Dağlıca davası: Kaçırılan 6 askere ceza istemi

Hakkari'nin Yüksekova İlçesi Dağlıca bölgesinde 12 askerin şehit edildiği saldırı sonrası kendileriyle bir süre irtibat kesilen 8 askerin tutuksuz yargılandığı Dağlıca davasında askeri savcı, sanık askerlerden 2'sinin beraatlerini isterken, 1'i uzman çavuş 6 asker için de çeşitli suçlardan ceza verilmesini istedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Hakkari'nin Yüksekova İlçesi Dağlıca bölgesinde 12 askerin şehit edildiği saldırı sonrası kendileriyle bir süre irtibat kesilen 8 askerin tutuksuz yargılandığı Dağlıca davasının 9'uncu duruşması bugün görüldü.

Askeri Savcısı Hakim Yarbay Zafer Metin 2 sayfalık mütalaasında, sanık askerlerden İlhami Demir ile İrfan Beyaz'ın beraatlerini isterken, biri uzman çavuş 6 asker için de 3 ay ile 3 yıl arasında değişen hapis cezaları verilmesini istedi. Yayın yasağının da kaldırıldığı duruşma ertelendi.

Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde saat 14.00'da başlayan duruşma yaklaşık 1 saat sürdü.

Jandarma Yarbay Hamza İlbeği başkanlığındaki duruşmaya sanık avukatı Ali Fahir Kayacan, sanıklardan ise İlhami Demir katıldı. Geçen duruşmada sanıklardan istenilen ek savunmaların okunmasının ardından Hakim Yarbay İlbeği, sanık İlhami Demir'den ek savunma yapıp, yapmayacağını sordu. Demir, ek savunma yapmayacağını, daha önceki savunmalarının dikkate alınmasını istedi.

Savcı mütaalasını verdi

Hakim Yarbay İlbeği, son olarak da Askeri Savcı Hakim Yarbay Zafer Metin'e mütalaasının hazır olup olmadığını sordu. Savcı Yarbay Metin dava ile ilgili mütalaasının hazır olduğunu ve iki sayfadan oluştuğunu belirterek özetle okudu.

Savcı Yarbay Metin, mahkemeye yazılı olarak da sunduğu mütalaasında sanık askerler İlhami Demir ile İrfan Beyaz'ın beaatlerini isterken, 6 asker için de ayrı suçlardan ceza verilmesini talep etti.

Savcı Yarbay Metin, sanık uzman Çavuş Halis Çağan'a 3 ay ile 1 yıl arasında hapis cezası gerektiren 'Memuriyet görevinin gereklerine aykırı hareket etme' suçlarından cezalandırılmasını isterken, diğer sanık erler Ramazan Yüce, Özhan Şabanoğlu, Fuat Başoda, Fatih Atakul ve Mehmet Şenkul'un da 1 yıl ile 3 yıl arasında değişen cezayı gerektiren 'Büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar' suçundan cezalandırılıp, hazine zararının tazmin ve tahsilini istedi.

Basın yoluyla propagandadan görevsizlik

Savcı Yarbay Metin'in mütaalasında, uzman çavuş Halis Çağan'ın 'Büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar' suçundan beraatine, 'Basın yayın yolu ile terör örgütü propogandası suçundan' ise görevsizlik verilmesini talep etti.

Hakkında ömür boyu hapis cezası istenen, yapılan ilk duruşmada ise diğer sanık askerlerle birlikte tutuksuz yargılanan Er Ramazan Yüce için de Askeri Savcı Metin, 'Yurtdışına firar' suçundan beraatine, 'Basın yayın yolu ile terör örgütü propogandası suçundan' ise mahkemeden görevsizlik kararı verilmesini talep etti.

Askeri Savcı Metin, Er Ramazan Yüce için çatışma sırasında "Arkadaşlar teslim olun. Bunlar bize birşey yapmazlar, teslim olana birşey yapılmayacak" konuşmasını hatırlatarak, askerleri itaatsizliğe teşvik suçundan görevsizlik verilip, Ağır Ceza Mahkemesi'nce cezalandırılmasını istedi.

Askeri Savcı Metin, Özhan Şabanoğlu, Fuat Başoda, Fatih Atakul ve Mehmet Şenkul için de 'Büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar' suçundan cezalandırılmalarını istedi.

Avukat Kayacan'ın savunması

Askeri savcının esas hakkındaki mütalaasını okumasının ardından söz alan sanık avukatı Ali Fahir Kayacan, mütalaada, müvekkili Uzman Çavuş Halis Çağan'ın "görevi ihmal" suçundan cezalandırılmasının istendiğini belirterek, "Şimdiye kadar Dağlıca olayının mahkemeye taşınmayan ve vehamet arz eden diğer hususlarına hiç dikkat edilmedi. Biz olay gerek basında, gerekse art niyetli kişilerce farklı şekilde yorumlanmasın düşüncesiyle bu hususlara dikkat çekmemeye çalıştık. Fakat müvekkilimin komutanlık görevi yapmadığı, bu nedenle görevi ihmal suçunu işlediği iddia edilmektedir" dedi.

