Elinizin dördüncü ve beşinci parmağındaki ağrıya dikkat!

Elimizin dördüncü parmağı olan yüzük parmağı ile beşinci parmak olan serçe parmakta ağrı ve uyuşma, dirsekte sinir sıkışmasının habercisi olabilir. Özellikle masa başı çalışanlarda yoğun klavye ve mouse kullananlarda sıklıkla görülen rahatsızlığın erken teşhis edilmesi önemli. İlk başlarda sadece dördüncü ve beşinci parmaklarda duyu kaybı, uyuşma, ağrı gibi şikayetlerle kendini gösteren kübital tünel sendromu, erken dönemde tedavi edilmezse elde güçsüzlük; düğme ilikleme, şişe kapağı açma gibi motor becerilerde ve kavramada bozukluk gibi önemli klinik tablolara neden oluyor.
Elin dördüncü yani yüzük parmağı ve beşinci parmağı olan serçe parmakta ağrı, uyuşma gibi şikayetlerin olması halinde “Kübital Tünel Sendromu” yani dirsekte sinir sıkışması olabileceğini söyleyen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Nihal Özaras, “Özellikle masa başı çalışanlarda, yoğun klavye veya maus kullananlarda sıklıkla görülmeye başlanan bu rahatsızlık tedavi edilmezse ciddi bir sağlık sorununa yol açabilir.” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Özaras, dirsekte sinir sıkışmasının dirseğin uzun süre bükülü olarak kalmasından kaynaklandığını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: "Dirseğin arka kısmında yer alan bir kanaldan ulnar sinir adı verilen bir sinir geçmektedir. Çalışma şartları, hobi aktiviteleri veya alışkanlıklar nedeniyle dirseğini uzun süre bükülü durumda tutan kişilerde bu sinir dirsek kanalında basıya uğrar. Eğer bu durum uzun süre devam ederse zamanla sinirde zedelenme meydana gelir."
Dirsekte sinir sıkışmasının nedenlerine de değinen Prof. Dr. Nihal Özaras, “Kübital tünel sendromu belirtileri ilk başlarda sadece dördüncü ve beşinci parmaklarda duyu kaybı, uyuşma, ağrı gibi şikayetlerle karşımıza çıkar. Kübital tünel sendromu erken dönemde tedavi edilmezse elde güçsüzlük; düğme ilikleme, şişe kapağı açma gibi motor becerilerde ve kavramada bozukluk gibi önemli klinik tablolara neden olur.” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Özaras, tanı için hastalığın hikayesi (anamnez) ve muayenenin çoğu zaman yeterli olduğunu belirterek “Ancak basının şiddetini değerlendirmek için EMG tetkiki de bazen gerekli olur.” dedi.
Prof. Dr. Özaras, tedavi sürecinde hastanın hastalık ve kaçınması gereken durumlar hakkında bilgilendirilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: “Dirseğin bükülmesini engelleyecek splintler; sinirin kanal içindeki basısını azaltacak ilaç ve fizik tedavi yöntemlerinin kullanılması tedavinin diğer basamaklarıdır. Bunlara rağmen düzelmeyen ve ciddi düzeyde basıya maruz kalan olgularda cerrahi olarak basının kaldırılması önerilir.”