Koltuk altı terlemesini önlemenin yolları
Sosyal yaşantıyı da olumsuz etkileyen koltuk altı terlemesinden "botoks" ile kısa sürede kurtulmak mümkün.
Sıcak yaz günlerinin en sık karşılaşılan sorunlarından biri olan koltuk altı terlemesi, birçok kişiye günlük hayatta kabus yaşatıyor. Canından bezdirdiği kişilerin sosyal yaşantısını da olumsuz etkileyen koltuk altı terlemesinden "botoks" ile kısa sürede kurtulmanın mümkün olduğu belirtildi.
Dr. Gizem Toktaş Geylani, "terleme" deyip geçmemek gerektiğini söyledi. Geylani, özellikle yaz mevsimlerinde herkesin şikayet ettiği bir konu olan terlemenin, çoğu zaman günlük yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini belirtti.
Pek çok kişinin, sosyal yaşantısını etkileyecek ve hayattan bezdirecek düzeyde terlediğine dikkat çeken Geylani, "İpek bluz giyemeyen, çantasında yedek bluz ve roll-on taşımak zorunda olan bayanlar; düğünlere, derneklere yedek gömlekle gitmek zorunda olan erkekler. Bu sorunu yaşayan bilir" ifadelerini kullandı.
Alisiller hiperhidroz olarak isimlendirilen aşırı koltuk altı terlemesinden, çok kısa süren bir botoks uygulamasıyla kurtulmanın mümkün olduğunu kaydeden Dr. Gizem Toktaş Geylani, şöyle devam etti:
"Uygulama yaklaşık 15 dakika sürüyor ve 15 gün içinde uygulama yapılan bölgedeki ter bezleri aktivitesini azaltıyor. 15 gün sonra hala terleyen noktalar mevcutsa, nişastayla iyot testi yapılarak terleyen bölgelere ek enjeksiyon yapılıyor."
Uygulama öncesinde anestezik krem sürüldüğü için ağrının minimal düzeyde kaldığını ifade eden Geylani, "Etki süresi yaklaşık 6-12 ay arasında sürmektedir.
Aşırı terlemesi olmayıp, roll-on gibi ürünler kullanmak istemeyen, yaz aylarında rahat etmek isteyen hastalara yılda 1 kere, sosyal hayatını etkileyecek düzeyde aşırı terlemesi olan hastalarda yılda 2 kere uygulamak daha uygun olacaktır. Hiçbir yan etkisi olmayan kol altı botoksu, 2004 yılında FDA onayını da almıştır" dedi.
Dr. Gizem Toktaş Geylani, koltuk altı terlemesinde kullanılabilen diğer yöntemlerin de iyontoforez ve klipsli ETS ameliyatları olduğunu belirtti. Cerrahinin kalıcı olan tek yöntem olduğunun altını çizen Geylani, ameliyattan önce geçici tedavilerin denenmesini önerdi.