Canlı Yayın
ABD'de seçimi kazanan aday, yemin töreniyle görevi devralacağı 20 Ocak'a kadar bir geçiş süreci yaşanır. Bu süreçte Beyaz Saray'da göreve gelecek ekibini belirler ve bu sürecin yönetimi için de sağ kollarından birini görevlendirir.
Trump'ın ekibinde çalkantı
Donald Trump da bu görevi ön seçim sürecinde kendisine rakip olan ama sonra destek çıkan New Jersey valisi Chris Christie'ye vermişti başlangıçta. Sonra caydı ve geçiş sürecinin yönetimini yardımcısı Mike Pence'e emanet etti.
Peki neden? Trump, anlaşıldığı kadarıyla aile ve yakın çevresinden bu süreçte epey etkileniyor. ABD basınında yer alan iddialar doğruysa, bu değişikliğin arkasında Trump'ın damadı Jared Kushner var. Kushner'in babası 2004 yılında New Jersey'de vergi kaçırdığı gerekçesiyle yargılanmış ve hapis cezasına çarptırılmıştı. O yıllarda New Jersey başsavcısı kimdi dersiniz? Chris Christie.
Yetmedi... Christie'ye yakın olan ve ulusal güvenlik ekibine dahil olan 2 kişi de Trump'ın ekibinden ayrıldı. Biri kendi isteğiyle diğeri de kovularak...
Damat etkisi
Jared Kushner, Donald Trump'ın First Lady'den daha fazla göz önünde olan kızı, iş kadını Ivanka Trump'ın eşi. Yani damadı. Yahudi. Donald Trump, ona çok güveniyor. Seçimden birkaç gün önce en gergin anlarda tansiyonu hep onun düşürdüğü konuşuluyor. ABD basını onun için "soother in chief" diyor. Yani "baş yatıştırıcı". Trump, Obama ile seçimden sonra ilk görüşmesini yapmak için Beyaz Saray'a gittiğinde bahçede dolaşan isimlerden biri de oydu. Hatta Obama'nın özel kalemi Denis McDonough ile derin bir sohbete daldı. 35 yaşındaki damadı için Trump "Jared çok başarılı bir işadamı. Ama bana sorarsanız emlaktan çok siyaseti seviyor. Siyasette de çok başarılı" demişti aylar önce. Kampanyasının her aşamasında vardı. Konuşma metinlerinden, bağış toplanmasına kadar hepsiyle o da ilgilendi. Hatta kayınpederi seçimi kaybederse Trump'a ait bir televizyon kurulması projesi vardı. Zemin çalışmalarını damat yürüttü. ABD'de anti-nepotizm yani akraba kayırmacılıkla mücadele yeasası Başkan'ın kendi ailesinden birileriyle çalışmasının önüne set çekse de Kushner Trump'ın gayri-resmi sağ kolu ve danışmanı olacak gibi görünüyor.
Basın protokolüne pek uymuyor
Trump, ekibini belirlerken zamanının çoğunu New York'taki Trump gökdeleninin 66. Katındaki lüks katında geçiriyor. Ekipteki çalkantının ardından gelen ilk akşamda da öyle olacaktı. Hatta basın sözcüsü açıkladı, dışarı çıkmayacak dedi.
Normal koşullarda "pool press" denilen uygulama vardır ABD'de. Basın kuruluşları sırayla bu görevi devralır ve hem aldıkları görüntüyü hem de bilgiyi havuza servis ederler. Amaç ikinci elden bazı şeyleri duymak yerine bizzat Başkan ya da seçilmiş başkanın nerede olduğunu ve ne yaptığını bilmek ve aktarmaktır doğal olarak. Ya da herhangi bir son dakika gelişmesi durumunda kendisinden yorum alabilmektir. Başkan Kennedy Dallas'ta suikasta kurban gittiğinde konvoyda basın da vardı. Ya da Obama Beyaz Saray sınırlarının dışına çıkıp Hawaii'ye tatile gittiğinde de...
Ama öyle olmadı. Trump ailesiyle birlikte akşam yemeğini dışarda bir restoranda yedi. Ama basına hiç bilgi verilmedi. Restoran önünde sadece bazı basın mensupları tesadüfen kendisini görüntüleyebildi. New York Polisi de "Klüp 21" adlı restoranda yemek yerken Beşinci ve Altıncı Cadde arasını kapattı.
Belki bu bir örnek henüz. Ama devamının gelmeyeceğinin de garantisi yok. Donald Trump'ın geçiş sürecinde bozduğu bu protokolün ABD'nin yeni başkanının bu konumun beraberinde getirdiği basın ilgisinden rahatsızlık duyabileceği yorumları yapılıyor.
