Özellikle ülkemizdeki veriler dışında Avrupa ve Dünya verilerini irdelediğimizde kadınların neredeyse %30’u iş kurarken karşılaşılan en büyük engelin finansmana erişim olduğunu belirtiyorlar. Risk sermayesine erişirken de ciddi bir zorluk yaşadıkları için şirket kurucularının dağılımında da bu durumu açık bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. Bu durum liderlik alanında da farklı verilerin ortaya çıkmasını sağlıyor.
Risk sermayesine erişimde yaşanan zorluk, ortaklıkların kurulma aşamasında da erkek egemen bir planlama ortaya çıkarıyor. “Aramızda Kadınlarda Yer Alsın” bakış açısıyla, kadınlara çok önde olmayan belirli pozisyonların ayrıldığını ve tepe yöneticilerin kadınlardan oluşmadığını gözlemliyoruz. Hem liderlik konusunda yaşanan yoksunluk hem de gelir dengesizliği, tüm dünya için belki de birçok konuda sağduyunun da eksik kalmasına sebep olabiliyor. Cinsiyet ayrımcılığı konusu bir yandan devam ederken, kariyer ve aile yaşamını dengelemeye uğraşan kadınlar, liderlik etme gücüne sahip olduklarının kesinlikle farkındalar.
Ekim ayının ilk günlerinde teknoloji dünyasının buluşma noktalarından biri olan Web Summit “Teknolojide Kadınlar” anketi düzenledi ve farklı coğrafyalardan teknoloji sektöründeki kadınların bakış açılarını yansıtan bir rapor yayınladı. Bu rapora göre ; Kadınların %50,8’i iş yerinde cinsiyetçilik yaşadıklarını bildiriyor ve bu oran son yıllarda pek değişiklik göstermemiş görünüyor. Teknoloji sektöründeki kadınların neredeyse yarısı (%49,1), aile ve kariyer arasında seçim yapma baskısı hissettiğini belirtmiş ve bu oran geçen yıla göre %7 artış göstermiş. Ankete katılan kadınlar, bilinçsiz cinsiyet önyargısı, kariyer ve kişisel yaşamı dengeleme, kadın rol modellerin azlığı, yetersizlik hissi (imposter sendromu), destek ağlarının eksikliği ve finansman zorluklarını en büyük sorunlar olarak tanımlıyorlar. Katılımcıların %80'den fazlası, şirketlerinde üst düzey yönetici pozisyonunda bir kadının bulunduğunu paylaşıyor fakat yapay zekanın cinsiyet eşitliğine de olumlu etki yapabileceğine inanıyorlar.
Dünyada özellikle teknoloji sektöründe bu alanda çokça çaba gösterildiğinin farkındayım ama yeterli mi? elbette tartışılabilir. Önceliğin erkek ve kadın işi ayrımından sıyrılmakla başladığını düşünmeye ihtiyacımız var. Erkeklerin kadın işi görülen alanlara yönlendirilmesi ve teşvik edilmesi, yine kadınların da erkek işi gibi algılanmış alanlarda çalışmasıyla, bir rotasyona ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Cam tavanı kırmak algıları yıkmakla mümkün. Buradan hareketle regülasyonların ve karar yapıcıların da bu yönde daha teşvik edici ve pozitif düzenler geliştirmesine ihtiyaç var.
Dünya genelinde Nash Squared'in 2023 verilerine göre, kadınlar teknoloji liderlerinin sadece %14'ünü oluşturuyor. Çok küçük bir rakam. Dünya Bankası'nın verilerine göre ise, büyük şirketlerde ise kadınlar sadece %26 ile %29 arasında liderlik pozisyonlarında yer alıyorlar. Cam Tavanı kırmasalar bile ilk çatlatması gerekenler; mevcutta yönetim kademesinde bulunan erkek yöneticiler ve organizasyon liderleri olacaklar. Belki bu sayede teknoloji sektöründe erkek egemen furyanın, kadınlar lehine dengeye geldiğini görebiliriz.
