Canlı Yayın
Çiğdem Öztabak
Ülkemiz de 2053 yılı itibariyle karbon nötr olma taahhüdünü sunmuş. Sınırda karbon düzenlemesi gibi ihracat noktasında belirleyici unsurlar, yakın zamanda birçok sektörü ve ekonomimizi etkileyen konular arasında yer alması bekleniyor, yeni iş modelleri doğururken yapay zeka arasındaki ilişki kurulmaya çalışılıyor. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Raporu 2023'ü okuduktan sonra iki global projeden bahsedip bir uzman görüşünü de eklemek istiyorum.
Bu alanda, karbon nötrleme teşvikleri ve yeşil dönüşüm finansmanı gibi araçlar, yatırımlar üzerinden ülkeleri ve şirketleri motive etmek için kullanılıyor. Özellikle doğrudan etkilenen tarım sektöründe, gübre, ilaç, akaryakıt gibi girdilerin kullanımı, makine ekipman modeli, yaşı ve kullanımı, ürün deseni ve üretim metotları gibi veriler büyük önem taşıyor.
Özellikle KOBİ'ler ve küçük işletmeler için nitelikli bilgi ve kullanım kolaylığı arayışı, dijital araçların önemini artırıyor. Finansal kuruluşlar ve IT altyapısı açısından Türkiye ciddi bir avantaja sahip. MRV (Monitoring-Reporting-Verification) süreçlerinde dijital kanallar ile data toplanması, anlamlandırılması ve dijital dashboardlar üzerinden veri sunumu gibi konularda oldukça hazır altyapılar her finansal kurumda mevcut.
Bankalar ve finansman kaynakları, sürdürülebilirlik açısından kritik rol oynuyorlar. Bu alanda sosyal sorumluluk ve dijital projelere yatırım yapan şirketleri LinkedIn’den de takip etmek mümkün.
Global Projeler
1. Project Drawdown: Bu proje, dünyanın dört bir yanından gelen uzmanlar ve bilim insanları tarafından, karbon emisyonlarını azaltmak için en etkili stratejileri belirlemeyi amaçlıyor. Tarım, enerji, ulaşım gibi birçok sektörde sürdürülebilir çözümler sunan Project Drawdown, dünya genelinde birçok şirket ve devlet tarafından destekleniyor. Bu konularda yeni uygulamaları öğrenmek, global ilginç istatistiklere ulaşmak isterseniz sosyal medya hesapları da aktif ve güncel.
2. Green Finance for Sustainable Development: Birleşmiş Milletler tarafından yürütülen bu proje, sürdürülebilir finansman modelleri geliştirmeyi ve bu modelleri global düzeyde yaygınlaştırmayı hedefliyor. Proje kapsamında, gelişmekte olan ülkelerde sürdürülebilir kalkınma projeleri finanse ediliyor ve bu projelerle ekonomik büyüme sağlanırken çevresel etkiler minimize ediliyor.
Bu konudaki görüşlerine başvurduğum Deniz Kara, dijital bankacılık birim müdürü ve 13 yıl sektör tecrübesi ile dijital bankacılık ve ürünleri alanında da uzmanlık gerektiren çalışmaları var.
"Türkiye, dijital çözümler ve finansman desteği ile sürdürülebilirlik konusunda öncülük görevini üstlenmiş durumda. Gelişmiş teknolojik altyapımız ve dijital ürün bilgilerimiz, tüm bu süreçlere katkıda bulunuyor ve bu katkı artarak devam edecek. . Bu alanda yaptırımların yanı sıra özellikle karbon nötrleme konulu teşvikler ve yeşil dönüşüm finansmanı gibi araçların, yapılacak yatırımlar üzerinden ülkeleri ve şirketleri motive etmek için kullanıldığını belirtmek isterim.
Özellikle tarım tarafında ölçüme konu olan gübre, ilaç, akaryakıt gibi girdilerin kullanımı, makine ekipman modeli, yaşı ve kullanımı, ürün deseni ve üretim metotları, çalışan bilgileri gibi veriler mevcut. Tüm bunların önemli doğal kaynaklara etkileri düşünüldüğünde hem ekonomik hem çevresel bir sürdürülebilirlik alanı olan tarım sektörünün veri toplama ve işleme tarafında bazı eksikleri söz konusu. Sadece tarım alanında bu ihtiyaç var diyemeyiz. Diğer tüm sektörler için ve özellikle bu alanda nitelikli bilgi ve kullanım kolaylığı arayan KOBİ’ler ve küçük işletmeler için de dijital araçlar tam bu noktada devreye giriyor. Uzmanlık alanım olması açısından rahatlıkla ifade edebilirim; gerek birer teknoloji üssü gibi çalışan finansal kuruluşlar ve gerekse tüm IT altyapısı düşünüldüğünde Türkiye bu noktada ciddi bir avantaja sahip. Özellikle sürdürülebilirlik açısından kritik olan MRV (Monitoring-Reporting-Verficiation) süreçlerinde dijital kanallar ile data toplanması, anlamlandırılması ve yine dijital dashboardlar üzerinden veri sunumu gibi konularda çok hazır altyapılarımız, insan kaynağımız ve vizyonumuz olduğunu ifade edebilirim. “
Bankalar ve Finansal Kaynakların Önemi?
Deniz Kara, bankaların ve tüm finansman kaynaklarının da önemine vurgu yapıyor. Kendi çalıştığı bankada hem tarım tarafında hem de KOBİ tarafında karbon emisyonu ölçümleme ve doğaya saygılı üretim konusunda devam eden, ihtiyaç duyulan süreçleri dijitalize ettikleri projeleri bulunuyor ve ekliyor;
“Buradan hareketle soyut bir kavram gibi görünen sürdürülebilirlik gerçek anlamıyla sahaya inip hayatlarımıza dahil olduğunda; ihtiyaç duyulan ölçümleme, raporlama, geri ölçümleme, iyileştirme gibi tüm aşamalarda, dijital kaslarımızı oyuna dahil edebiliriz. Şu anda birçok Türkiye merkezli girişim global düzeyde ihtiyacı karşılayacak şekilde hizmetlerini, donanımlarını ve fikirlerini ürünleştirmiş durumda. Bankalarımız gerek dijital çözümleri ile ölçümleme gerek finansman desteği ile sektörel dönüşüm konusunda öncülük görevini üstlenmiş durumdalar. Gelişmiş teknolojik altyapımız ve dijital ürün bilgimizin de tüm bu süreçlere katkısı olduğunu ve bu katkının artarak devam edeceğini belirtebilirim. “
Ülkemiz de 2053 yılı itibariyle karbon nötr olma taahhüdünü sunmuş. Sınırda karbon düzenlemesi gibi ihracat noktasında belirleyici unsurlar, yakın zamanda birçok sektörü ve ekonomimizi etkileyen konular arasında yer alması bekleniyor, yeni iş modelleri doğururken yapay zeka arasındaki ilişki kurulmaya çalışılıyor. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Raporu 2023'ü okuduktan sonra iki global projeden bahsedip bir uzman görüşünü de eklemek istiyorum.
Bu alanda, karbon nötrleme teşvikleri ve yeşil dönüşüm finansmanı gibi araçlar, yatırımlar üzerinden ülkeleri ve şirketleri motive etmek için kullanılıyor. Özellikle doğrudan etkilenen tarım sektöründe, gübre, ilaç, akaryakıt gibi girdilerin kullanımı, makine ekipman modeli, yaşı ve kullanımı, ürün deseni ve üretim metotları gibi veriler büyük önem taşıyor.
Özellikle KOBİ'ler ve küçük işletmeler için nitelikli bilgi ve kullanım kolaylığı arayışı, dijital araçların önemini artırıyor. Finansal kuruluşlar ve IT altyapısı açısından Türkiye ciddi bir avantaja sahip. MRV (Monitoring-Reporting-Verification) süreçlerinde dijital kanallar ile data toplanması, anlamlandırılması ve dijital dashboardlar üzerinden veri sunumu gibi konularda oldukça hazır altyapılar her finansal kurumda mevcut.
Bankalar ve finansman kaynakları, sürdürülebilirlik açısından kritik rol oynuyorlar. Bu alanda sosyal sorumluluk ve dijital projelere yatırım yapan şirketleri LinkedIn’den de takip etmek mümkün.
Global Projeler
1. Project Drawdown: Bu proje, dünyanın dört bir yanından gelen uzmanlar ve bilim insanları tarafından, karbon emisyonlarını azaltmak için en etkili stratejileri belirlemeyi amaçlıyor. Tarım, enerji, ulaşım gibi birçok sektörde sürdürülebilir çözümler sunan Project Drawdown, dünya genelinde birçok şirket ve devlet tarafından destekleniyor. Bu konularda yeni uygulamaları öğrenmek, global ilginç istatistiklere ulaşmak isterseniz sosyal medya hesapları da aktif ve güncel.
