Hrant Dink davasında Engin Dinç ile Ali Fuat Yılmazer arasında 'istihbarat savaşı'
Hrant Dink cinayeti davasının bugünkü duruşması mahkeme başkanının ifadesiyle "istihbarat savaşlarına" döndü. Tutuklu sanıklardan eski polis müdürü Ali Fuat Yılmazer, İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç'i suçlayarak, bazı gizli evraklar, C5 bürosu ve cinayet öncesi ve sonrasında yaptığı telefon görüşmelerini sordu. Yılmazer'i "patates hat" diye tabir ettiği telefonlarla görüşmeler yapmakla suçlayarak, sorulan evraka ilişkin, "FETÖ tahrip ettiği için bulamıyoruz" yanıtını verdi. Dinç ayrıca İstihbarat Dairesi'ndeki harddisklerin tek tek imajlarının alındığını söyledi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin 2'si tutuklu 35 sanığın yargılandığı davada, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı sanık Engin Dinç'in çapraz sorgusu yapıldı. Duruşmada Dinç ile dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer birbirlerine suçlamalarda bulundu. Dinç, "İstihbarat Daire Başkanlığında (İDB) FETÖ yapılmasının gerçekleştirdiği tahribat öyle büyük ki aradığımız birçok evrakı bulamıyoruz. Personelin yüzde 90'ı değişti. Daha yeni yeni toparlanıyoruz" dedi.
Hrant Dink cinayeti davasında Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ilk kez duruşmada
Erhan Tuncel ile neden görüştü?
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğlenden sonraki bölümü, sanık Engin Dinç'in çapraz sorgusuyla sürdü. Bir sanık avukatının, "Erhan Tuncel ile makamınızda görüşmenizin hata olduğunu düşünüyor musunuz? Burada yargılanan polisler bunun teamüllere aykırı olduğunu söylüyor" sorusu üzerine Dinç, "Bizim sorgulayıcı olmamızda nasıl bir beis var? Ben bunu söyleyen istihbaratçı arkadaşların deneyimlerini sorgularım. Arkadaşlarım Erhan Tuncel'in görüşmek istemediğini söyledi. Ben de 'İlişkiyi devam ettirmek lazım, hassas olun, getirdiği bilgiler önemli ve hayati olabilir' dedim. Tıkanıklığı gidermek için Erhan Tuncel'i çağırdım ve görüşme gerçekleşti. Burada önemli olan bilgi akışının kesilmemesiydi" yanıtını verdi.
Ogün Samast'ın o fotoğrafının öncesi ve sonrası
Neden görevden alındı?
Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen, "Görevden alınmanızın bu dava ile ilgisi var mı? Sizi görevden alan hangi kurum?" diye sorduğu Dinç, "Görevden alınmayı hazmedemedim. Gittim sordum. 'Başka arkadaşla çalışmak istiyoruz' dediler. Aradan yıllar geçti. Cinayetten sonra bu işten menfaati olan başka grupların da olduğunu düşünüyorum. Her şeyi açık açık söyleyemiyorum. Verdiğim cevaplara dikkat etmek zorundayım. Burada Engin Dinç olarak yargılanıyorum ama basına İstihbarat Daire Başkanı şeklinde yansıyor" karşılığını verdi.
İstihbarat Suruç ve Ankara katliamlarını neden önleyemedi?
Sanık Faruk Sarı'nın avukatı da "Sanık, görevde kalması halinde Dink cinayetini engelleyebileceğini söyledi. Suruç ve Ankara katliamları gerçekleşti. IŞİD'in merkezinin Adıyaman olduğu biliniyor. Burada da herhangi bir şey yapılmadı" şeklinde ifade etmesi üzerine Dinç, "Devletin istihbarat birimleri bilerek ve isteyerek hiçbir şekilde bir eyleme göz yummaz. Devletin kurumlarını zan altında bırakamazsınız. Suruç, Ankara olayı bilerek isteyerek engellenmemiş değil" diyerek tepki gösterdi.
Ogün Samast'ın Samsun Terörle Mücadele'deki anları
Tüm harddisklerin tek tek imajı alınıyor
Cinayet öncesinde hazırlanan raporların da yer aldığı sabit disklerin silindiğine ilişkin soruya da cevap veren sanık Dinç, İstihbarat Daire Başkanlığı arşivindeki tüm harddisklerin imajının alınması talimatını verdiğini belirterek, tüm harddisklerin tek tek imajının alındığını bir şey varsa mutlaka çıkacağını söyledi.
