Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüdeki Zeytin Dalı'nı eşine uzattı
Uluslararası Zeytindağı Barış Ödülleri Töreni ve "Kudüs'ün Son Yüzyılı" belgeselinin galasına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmak üzere geldiği kürsüdeki zeytin dalını, protokol sırasında oturan eşi Emine Erdoğan'a uzattı. Zeytin dalını alan Emine Erdoğan da eşinin elini sıktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Zeytindağı Barış Ödülleri Töreni ve "Kudüs'ün Son Yüzyılı" belgeselinin galasına katıldı. Erdoğan, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'ndaki etkinlikteki konuşmasının öncesinde, kürsüde bulunan zeytin dalını, protokol sırasında oturan eşi Emine Erdoğan'a verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra kürsüye dönerek konuşmasına başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti seçim manifestosunu açıkladı
Erdoğan, törendeki konuşmasının büyük bir bölümünü Filistin ve Suriye'de yaşananlara ayırdı. Savaştan en çok kadınlar ve çocukların zarar gördüğünü söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının başında, "Buradan bir kez daha davalarını davamız, mücadelelerini mücadelemiz, direnişlerini direnişimiz bildiğimiz Filistinli kardeşlerimize sonuna kadar yanlarında olduğumuzun mesajını, müjdesini iletmek istiyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Muharrem İnce göndermesi
'Filistinliler dünyadaki tüm mazlumların sembolüdür'
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Filistin ve Kudüs meselesi sadece bir milletin, bir coğrafyanın, bir şehrin davası değildir. Maruz kaldıkları zulümler katliamlar haksızlıklar sebebiyle Filistinliler dünyadaki tüm mazlumların sembolüdür. Tarih boyuncu Musevilerin, Hristiyanların ve Müslümanların kutsal şehri olan Kudüs ise insanlığın ortak değerler etrafından toplanabilme idealinin sembolüdür. Dolayısıyla Filistin'i ve Kudüs'ü savunmak kadim insanlık tarihi boyunca iyi, güzel, doğru ve hak olan ne varsa hepsini de savunmak demektir."
'Zalimlerin cüretinin her geçen gün arttığını gösteriyor'
"İnsanlığın geleceğini Filistin ve Kudüs meselesinde verdiği imtihanda elde edeceği netice belirleyecektir. Bunda hiç şüphe yok" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şayet bu imtihandan alnımızın akıyla çıkabilirsek insanlık olarak geleceğimize güvenle ve umutla bakabiliriz. Tam tersi olursa; o zaman hakların, özgürlüklerin, ahlaki ve vicdani tüm ölçülerin ortada olmadığı veya ortadan kalktığı zulmün hakim olduğu karanlık bir gelecek bizi bekliyor demektir. Çünkü Filistin'de özellikle de Kudüs'te yaşananlar zalimlerin zulümlerini meşrulaştırma hatta kurumsallaştırma çabasından başka bir şey değildir. İsrail yönetiminin daha yakın zamanda kendi topraklarına sahip çıkmaktan başka hiçbir suçları olmayan Filistinlere karşı uyguladığı şiddet zalimlerin cüretinin her geçen gün arttığını gösteriyor. Bu saldırılarda onlarca şehit ve binlerce yaralı veren Filistinlerin yaşadıkları karşısında, uluslararası toplumun sergilediği kayıtsızlık hiçbir halkın, bireyin güvende olamayacağı bir geleceğin işaretidir" diye konuştu.
'Böyle bir cibiliyet yok'
Erdoğan, "Biz insanlığın özellikle barış merkezi olması gereken Filistin'in ve Kudüs'ün adını yan yana yazan İsrail yönetiminden iki cihanda da davacı olacağız. Filistin ile birlikte Suriye'de yaşananlar bize acı bir gerçeği gösterdi. Biz bunları iyi tanıdık, iyi tanıyoruz, iyi biliyoruz. Hatta hatta ikili görüşmelerde onların bize söylediklerini unutmamız mümkün değil. Bunlarda ne insani, ne vicdani asla böyle bir karakter, böyle bir cibilliyet yok. Uluslararası toplumun özellikle de görevi barışı ve güveni temin etmek olan uluslararası kuruluşların riyakarlığı artık gizlenemez, saklanamaz, daha önemlisi tahammül edilemez bir boyuta ulaşmıştır. İşte bu çarpıklığa karşı biz 'dünya beşten büyüktür' diyerek dile getiriyoruz" şeklinde konuştu.
'Artık bunlar tarih oldu'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyadaki tüm ülkelerin güvenliğini sadece beş ülkenin çıkarına ve hatta keyfine bırakan bir sistemin sürdürülebilirliği yoktur. Artık Birlemiş Milletler'in reforme edilmesi olmazsa olmazdır. Kesinlikle reforme edilmesi şarttır. Dünya, 2. Dünya Savaşı'nın şartlarında yaşamıyor. Artık bunlar tarih oldu, bunlar geride kaldı. Öyleyse şimdi Birleşmiş Milletleri reforme etmek, reforme etmek suretiyle yeniden bir Birleşmiş Milletler yapısını ortaya çıkarmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.
'Krizlerin bedelini ödemek zorunda kalıyorlar'
"Kadınlar ve onlarla beraber çocuklar, çoğunlukla kendi kararları olmayan savaşların ve krizlerin bedelini ödemek zorunda kalıyorlar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistinli kadınlar ve çocuklar İsrail yönetiminin zulmüne en çok maruz kalanların başında geliyor. Filistinli çocukların önemli bir bölümü vatanlarının dışında mülteci kamplarında veya başka ülkelerde hayatlarını sürdürüyor. Vatanlarında kalabilmeyi başarmış olanlar ise her gün evlerinde okullarına giderken arama noktalarından bindiği toplu taşıma aracına, kapısından girdiği eğitim-öğretim kurumuna kadar, adımını attığı her yerde ayrımcılığa psikolojik ve fiziki şekilde maruz kalıyor" diye konuştu.
'Biz bunu asli görevimiz telakki ediyoruz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz ülkemizde hala 3,5 milyon Suriyeli kardeşimizi misafir etmeyi sürdürüyoruz. En ufak bir tereddüdümüz yok. Yardım gelse de gelmese de biz bunu yapmaya devam edeceğiz. Şuana kadar yaptığımız yardım 31 milyar dolar oldu. Niye? Dedim ya; biz bunu asli görevimiz telakki ediyoruz. Bereketi de geliyor, elhamdülillah. Eurolar gelse de gelmese de bereketi var. Şuana kadar verdikleri 1 milyar 850 milyon Euro. Söz; 6 milyar Euro. İşte batı bu. Onun için batıyı iyi tanıyalım, iyi bilelim. Biz iyi biliyoruz. 16 yıllık başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yaşamımda iyi tanıdım" dedi.
Törene Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve Kudüs Platformu Başkanı Belkıs İbrahimhakkıoğlu da yer aldı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı
KABİNE TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI? Asgari ücret, Suriye’deki gelişmeler...
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlara Ameliyatta 'Mide' Şoku!
Bu Kaçıncı? Fenomenin 'Estetik' Ölümü Sonrası Aynı Soru Gündemde: Her Estetik Güvenli Mi?