2. Green Finance for Sustainable Development: Birleşmiş Milletler tarafından yürütülen bu proje, sürdürülebilir finansman modelleri geliştirmeyi ve bu modelleri global düzeyde yaygınlaştırmayı hedefliyor. Proje kapsamında, gelişmekte olan ülkelerde sürdürülebilir kalkınma projeleri finanse ediliyor ve bu projelerle ekonomik büyüme sağlanırken çevresel etkiler minimize ediliyor.
Bu konudaki görüşlerine başvurduğum Deniz Kara, dijital bankacılık birim müdürü ve 13 yıl sektör tecrübesi ile dijital bankacılık ve ürünleri alanında da uzmanlık gerektiren çalışmaları var.
"Türkiye, dijital çözümler ve finansman desteği ile sürdürülebilirlik konusunda öncülük görevini üstlenmiş durumda. Gelişmiş teknolojik altyapımız ve dijital ürün bilgilerimiz, tüm bu süreçlere katkıda bulunuyor ve bu katkı artarak devam edecek. . Bu alanda yaptırımların yanı sıra özellikle karbon nötrleme konulu teşvikler ve yeşil dönüşüm finansmanı gibi araçların, yapılacak yatırımlar üzerinden ülkeleri ve şirketleri motive etmek için kullanıldığını belirtmek isterim.
Özellikle tarım tarafında ölçüme konu olan gübre, ilaç, akaryakıt gibi girdilerin kullanımı, makine ekipman modeli, yaşı ve kullanımı, ürün deseni ve üretim metotları, çalışan bilgileri gibi veriler mevcut. Tüm bunların önemli doğal kaynaklara etkileri düşünüldüğünde hem ekonomik hem çevresel bir sürdürülebilirlik alanı olan tarım sektörünün veri toplama ve işleme tarafında bazı eksikleri söz konusu. Sadece tarım alanında bu ihtiyaç var diyemeyiz. Diğer tüm sektörler için ve özellikle bu alanda nitelikli bilgi ve kullanım kolaylığı arayan KOBİ’ler ve küçük işletmeler için de dijital araçlar tam bu noktada devreye giriyor. Uzmanlık alanım olması açısından rahatlıkla ifade edebilirim; gerek birer teknoloji üssü gibi çalışan finansal kuruluşlar ve gerekse tüm IT altyapısı düşünüldüğünde Türkiye bu noktada ciddi bir avantaja sahip. Özellikle sürdürülebilirlik açısından kritik olan MRV (Monitoring-Reporting-Verficiation) süreçlerinde dijital kanallar ile data toplanması, anlamlandırılması ve yine dijital dashboardlar üzerinden veri sunumu gibi konularda çok hazır altyapılarımız, insan kaynağımız ve vizyonumuz olduğunu ifade edebilirim. “
Bankalar ve Finansal Kaynakların Önemi?
Deniz Kara, bankaların ve tüm finansman kaynaklarının da önemine vurgu yapıyor. Kendi çalıştığı bankada hem tarım tarafında hem de KOBİ tarafında karbon emisyonu ölçümleme ve doğaya saygılı üretim konusunda devam eden, ihtiyaç duyulan süreçleri dijitalize ettikleri projeleri bulunuyor ve ekliyor;
“Buradan hareketle soyut bir kavram gibi görünen sürdürülebilirlik gerçek anlamıyla sahaya inip hayatlarımıza dahil olduğunda; ihtiyaç duyulan ölçümleme, raporlama, geri ölçümleme, iyileştirme gibi tüm aşamalarda, dijital kaslarımızı oyuna dahil edebiliriz. Şu anda birçok Türkiye merkezli girişim global düzeyde ihtiyacı karşılayacak şekilde hizmetlerini, donanımlarını ve fikirlerini ürünleştirmiş durumda. Bankalarımız gerek dijital çözümleri ile ölçümleme gerek finansman desteği ile sektörel dönüşüm konusunda öncülük görevini üstlenmiş durumdalar. Gelişmiş teknolojik altyapımız ve dijital ürün bilgimizin de tüm bu süreçlere katkısı olduğunu ve bu katkının artarak devam edeceğini belirtebilirim. “
SON DAKİKA
