistler tarafından destek görmüştür. Fütürizmin estetik algısı ise fragmental (parçalanmış)dir.
Soyut Sanat (1910): Sanat, sanat içindir düşüncesinin doğduğu akım olarak da bilinir. Tinsellik, renk ve kompozisyon unsurları akımın ön planındadır. Sanatçılar, gerçek dünyada var olan figür ve canlılara öznel bir görünüm katarak onları geometrik şekil kullanımı gibi farklı yollarla betimler.
Sürrealizm (1917): Teknik açıdan soyut sanat ile benzerlik gösterir. Eserlerin ana konusu bilinçdışı ve rüyalardır. Sürrealizm, sanatın yanı sıra edebiyat alanında da etkisi göstermiştir. Felsefik olarak Sürrealizm, Avangart bir akım olarak tanımlanır. Akımda kendiliğinden yazın* ve kendiliğinden şiir gibi deneysel çalışmalara rastlamak mümkündür.
Konstrüktivizm (1914): Fonksiyonelliğe dayalıdır. Rusya’daki devrimden sonra önem kazanan akım, bilimsel yaklaşımlar üzerinden tasarımlar oluşturmaya yöneliktir. Resim, heykel ve mimari alanda etkisini gösteren Konstrüktivizm’de geometrik formlar ve endüstriyel malzeme kullanımı yaygındır.
Bauhaus (1919): Tasarım ve sanatın birleşimidir. Mimari ve iç mimari alanlarında etkisini gösteren akım, estetik olarak sadelik ve minimalizmi ön planda tutar. Bauhausçular, tıpkı Art Nouveau’da olduğu gibi sanat ve zanaat alanlarını bir araya getirir.
*Kendiliğinden yazın tekniğinde yazar, yazının üzerinde düzeltmeler ve eklemelerde bulunmaz. Yazı, akıcı bir şekilde oluşturulur ve yazıya bilinçli bir şekilde müdahale edilmez.
Art Deco (1920): Art Nouveau’nun ardından gelen, mimarlık ve iç mimarlık alanında etkisini gösteren akımdır. Tıpkı Art Nouveau’da olduğu gibi Art Deco’da da çiçek gibi organik formlara yer verilir ve akım içerisinde Japonizm motiflerini barındıran işlere rastlamak mümkündür. Art Deco akımından esinlenen mimari yapılarda çelik ve cam kullanımı yaygındır.
Fovizm (1905): İçerik olarak neo-romantik olarak tanımlanabilecek akımın eserlerinde çiğ ve canlı renkler kullanılır. Kompozisyon figür üzerinedir ve bireysellik ön plandadır. Figürler idealizmden uzak ve kaba sayılabilecek formlara sahiptir.
Kübizm (1907): Afrika sanatı ve antropolojisinden etkilenen akım, tamamen soyut anlatımlar içerir. Geometrik formların sıklıkla kullanıldığı Kübizm, çoklu perspektif kullanımına da yer verir. Figürler Fovizm’de olduğu gibi idealden uzaktır ve canlı renklere sahiptir.
Fütürizm (1909): Dinamiktir ve geleceğe pozitif bakar. Geleceği şimdiden başlatmak için eskinin yıkılması gerektiği gibi söylemlerde bulunan Fütüristler, 1. Dünya Savaşı’na olumlu baktıklarından dolayı faşistler tarafından destek görmüştür. Fütürizmin estetik algısı ise fragmental (parçalanmış)dir.
Soyut Sanat (1910): Sanat, sanat içindir düşüncesinin doğduğu akım olarak da bilinir. Tinsellik, renk ve kompozisyon unsurları akımın ön planındadır. Sanatçılar, gerçek dünyada var olan figür ve canlılara öznel bir görünüm katarak onları geometrik şekil kullanımı gibi farklı yollarla betimler.
Sürrealizm (1917): Teknik açıdan soyut sanat ile benzerlik gösterir. Eserlerin ana konusu bilinçdışı ve rüyalardır. Sürrealizm, sanatın yanı sıra edebiyat alanında da etkisi göstermiştir. Felsefik olarak Sürrealizm, Avangart bir akım olarak tanımlanır. Akımda kendiliğinden yazın* ve kendiliğinden şiir gibi deneysel çalışmalara rastlamak mümkündür.
Konstrüktivizm (1914): Fonksiyonelliğe dayalıdır. Rusya’daki devrimden sonra önem kazanan akım, bilimsel yaklaşımlar üzerinden tasarımlar oluşturmaya yöneliktir. Resim, heykel ve mimari alanda etkisini gösteren Konstrüktivizm’de geometrik formlar ve endüstriyel malzeme kullanımı yaygındır.
Bauhaus (1919): Tasarım ve sanatın birleşimidir. Mimari ve iç mimari alanlarında etkisini gösteren akım, estetik olarak sadelik ve minimalizmi ön planda tutar. Bauhausçular, tıpkı Art Nouveau’da olduğu gibi sanat ve zanaat alanlarını bir araya getirir.
*Kendiliğinden yazın tekniğinde yazar, yazının üzerinde düzeltmeler ve eklemelerde bulunmaz. Yazı, akıcı bir şekilde oluşturulur ve yazıya bilinçli bir şekilde müdahale edilmez.