İsrail, Hannibal protokolü mü uyguluyor?
Hamas’ın elindeki rehinelere İsrail, Hannibal protokolüne başvurur mu? Nedir bu protokol? İsrail'in asıl korkusu İran’ın desteklediği Hizbullah mı? Detayları Doç. Dr. Furkan Kaya aktardı.
Doç. Dr. Furkan Kaya konu ile ilgili şu ifadeleri kullandı;
Devletlerin de bir psikolojisi var ve bu saldırıların, savaşların da bu anlamda bence psikolojik harp boyutunun çok önemli olduğunu söylemek gerekir. Şimdi bizim için bir canın değeri būtün dünyadaki canlar kadar değerli ama öyle bir psikolojik harp yönetiliyor ki mesela Amerika’dan bir açıklama yapıldı, hatırlayın.
Kaç kişi öldū? 8.oo0, o kadar kişi ölmedi. Aslında bu rakamlar yanlış. Kaç kişinin ölmesi lazım sizin için bunların bir şey ifade etmesi için? Yani 8.000 değil 4.000 olunca iyi mi olacak? 1.000 olunca 500 olunca bir canım bile sizin için bir anlamı yok mu?
Zaten kendi ağızlarıyla yakalanıyorlar. Dolayısıyla burada bir şekilde psikolojik olarak da bize alıştırmaya da çalıştırıyorlar bunlar. Bu da çok tehlikeli bir durum. Bakın bir burada mesela ilk savaş başladı, bombalamalar geldi. Arkadan ölü sayıları gelmeye başladı. Hepimiz ne kadar derinden etkilendi ki?
Gazze meselesi Filistin meselesi 70 yıldır, 48’den beri zaten. O büyük David Oteli baskını, Sabra-Şatillalar, İrgun terör örgütünün yapmış olduğu baskınlarla öldürülen binlerce insan.
Zaten biz bu süreci biliyoruz ama bugün gördüğümüz 8.000, bence bunu ikiden çarpmak lazım. Sizin de söylemiş olduğunuz gibi enkaz altındaki insanlar daha çıkarılmadı. Yananlar, kaybolanlar yani 2-2 buçukla çarpmamız gereken bir rakamdan bahsediyoruz ve onlar için bu sadece bir sayı.
Yani ‘bu iş ateşkes oldu’ diyecekler ki… ’15 bin Filistinli öldü’ diyecekler, ‘öldürdü’ demeyecekler. Basında İsrail tarafındaki rakamları verirken ‘öldürüldü’ yani ‘killed’ diyorlar. Filistin tarafında ölenlere de ‘died’ yani ‘öldü’ diyorlar. ‘Öldürüldü’ demiyorlar.
Hastane bombalamasında ‘şu kadar insan hayatını kaybetti’ diyorlar. Sanki deprem oldu. Doğal bir afet oldu. Terminoloji çok önemli. Bu terminolojiye dikkat etmek lazım. Bununda bir algısı var.
İsrail, ‘Ben Birleşmiş Milletlerin 51. maddesine göre hareket ediyorum. Kendi topraklarımı savunuyorum’ diyor. Nerede senin toprağın? Hangi toprak? Birleşmiş Milletlerin 1947 sayılı kanununda senin toprak, arazinin boyutu nerede? Şu anki nerede? 67 sınırlarındaki kontrol ettiğin bölge nerede, şu anki nerede?
Yani kim kimin toprağında bu ayrı bir mesele ama öyle bir dünyada algı yaratıyorlar ki, İngiltere'si, Fransa'sı, Almanya'sı, İsrail burada bir bağımsızlık mücadelesi veriyor. Kim
bağımsızlık mücadelesi veriyor? Kime karşı veriyor? Yani oradaki masumlara karşı mı bir bağımsızlık savaşı veriliyor? Hani bu işin gerçekten bu boyutu çok bana anlamsız ve çok saçma geliyor. Çok özür dilerim ama Birleşmiş Milletler bile bu anlamda elimiz kolumuz bağlı maalesef gibi bir duruş var. En son Birleşmiş Milletler Komiserliğinden bir açıklama yaptı.
Şey diyor, biz İsrailli insanlık suçu işlememek üzere tavsiyede bulunuyoruz. Savaş suçu yani tavsiye niteliğinde olan bir kurumdan bahsediyoruz. BM dünyanın en önemli güvenlik kuruluşu değil mi?
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Dünyanın gözü Tahran'daydı! Hutbeyi silahla verdi, intikam yemini etti
HABER || Orta Doğu'da tansiyon çok yüksek: İsrail İran'ı vuracak mı?
Tel Aviv - Tahran hattında tansiyon had safhada: Sabotaj, suikast füze...
Matthew Perry'nin ölümü... Davada kritik üçüncü gelişme: Doktoru suçunu kabul etti!
SON DAKİKA! İsrail mi İran mı daha güçlü? İşte İsrail - İran askeri güç karşılaştırması (2024)