ABD'de seçimi kazanan aday, yemin töreniyle görevi devralacağı 20 Ocak'a kadar bir geçiş süreci yaşanır. Bu süreçte Beyaz Saray'da göreve gelecek ekibini belirler ve bu sürecin yönetimi için de sağ kollarından birini görevlendirir.
Trump'ın ekibinde çalkantı
Donald Trump da bu görevi ön seçim sürecinde kendisine rakip olan ama sonra destek çıkan New Jersey valisi Chris Christie'ye vermişti başlangıçta. Sonra caydı ve geçiş sürecinin yönetimini yardımcısı Mike Pence'e emanet etti.
Peki neden? Trump, anlaşıldığı kadarıyla aile ve yakın çevresinden bu süreçte epey etkileniyor. ABD basınında yer alan iddialar doğruysa, bu değişikliğin arkasında Trump'ın damadı Jared Kushner var. Kushner'in babası 2004 yılında New Jersey'de vergi kaçırdığı gerekçesiyle yargılanmış ve hapis cezasına çarptırılmıştı. O yıllarda New Jersey başsavcısı kimdi dersiniz? Chris Christie.
Yetmedi... Christie'ye yakın olan ve ulusal güvenlik ekibine dahil olan 2 kişi de Trump'ın ekibinden ayrıldı. Biri kendi isteğiyle diğeri de kovularak...
Damat etkisi
Jared Kushner, Donald Trump'ın First Lady'den daha fazla göz önünde olan kızı, iş kadını Ivanka Trump'ın eşi. Yani damadı. Yahudi. Donald Trump, ona çok güveniyor. Seçimden birkaç gün önce en gergin anlarda tansiyonu hep onun düşürdüğü konuşuluyor. ABD basını onun için "soother in chief" diyor. Yani "baş yatıştırıcı". Trump, Obama ile seçimden sonra ilk görüşmesini yapmak için Beyaz Saray'a gittiğinde bahçede dolaşan isimlerden biri de oydu. Hatta Obama'nın özel kalemi Denis McDonough ile derin bir sohbete daldı. 35 yaşındaki damadı için Trump "Jared çok başarılı bir işadamı. Ama bana sorarsanız emlaktan çok siyaseti seviyor. Siyasette de çok başarılı" demişti aylar önce. Kampanyasının her aşamasında vardı. Konuşma metinlerinden, bağış toplanmasına kadar hepsiyle o da ilgilendi. Hatta kayınpederi seçimi kaybederse Trump'a ait bir televizyon kurulması projesi vardı. Zemin çalışmalarını damat yürüttü. ABD'de anti-nepotizm yani akraba kayırmacılıkla mücadele yeasası Başkan'ın kendi ailesinden birileriyle çalışmasının önüne set çekse de Kushner Trump'ın gayri-resmi sağ kolu ve danışmanı olacak gibi görünüyor.
Basın protokolüne pek uymuyor
Trump, ekibini belirlerken zamanının çoğunu New York'taki Trump gökdeleninin 66. Katındaki lüks katında geçiriyor. Ekipteki çalkantının ardından gelen ilk akşamda da öyle olacaktı. Hatta basın sözcüsü açıkladı, dışarı çıkmayacak dedi.
Normal koşullarda "pool press" denilen uygulama vardır ABD'de. Basın kuruluşları sırayla bu görevi devralır ve hem aldıkları görüntüyü hem de bilgiyi havuza servis ederler. Amaç ikinci elden bazı şeyleri duymak yerine bizzat Başkan ya da seçilmiş başkanın nerede olduğunu ve ne yaptığını bilmek ve aktarmaktır doğal olarak. Ya da herhangi bir son dakika gelişmesi durumunda kendisinden yorum alabilmektir. Başkan Kennedy Dallas'ta suikasta kurban gittiğinde konvoyda basın da vardı. Ya da Obama Beyaz Saray sınırlarının dışına çıkıp Hawaii'ye tatile gittiğinde de...
Ama öyle olmadı. Trump ailesiyle birlikte akşam yemeğini dışarda bir restoranda yedi. Ama basına hiç bilgi verilmedi. Restoran önünde sadece bazı basın mensupları tesadüfen kendisini görüntüleyebildi. New York Polisi de "Klüp 21" adlı restoranda yemek yerken Beşinci ve Altıncı Cadde arasını kapattı.
Belki bu bir örnek henüz. Ama devamının gelmeyeceğinin de garantisi yok. Donald Trump'ın geçiş sürecinde bozduğu bu protokolün ABD'nin yeni başkanının bu konumun beraberinde getirdiği basın ilgisinden rahatsızlık duyabileceği yorumları yapılıyor.
SON DAKİKA