"Zamanında helikopter göndermeyen makamlarının durumu da değerlendirilmeli"

Olayın vahamet arz eden yönleri incelendiğinde, bir can pazarı yaşandığının görüleceğini belirten Kayacan, "Olay, gece 24.00 sıralarında başlamasına rağmen zamanında helikopter göndermeyen makamların da durumunun değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun yanı sıra 100 kişinin koruduğu bir tepeye neden 57 kişinin gönderilmiş olduğu incelenmelidir" diye konuştu.

Kayacan, "Üs bölgesinde, emir komuta görevini yürüten rütbeli personel ile onun dışında başka bir rütbeli personel olmak üzere sadece iki adet el telsizi bulunması ve komutanlardan birinin telsizini kaybetmesiyle emir komutada zafiyet yaşandığı, emir vermek için tüm rütbeli personeli çadıra çağırdığı, bunun sonucu olarak aniden gelişen olayda rütbeli askerin mevzisine gitmeye fırsat bulamadan saldırı ile karşı karşı kaldığı, personel yetersizliği nedeniyle mevzilerde sadece iki askeri personelin bulunduğu konuları da incelenmelidir. Bütün bu hususlar değerlendirildiğinde, sadece müvekkilim ile diğer sanıkların kusurlu olarak değerlendirilmesinin uygun olmadığı kanaatindeyiz" ifadelerini kullandı.

Sanık avukatı Kayacan, bunun yanı sıra, yargılamanın başından bu yana konulan yayın yasağının da sanıkların ve ailelerinin onurunu korumaya yönelik bir karar olduğu hususunda tereddütlerinin bulunduğunu ifade ederek, "Başından beri yargılama aşamasında, duruşmada belirtilen savunmaların ve dosyaya giren delillerin, böyle bir karar alınmasını gerektirmediğini, aksine bunun rahatça konuşularak bütün kamuoyu tarafından bilinmesinin daha uygun olduğu kanaatindeyiz. Bu nedenle yayın yasağının kaldırılmasını talep ediyoruz" dedi.

Yayın yasağı kaldırıldı

Sanık Uzman Çavuş Halis Çağan'ın avukatı Ali Fahir Kayacan, askeri savcının mütaalasından sonra söz isteyerek müvekili için verilen cezayı kabul etmediğini, ek savunma hazırlayacağını söyledi.

Avukat Kayacan, mahkemeden ayrıca konunun daha iyi anlaşılması için de yayın yasağının kaldırılmasını istedi. Avukat Kayacan'ın bu talebi için ara karar verildi. Mahkeme yayın yasağının kaldırılmasına karar vererek, duruşmayı 25 Aralık 2009'a erteledi.

İddianameden

Askeri Savcılıkça yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, Uzman Çavuş Halis Çağan'ın, "Memuriyet görevlerini yerine getirmemek, büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar ve zincirleme olarak basın ve yayın yolu ile bölücü terör örgütünün propagandasını yapmak", erler Fuat Başoda, İlhami Demir, İrfan Beyaz, Özhan Şabanoğlu, Fatih Atakul ve Mehmet Şenkul'un, "Büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar", er Ramazan Yüce'nin ise "Suç ve suçluyu övmek, büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçuna yardım etmek, yurtdışına firar, zincirleme olarak basın ve yayın yoluyla bölücü terör örgütünün propagandasını yapmak, basın ve yayın yoluyla halkı askerlik hizmetinden soğutacak beyanlarda, telkinlerde bulunmak, propaganda yapmak" suçlarından cezalandırılması istenmişti.

Dağlıca baskını

Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'ndeki Dağlıca Taburuna, 21 Ekim 2007 gecesi PKK'lı teröristler tarafından baskın düzenlenmiş, 12 asker şehit edilmiş 16 asker yaralanmış, 8 asker de kaçırılmıştı. Kaçırılan askerler Türkiye'ye teslim edildikten sonra Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.

8 asker, hakkında 'Suçun vasıf ve mahiyetinin askeri disiplini aşırı derecede sarsmış olması', 'Büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar suçunun işlendiğini gösteren kuvvetli delillerin bulunması' ve 'İzinsiz olarak başka ülkenin topraklarına geçmek' gerekçesiyle tutuklanmıştı.

Uzman Çavuş Halis Çağan, çavuş Mehmet Şenkul, erler Ramazan Yüce, Fuat Başoda, İlhami Demir, İrfan Beyaz, Özhan Şabanoğlu ve Fatih Atakul hakkında yapılan soruşturmanın devamında askeri savcı hazırladığı iddianamede, Er Ramazan Yüce için ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanık askerlere de 3 ile 7 yıl arasında hapis talep etmişti. Sanık askerler 1 Şubat 2008'de yapılan ilk duruşmada ise tahliye edilmişti.