Özellikle ülkemizdeki veriler dışında Avrupa ve Dünya verilerini irdelediğimizde kadınların neredeyse %30’u iş kurarken karşılaşılan en büyük engelin finansmana erişim olduğunu belirtiyorlar. Risk sermayesine erişirken de ciddi bir zorluk yaşadıkları için şirket kurucularının dağılımında da bu durumu açık bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. Bu durum liderlik alanında da farklı verilerin ortaya çıkmasını sağlıyor.
Risk sermayesine erişimde yaşanan zorluk, ortaklıkların kurulma aşamasında da erkek egemen bir planlama ortaya çıkarıyor. “Aramızda Kadınlarda Yer Alsın” bakış açısıyla, kadınlara çok önde olmayan belirli pozisyonların ayrıldığını ve tepe yöneticilerin kadınlardan oluşmadığını gözlemliyoruz. Hem liderlik konusunda yaşanan yoksunluk hem de gelir dengesizliği, tüm dünya için belki de birçok konuda sağduyunun da eksik kalmasına sebep olabiliyor. Cinsiyet ayrımcılığı konusu bir yandan devam ederken, kariyer ve aile yaşamını dengelemeye uğraşan kadınlar, liderlik etme gücüne sahip olduklarının kesinlikle farkındalar.
Ekim ayının ilk günlerinde teknoloji dünyasının buluşma noktalarından biri olan Web Summit “Teknolojide Kadınlar” anketi düzenledi ve farklı coğrafyalardan teknoloji sektöründeki kadınların bakış açılarını yansıtan bir rapor yayınladı. Bu rapora göre ; Kadınların %50,8’i iş yerinde cinsiyetçilik yaşadıklarını bildiriyor ve bu oran son yıllarda pek değişiklik göstermemiş görünüyor. Teknoloji sektöründeki kadınların neredeyse yarısı (%49,1), aile ve kariyer arasında seçim yapma baskısı hissettiğini belirtmiş ve bu oran geçen yıla göre %7 artış göstermiş. Ankete katılan kadınlar, bilinçsiz cinsiyet önyargısı, kariyer ve kişisel yaşamı dengeleme, kadın rol modellerin azlığı, yetersizlik hissi (imposter sendromu), destek ağlarının eksikliği ve finansman zorluklarını en büyük sorunlar olarak tanımlıyorlar. Katılımcıların %80'den fazlası, şirketlerinde üst düzey yönetici pozisyonunda bir kadının bulunduğunu paylaşıyor fakat yapay zekanın cinsiyet eşitliğine de olumlu etki yapabileceğine inanıyorlar.
Dünyada özellikle teknoloji sektöründe bu alanda çokça çaba gösterildiğinin farkındayım ama yeterli mi? elbette tartışılabilir. Önceliğin erkek ve kadın işi ayrımından sıyrılmakla başladığını düşünmeye ihtiyacımız var. Erkeklerin kadın işi görülen alanlara yönlendirilmesi ve teşvik edilmesi, yine kadınların da erkek işi gibi algılanmış alanlarda çalışmasıyla, bir rotasyona ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Cam tavanı kırmak algıları yıkmakla mümkün. Buradan hareketle regülasyonların ve karar yapıcıların da bu yönde daha teşvik edici ve pozitif düzenler geliştirmesine ihtiyaç var.
Dünya genelinde Nash Squared'in 2023 verilerine göre, kadınlar teknoloji liderlerinin sadece %14'ünü oluşturuyor. Çok küçük bir rakam. Dünya Bankası'nın verilerine göre ise, büyük şirketlerde ise kadınlar sadece %26 ile %29 arasında liderlik pozisyonlarında yer alıyorlar. Cam Tavanı kırmasalar bile ilk çatlatması gerekenler; mevcutta yönetim kademesinde bulunan erkek yöneticiler ve organizasyon liderleri olacaklar. Belki bu sayede teknoloji sektöründe erkek egemen furyanın, kadınlar lehine dengeye geldiğini görebiliriz.