hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Akkuyu Nükleer Güç Santrali son virajda! Türkiye ve Rusya arasında yeni iş birlikleri gündemde mi?

    KAYNAKCNN TÜRK

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya lideri Putin'in Astana'daki görüşmesinin gündemlerinden biri de devreye alınması için son viraja girilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali. CNN TÜRK ekibinden Spiker Kaan Temeltaş ve Kameraman Yasin Kamaloğlu Akkuyu Nükleer Anonim Şirketi Başkan Yardımcısı Anton Dedusenko ile özel bir röportaj gerçekleştirdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    1. TÜRKİYE VE RUSYA ARASINDA ENERJİ ALANINDA UZUN SÜREDİR DEVAM EDEN İŞ BİRLİKLERİ SÖZ KONUSU, PEKİ YENİ İŞ BİRLİKLERİ GÜNDEMDE Mİ?

    Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu arasındaki enerji alanındaki iş birliği 2010 yılında hükümetler arası sözleşmelerin imzalanmasıyla başlamış bir iş birliğidir. Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi B,O,O yani yap, sahip ol, işlet. Dünyada ilk bu modelle gerçekleştirilen bir proje. Dolayısıyla Rosatom burada sadece yatırımcı değil, ki yatırım anlamında Türkiye'ye çok büyük yatırım yapıyor. Aynı zamanda hem sahibi olacaktır hem işletmeci. Rosatom devlet kuruluşudur. Bu anlamda Türkiye'yle iş birliğinin devam etmesi için bir çok olanak mevcut. Rosatom sadece enerji anlamında değil, elektrik üretimine geçildiğinde buradaki elektrik piyasasında çok önemli bir oyuncu haline gelecek. Rosatom'un farklı kaynaklardan elektrik üretimi rüzgar enerjisi olsun, nükleer tıp olsun Türkiye'yle iş birliği olanağı bulunuyor. Mesela özel alet ve cihazlarda Rosatom'un çok büyük deneyimi var, diyaliz üretimi de Türkiye için çok önemli bir fırsattır. Bugün bu etkinlikler her ne kadar Nükleer enerjiye atfedilse de Rosatom Devlet Kuruluşu'nun 60'ın üzerinde farklı ürünleri var.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    2. PEKİ NEDEN NÜKLEER ENERJİ?

    Nükleer enerji üretiminin tercih edilmesi sadece Türkiye'nin 2021 yılında imzalamış olduğu Paris Sözleşmesi kapsamında sadece iddialar değil, burada bir yükümlülükten de bahsediliyor. 2053 yılında karbon nötr hedefine erişmesi gerekiyor Türkiye'nin. Bu hedefe erişmek için nükleer kaynaklı enerji üretimi olmazsa olmazlardandır. Türkiye'nin 2053 hedeflerine baktığımızda burada ara dönemler de vardır. Örnek vermek gerekirse Türkiye'nin üstlenmiş olduğu Paris Sözleşmesiyle ilgili yükümlülüklerden 2021 yılına göre bu salınımları yüzde 21 oranında azalması gerekiyor Türkiye'nin. Akkuyu Nükleer Güç Santrali tamamlandığında bu yüzde 21'in sadece 15'i Akkuyu sayesinde sağlanacaktır. Bu önemini gösteriyor.

    3. NÜKLEER ENERJİYE SAHİP OLAN ÜLKE FARKLI BİR LİGDE Mİ?

    Elbette bu zaten dediğiniz gibi böyle. Nükleer tesise sahip olan bir ülke tamamen farklı bir lige ait oluyor. Çok basit örneklerle de verebiliriz. Mesela inşaatı devam eden bir nükleer tesiste 34 bini aşkın işçi çalışıyorsa bu sadece inşaat anlamında yan sektörlerde her bir işçi 5 istihdam yeri sağlıyor. İşletmeye geçildiğinde 4 bin kişi çalışacaktır. Bu işletmede 1 istihdam yeri, yan sanayilerde 10 istihdam yerini sağlar. Bu çok önemli bir katkı. Türkiye sadece bir nükleer santral sahibi olmuyor. Aynı zamanda çok modern teknolojiye sahip olacak. Yetişmiş nükleer mühendislere sahip olacak. İleride sadece işletme değil, tasarım ve farklı alanlarda görev alacaklar. Türkiye'nin nükleere geçmeden olmadan 2053 hedeflerine ulaşması mümkün değil. İlaveten Türkiye Nükleer tesisi olunca farklı bir lige girecek. Şu an inşaattayız ve burada çalışan işçilerin yüzde 80'i Türk. Yerlileştirme konusunda bu önemli bir fayda. Ekipman tedariği ve farklı alanlarda Türk inşaatçıları çok önemli deneyimler ediniyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow