Ketojenik diyet nedir? Nasıl etki eder?
Diyetisyen Gülçin Işık, günümüzde popüler olan "ketojenik diyet" hakkında tüm merak edilenleri sizler için anlattı.
Ketojenik diyet dediğimiz zaman bizim normalde beslenme planımızda karbonhidratlar yüzde 30-50 civarında, proteinler 15-30 civarında, yağlar 15-20 civarında oluyor. Ketojenik beslenmede bu değişim çok farklı, bu diyette yüksek yağ, yüksek protein, düşük karbonhidrat şeklinde beslenme modeliniz oluyor. Ketojenik beslenme 1921 yılında epilepsi hastalarında tedavi amaçlı uygulanmış ve çok güzel sonuçlar alınmış çünkü normalde beyin glikoz ile beslenirken siz glikozu hayatınızdan iyice çıkarttığınızda yani karbonhidratları çok düşük seviyeye getirdiğinizde, yağların metabolize olmasıyla beraber ketonlar ortaya çıkıyor ve bunlar beyin bariyerini geçtiğinde o epilepsi ataklarında tedavi edici oluyor. Bunu uygulaması zor çünkü karbonhidratlar dediğimiz ekmek, pilav, makarna gibi yemeklerin hepsi diyetten kalkıyor, hatta meyveler de kalkıyor. Karbonhidrat kaynağı olarak sadece sebzeler yer alıyor. Sebzelerde bile kısıtlama uyguluyoruz; turp, pancar, enginar, patates gibi sebzeleri diyetten uzaklaştırıyoruz. Protein olarak zaten tavuk, balık, süt ve süt ürünleri kullanılıyor. Yağlarda da Hindistan cevizi yağı, zeytinyağı, tereyağı, kuru yemişler tüketiliyor. Hatta karbonhidrat oranı yüksek olduğu için kuruyemişler arasında bile Antep fıstığı ve kajuyu diyetten çıkarabiliyoruz. Bu diyet uygulaması zor çünkü doktor takibi gerekiyor. Öncesinde kan tahlillerinin değerlendirilmesi gerekiyor. Hatta diyet sürecindeyken kan tahlillerine bakılması gerekiyor.