İnternet ortamında çok rahatlıkla görebileceğiniz kedilerin köpeklerin yenmesinin festivale dönüştürülmesinden, kürkleri için hayvanların acımasızca canlı canlı derilerinin yüzülmesine, insan hakları ihlallerine, doğanın hoyratça katledilmesine bu kadar ceberrutça davranan, bu konuda birinciliği kaptırmayan bir başka ülke yoktur herhalde. Biz de Türkiye'den sesimizi duymak isteyen kardeş ülke Çinli dostlarımıza geçen yıl olduğu gibi tekrar tekrar haykırıyoruz. Çin'de devam eden yaşam hakkına karşı devam eden tüm canlılara karşı olan bu katliamları, insanlık dışı eylemleri durdurun artık... Bütün dünya bugün yanlış düşünüyor olamaz. Bu sadece hayvanlara karşı yapılan eziyet için değil aynı zamanda tüm yaşam hakkına saygı duymayanlar için 22 Haziran 2015 Pazartesi günü duyarlı olan herkesi İstanbul Tarabya'daki Çin Konsolosluğu önüne bekliyoruz.
Sevgili dostlar !
Çin'de özellikle kedi ve köpekler üzerine kurulu, dünyada eşi benzeri varolmayan vahşet pazarları bulunuyor. Bu vahşet dolu görüntüler, gazetelerde, tvlerde bile gösterilemiyor, ancak web sitelerinde yayınlanabiliyor. Yılın neredeyse her günü işkencelere maruz kalan, diri diri derileri yüzülen bu hayvanların hakları için Türkiye'den sesimizi yükseltmek istiyoruz. Her ne kadar bu şenlik denilen vahşi günler 21 Haziran'da başlayacak olsa da yıl boyu ülkenin farklı yerlerinde aynı hoyratlıkla sürekli devam ediyor. Eylemlerimiz koskoca Çin'e geri adım attırır mı? Büyük olasılık hayır. Ama festival görünümündeki katliamlara sessiz kalmak da dilsiz şeytan olmaktır. Haydi ne yapın edin 22 Haziran Pazartesi günü saat 19:30'da İstanbul'daki Çin Konsolosluğu önüne yel değirmenlerine karşı savaşımımıza destek olmaya gelin.
Bizler dünyanın öte tarafında olsa da bize güvenmiş ve sığınmış dostlarımızı asla yalnız bırakmayacağız. Bu sadece hayvan severlere bir çağrı değildir bu tüm insanlığa, ne kadar zor olduğunu bildiğimiz insan olmaya doğru bir çağrıdır. Hayvanlara huzur vermeyen bir toplum kendisi de huzur bulamıyor. Ey Çin bunu sakın unutma!
Bana vize vermeyeceklermiş çok da umrumdu!
İnternet ortamında çok rahatlıkla görebileceğiniz kedilerin köpeklerin yenmesinin festivale dönüştürülmesinden, kürkleri için hayvanların acımasızca canlı canlı derilerinin yüzülmesine, insan hakları ihlallerine, doğanın hoyratça katledilmesine bu kadar ceberrutça davranan, bu konuda birinciliği kaptırmayan bir başka ülke yoktur herhalde. Biz de Türkiye'den sesimizi duymak isteyen kardeş ülke Çinli dostlarımıza geçen yıl olduğu gibi tekrar tekrar haykırıyoruz. Çin'de devam eden yaşam hakkına karşı devam eden tüm canlılara karşı olan bu katliamları, insanlık dışı eylemleri durdurun artık... Bütün dünya bugün yanlış düşünüyor olamaz. Bu sadece hayvanlara karşı yapılan eziyet için değil aynı zamanda tüm yaşam hakkına saygı duymayanlar için 22 Haziran 2015 Pazartesi günü duyarlı olan herkesi İstanbul Tarabya'daki Çin Konsolosluğu önüne bekliyoruz.
Sevgili dostlar !
Çin'de özellikle kedi ve köpekler üzerine kurulu, dünyada eşi benzeri varolmayan vahşet pazarları bulunuyor. Bu vahşet dolu görüntüler, gazetelerde, tvlerde bile gösterilemiyor, ancak web sitelerinde yayınlanabiliyor. Yılın neredeyse her günü işkencelere maruz kalan, diri diri derileri yüzülen bu hayvanların hakları için Türkiye'den sesimizi yükseltmek istiyoruz. Her ne kadar bu şenlik denilen vahşi günler 21 Haziran'da başlayacak olsa da yıl boyu ülkenin farklı yerlerinde aynı hoyratlıkla sürekli devam ediyor. Eylemlerimiz koskoca Çin'e geri adım attırır mı? Büyük olasılık hayır. Ama festival görünümündeki katliamlara sessiz kalmak da dilsiz şeytan olmaktır. Haydi ne yapın edin 22 Haziran Pazartesi günü saat 19:30'da İstanbul'daki Çin Konsolosluğu önüne yel değirmenlerine karşı savaşımımıza destek olmaya gelin.
Bizler dünyanın öte tarafında olsa da bize güvenmiş ve sığınmış dostlarımızı asla yalnız bırakmayacağız. Bu sadece hayvan severlere bir çağrı değildir bu tüm insanlığa, ne kadar zor olduğunu bildiğimiz insan olmaya doğru bir çağrıdır. Hayvanlara huzur vermeyen bir toplum kendisi de huzur bulamıyor. Ey Çin bunu sakın unutma!
Bana vize vermeyeceklermiş çok da umrumdu!