Karaciğer kanseri tedavisinde yeni umut
Prof. Dr. Onur Yaprak, “Karaciğer kanseri tedavisinde kullanılan ALPPS prosedürü olarak adlandırılan iki aşamalı cerrahi, hem hastaların hem de biz hekimlerin yüzünü güldürüyor. Karaciğerin kendini yenileme özelliğinden yararlandığımız bu yöntemle umutsuz denildiği halde sağlığına kavuşturduğumuz birçok hastamız var” dedi.
Prof. Dr. Onur Yaprak, görülme sıklığı artan karaciğer kanserinin tedavisinde yeni bir cerrahi yöntem uygulanmaya başladığına dikkat çekti. Prof. Dr. Yaprak, karaciğerin vücudun en çok kanlanan organı olduğunu belirterek “Ortalama 70-80 kilo bir insan 1.5 kilogram civarında bir karaciğere sahiptir. Karaciğer sağ ve sol olmak üzere 2 lob ve toplamda 8 segmentten oluşur” bilgisini verdi.
Karaciğerin bir kısmının gerek cerrahi olarak çıkarılmasından sonra gerek ise virüs, toksik madde gibi nedenlerle hasar görmesinden sonra karaciğer hücrelerinde yenilenme ve çoğalma başladığına değinen Prof. Dr. Yaprak, şöyle devam etti:
“Canlı vericiden yaptığımız karaciğer nakilleri buna en güzel örneği teşkil eder. Karaciğer donörünün birkaç hafta içinde karaciğer hacmi 2 katına çıkar. Karaciğerin bir kısmı çıkarıldıktan hemen 30-60 dakika sonra bazı büyüme hormon reseptörleri aktive olur.Bu şekilde saatler içinde vücutta meydana gelen bazı kimyasal olaylar ile karaciğerde yenilenme başlar.”
Yöntem son bir kaç yıldır yaygınlaşmaya başladı
Prof. Dr. Yaprak, ilk 2 hafta içinde de karaciğerde maksimum büyüme gerçekleştiğine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
“Karaciğerin rejenerasyon yani kendini yenileyebilme ve büyütebilmekabiliyeti biz cerrahlar için çok önemlidir. Sağlıklı ve genç bir karaciğerin yüzde 70’i bile çıkarılsa kalan üçte 1 oranındaki karaciğer yetmezliğe yol açmadan hızla rejenere olur ve büyür. Ancak 50 yaş üstü hastalardayada karaciğer yağlanması olanlarda yada kemoterapi gibi tedaviler ile karaciğeri yorulmuş olanlarda yüzde 60’dan fazla karaciğer çıkarılması yetmezlikle sonuçlanabilir. Bu gibi durumlarda güvenli sınırımız karaciğerin minimumyüzde 40’ının geride kalmasıdır. Karaciğerin başlıca cerrahi yaptığımız kanserleri içinde kolon kanseri metastazları, karaciğerin safra hücresi kaynaklı kolanjio kanserleri yada karaciğerin hepatosellüler kanserleri ilk 3 sırayı oluşturur. Bu teknik keşfedilene kadar bu kanserlerin karaciğerin büyük kısmını tuttuğu ilerlemiş olanlarında maalesef hastaların ameliyat şansları yoktu.”
İki aşamalı carrahiyle geeln ikinci hayat
Günümüzde uygulanan ALPPS prosedürü ile hastaların büyük çoğunluğunun sağlığına kavuştuğunu dile getiren Prof. Dr. Yaprak, “Uyguladığımız teknik sayesinde uygun hastalarda ‘ALPPS prosedürü’ diye kısaltılmış olan karaciğerin 2 aşamalı cerrahisi ile artık bu hastaların büyük çoğunluğunu tedavi edebiliyoruz.Bu yöntemde karaciğerin rejenere olabilme özelliği bize bu imkanıtanıyor. Yöntemi kısaca tarif edecek olursak; Karaciğer 2 lobdan (parçadan) oluşur. Birinci aşamada ameliyatta karaciğeri özel bir cihazla 2 parçaya ayırmakta kanserli lobuna giden bir damarını bağlamaktayız. Böylece çıkacak olan kanserli taraf küçülürken kalacak tarafta günlük ortalama 35 gram bir büyüme olmakta ve 1-2 hafta sonra yeterli büyüme gelişince de tekrar ameliyata alıp kanserli lobu çıkarmaktayız. Bu şekilde hastanın ameliyat sonrası karaciğer yetmezliğine girme riskini de azaltmış olmaktayız. Bu yöntem ile umutsuz denildiği halde sağlığına kavuşturduğumuz birçok hastamız var” diye konuştu.