'Padişahı değil kralı'
Tutuklu sanıklardan eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, Engin Dinç'e soru sormak için söz alarak, "Mahkeme salonunu ilk kez burada öğrendim. Soruşturmanın padişahı savcı, kovuşturmanın padişahı ise savunmadır" demesi üzerine Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, "Kral deniyor" dedi. Başkanın bu sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Dink cinayetinde jandarma da Ogün Samast'la birlikte keşifte
'İstihbarat savaşları'
Sanık Yılmazer, "Benim ile ilgili gizli ibareli belge bir gazetede yayınlanıyor. Bu evrak gizlilik ibareli bir evrak. Bununla ilgili bir soruşturma başlattı mı?" demesi üzerine Engin Dinç de "Belgeyi versin araştıralım Hakim Bey" dedi. Mahkeme Başkanı Rüzgar da "Bu istihbarat savaşları gibi oldu. Biz burada sanık ve taraf avukatlarına savunma yapmaları imkanı sağlıyoruz, onu yapıyoruz" dedi.
Ali Fuat Yılmazer, Engin Dinç'e "C5" bürosunu sordu
Sanık Yılmazer, Dink cinayetiyle ilgili aleyhinde medyada propaganda yapıldığını, burada olmamın tek sebebinin 12 Şubat 2006 tarihli F4 raporu olduğunu iddia ederek, illegal olduğu iddia edilen "C5 Büro"nun kuruluşu ile ilgili istihbarat dairesinden farklı cevaplar verildiğini ve bunun Dinç'e sorulmasını talep etti. Engin Dinç de "Bu şahsın kendi iddiasıdır varsa iddiası ispatlasın" diye cevap verdi.
Hrant Dink duruşmasına Hanefi Avcı'nın mektubu damgasını vurdu
Yılmazer: 'Trabzon'un ceremesi bana yüklendi'
Sanık Ali Fuat Yılmazer'in soru sorduğu sırada araya giren Engin Dinç, "Kendisi soru sormaktan çok suçlamalarda bulunuyor" demesi üzerine Yılmazer de "Trabzon'da yapılmamış işlemin ceremesini bana yüklenmiş. Savunmamda uzun uzun anlatacağım. Suçlama yöneltmiyoruz. Yalan yanlış olan ancak doğru gibi varsayılan bilgilerin gerçekliğini ortaya çıkarılmasını istiyorum" dedi.
Sorulan evraka yanıt: 'FETÖ tahrip etti, bulamıyoruz'
İstihbarat Dairesi Başkanlığı C Bürosu ile ilgili bir evrakı sorması üzerine sanık Engin Dinç, "İstihbarat Daire Başkanlığında (İDB) FETÖ yapılanmasının gerçekleştirdiği tahribat öyle büyük ki aradığımız birçok evrakı bulamıyoruz. Personelin yüzde 90'ı değişti. Daha yeni yeni toparlanıyoruz. FETÖ ile ilgili mücadelemizde bile en mahrem bilgilerimiz sızdırılıyor. Benimle ilgili FETÖ yanlısı haber sitelerinde aleyhimde haberler yapılıyor" diye konuştu.
Zirve davasında C5 bürosu iddiası
Kendi kullandığı 'patates hat'
Sanık Ali Fuat Yılmazer, Engin Dinç'e cinayet öncesi ve sonrası yaptığı telefon görüşmelerini sordu. Bunun üzerine sanık Dinç "Kendi tayinini yapamayan bir emniyet müdürünün, cinayetle ilgili İstanbul ve Trabzon'u yönettiğimi iddia ediyor. Böyle süper yetkili şube müdürü var mı? Cinayetle ilgili tanıdığım polisleri aradım. Yaptığım görüşmeler resmi hattandır. Neden patates hatları söylemiyor, kendisi ve başkalarının kullandığı... Şimdiye kadar
şerefimle ve namusumla çalıştım. Kurumsal olarak bir yere ait olmadığımızdan oradan oraya sürüldük" ifadelerini kullandı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SON DAKİKA HABERİ... İstanbul'a kar yağacak mı? Prof. Dr. Orhan Şen yanıtladı
Son Dakika: Feth-i Kabir yapılmış, mezarı açılmıştı... Cem Garipoğlu'nun mezarından çıkan poşetteki kanın sırrı çözüldü!
SON DAKİKA! İzmir'in Selçuk ilçesinde 5 kardeş yangında can vermişti: İtfaiye raporu ortaya çıktı!
Meclis'te Bakan Yerlikaya'nın önüne barikat! Abdulkadir Selvi yazdı: İsmet Paşa’nın ismini çok yâd ediyorum
2 saati aşan sunum! MİT Başkanı Kalın'ın CHP'ye ziyaretinin kodları