Bakan Dinçer'den "önlük" açıklaması
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okullarda kıyafet serbestliğine yönelik eleştirilerle ilgili, "Gerçekten çocuklar arasındaki, zengin-fakir arasındaki farkı kapatıyor muydu önlük? Bunun sosyo-ekonomik olarak hatta sosyo-kültürel olarak mümkün olmadığını düşünüyorum" dedi.
CeBIT Sinerji Zirvesi kapsamında düzenlenen "Medya ve İletişim"konulu sempozyumun açılışından sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Dinçer, dünyada eğitim sistemlerinin talep odaklı olmaya ve esnekleşmeye doğru gittiğini söyledi.
Bakan Dinçer, mevcut sistemin çocukların başkaları tarafından istenen bilgileri öğrenmeye mecbur kıldığını bildirdi. Kişilerin birbirinden farklı olabileceği, farklı ilgi ve yeteneklerinin olabileceğinin öngörülmediği eğitim sisteminin değiştirilmeye çalışıldığını kaydeden Dinçer, yönetim sisteminin giderek demokratikleştiği yerde, eğitim sisteminin olduğu yerde kalmasının mümkün olamayacağını ifade etti.
Dinçer, kıyafet yönetmeliğiyle "çocuklar arasındaki gelir farklılıklarının ortaya çıkacağı" yönündeki eleştirilerle ilgili şöyle konuştu:
"O zaman soruyorum size otoriterliği ve statükoyu temsil eden tek tip kıyafet aynen kalırsa meydana gelen değişme ve gelişmelere biraz tezat edecek sonuçlar doğurmaz mı? Aslına tek tip kıyafet meselesini ekonomik ve hatta sosyo-kültürel olmaktan önce, siyasi olarak düşünmek zorundayım. Bu boyutuyla çocuklarımızın serbest kıyafet giymeleri boyutuyla bakıldığında demokratikleşme ve esnekleşmeye paralel ve bunu pekiştiren bir karar olmuştur. Gerçekten çocuklar arasındaki, zengin fakir arasındaki farkı kapatıyor muydu önlük? Bunun sosyo-ekonomik olarak hatta sosyo-kültürel olarak mümkün olmadığını
düşünüyorum.
Sosyo-psikolojik olarak konuya bakmalıyız, tek tip kıyafet çocuklara otoriter bir tavırla karar alma, kabiliyetlerini körelten, kendi yeteneklerinden çok kendine verileni öne çıkaran bir tablo ortaya koymalarını sağlıyor. Aslında çok zengin olanla çok fakir olanın aynı okula gittiğini mi düşünüyorsunuz."
"Şehirlerde mavi önlük kalmadı"
Bakan Dinçer, yönetmeliğin Türkiye'de eğitim alanında yapılan en önemli reformlardan biri olduğunu kaydetti.
Dinçer, şöyle devam etti:
"Fiili uygulamalara da bakıldığında bu durum doğru değil. İçinde bulunduğunuz çevreye lütfen bakın, hangi okulda mavi önlük giyiliyor. Şehirlerin pek çoğunda mavi önlük kalmadı. Sadece köylerde çocuklar giyiyor. Şehirlerde pek çok okulda forma giyiliyor. Forma ciddi anlamda bir külfet oluşturuyor, köylerde ise bu kez önlük ailelere bir maliyet getiriyor. Okul içinde önlük giyerek durumu kapatmış olsa bile zamanın çok daha büyük bir kısmını okul dışında ve günlük kıyafetlerle geçiren çocuklar arasında bir farklılık varsa, onları görmediğini mi düşünüyorsunuz."
Kılıçdaroğlu'na yanıt
Bakan Ömer Dinçer, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yönetmelikle birlikte kısa kollu gömleğin yasaklandığına dair iddialarının hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
"Bizim yaptığımız şey, mevcut yönetmeliklerde birtakım makul olanları da korumak şeklindeydi. O zaman baksınlar, Türkiye için böyle bir tabiri uygun görüyorlarsa söylemeye devam etsinler. Çünkü uzun kol ve kısa ol uygulaması önceki yönetmelikte de var olan bir uygulamaydı. Bizim yönetmeliğimizde serbestlik esas, yasaklar istisna olduğu için biz orada 'kolsuz gömlek' giyemez dedik. Yani askılı bir elbiseyle gelemez. Onun dışında kısa kol uzun kol giyebilir. Bu açıdan bakıldığında aradaki farkı ben sadece Kılıçdaroğlu'nun gözüne sokuyorum. Çünkü Kılıçdaroğlu eminim ki önceki yönetmelikte ne olduğunu bilmiyordu, şimdiki yönetmeliği de iyi okumadı."
FATİH Projesi
Dinçer, FATİH Projesi'nin kullanım açısından zorluk çıkardığı, ve olumsuz geri dönüşlerin olduğu yönündeki soruya da şu yanıtı verdi:
"Başka ülkelerin kendilerinde uyguladıkları sistemle bizim uyguladığımız sistem arasında farklar var. Diğer ülkelerin tecrübelerinden hareketle, eğitim sisteminde bilişim teknolojilerinden olumsuz sonuçları gördük ve bunu telafi edecek tedbirler aldık. Birçok ülkede geleneksel eğitime ve öğretme yöntemleri yerine ikame edilen bir bilişim teknolojisi var. Halbuki bizim kullandığımız yöntem, geleneksel yöntemin yerine ikame edilen bir yöntem olmadı. Geleneksel yöntemle modern yöntemi yan yana tuttuk ve ikisinin de birlikte kullanıyoruz"
Okullarda kara tahtanın da olduğunu belirten Dinçer, kendisine FATİH Projesi'yle ilgili olumsuz bir rapor sunulmadığını söyledi.