Düşündükçe kaygılarınız artıyor mu?
Çocuklarda kaygı tanımının son zamanlarda sınav kaygısı ve başarısızlık kaygısı olarak görüldüğünü belirten Eğitimci Can Uysal, kaygı problemlerine çözüm sağlayacak önerilerde bulundu.
İnsanlar düşünme biçimleriyle şekillenir çünkü insanlar doğduğu andan itibaren öğrenmeye başlar. Doğduğu ilk gün öğrenme yetisiyle şekillenir ve hayatı boyunca öğrenmeye muhtaç şekildedir. Yıllarca edindiği deneyimler çocukları ya mutsuz seçimlere ya da mutlu seçimlere yönlendirir. Bu yüzden düşünme şekillerimiz öğrendiklerimizin birer sonucudur. Eğitim hayatında ve sosyal hayatında düşünmek bazen yönlendirici olur bazen de sizi farkında olmadan köreltir.
Kaygılarını kontrol edebilir misin?
Kaygı kavramı aslında bir duygudur. Kaygılı olmak, kaygı yaşamak doğal bir süreçtir. Bu doğal süreci kontrol etmek yerine kaygılarınızın yerini şu şekilde değiştirebilirsiniz:
“Nasıl mutlu oluyorsam, öfkeleniyorum, üzüntü duyuyorsam kaygılı olmam da çok doğal.” Kaygıyı olumlu olarak düşündüğümüzde, korkulan şeylerle karşılaşınca nasıl mutlu oluyorsak, öfkeleniyorsak, üzüntü duyuyorsak kaygılı olmakta çok doğaldır. Kaygıyı olumlu olarak düşündüğümüzde, korkulan şeylerle karşılaşınca kişiyi uyarması ve hayatta kalmasını sağlamasıdır. Kişiyi daha mutlu ve başarılı olmaya yönlendirmesidir. En önemlisi de kişilik gelişimini desteklemesidir. Yani bu sağlıklı kaygı dediğimiz duygu bizi başarıya taşır ve hayatımızı şekillendirir.
Kaygılar bizim için olumlu mu yoksa olumsuz mu? Kaygılarının derecesi nedir?
Kaygılarımıza yön veren ve olumlu mu yoksa olumsuz kaygı mı kategorisini biçimlendiren de düşünce şeklimizdir. Birbirini takip eden okları düşünün. Yaşadığımız olaylar, düşünce şeklimiz, birbirini takip eden bir bağlamdır. Bu bağlamı şekillendirmek sizlerin elindedir. Pozitif düşünceleriniz yeni bir pozitif düşünceyi ortaya çıkaracaktır.
Aşırı kaygılanmak ve hiç kaygılanmamak aynı şeydir. Önemli olan düşüncelerinizi kontrol ederek size iyi gelecek düşüncelerle biçimlenmenizdir.
Düşünme şeklimiz; aşırı uçlarda düşünme, olayın en kötü olabilecek senaryosunu düşünme, seçici dikkat, sezgilere güvenme, kendini kınama, kendini fazla eleştirerek düşünme şeklindedir. Bunlar aslında birer çarpık düşüncedir. Yukarıda bahsettiğimiz okları kısır döngü olarak nitelendirebiliriz. Bu çarpık düşünme şekillerini tanıyıp erken farkına varmak döngüyü engelleyecektir. Olumsuz inanç kalıplarımızın yerine olumlularını koyarak kaygı ve stres düzeylerimizi belirleyebiliriz.
Kaygıda Düşünce yapılarını olumlu yönde etkileyen;
-Yansıtıcı düşünme,
-Yaratıcı düşünme,
-Analitik düşünme,
-Metabilişsel düşünme ve Lateral düşünme yöntemleridir.
Metabilişsel düşünceyi yakından incelediğimizde dikkat edilmesi gereken şeyin kişinin kendi düşünme süreçlerinin farkında olması ve bu süreçleri kontrol edebilmesidir. Kendi bilişsel süreçlerinin nasıl işlediğini anlayarak bu süreçleri denetim altına alabileceği ve daha etkili bir öğrenme için bu süreçleri yeniden düzenleyerek kişiler sosyal hayatını şekillendireceğini anlar.
Çocuklarda kaygı ve endişe durumu
Çocuklarda kaygı tanımı son zamanlarda sınav kaygısı, başarısızlık kaygısı olarak görülmektedir. Sınav kaygısı; öğrenilen bilgilerin sınav sırasında etkin biçimde kullanılmasına engel olan ve okul başarısının düşmesine yol açan yoğun kaygı durumudur. Kaygı ise çocukların bir uyaranla karşı karşıya kaldığında yaşadığı bedensel, duygusal ve zihinsel değişimlerle kendini gösteren bir durumdur.
Bu kaygıyı yaratan çoğunlukla olarak akıllarından geçen düşünce yapılarıdır. Akıllardan geçen düşünceler de bu sürecin daha stresli geçmesine sebep olur.
Çocuklarda ise bu kaygı son zamanlarda sınav kaygısı, başarısızlık kaygısı olarak görülmektedir. Sınav kaygısı; öğrenilen bilgilerin sınav sırasında etkin biçimde kullanılmasına engel olan ve okul başarısının düşmesine yol açan yoğun kaygı durumudur. Kaygı ise çocukların bir uyaranla karşı karşıya kaldığında yaşadığı bedensel, duygusal ve zihinsel değişimlerle kendini gösteren bir durumdur.
Çocuklarda bu süreci zorlaştıran durumlar nelerdir?
Çocuklar için bu kaygıyı yaratan çoğunlukla olarak akıllarından geçen düşünce yapılarıdır. Akılardan geçen düşünceler de bu sürecin daha stresli geçmesine sebep olur. “Sınavdan kötü alırsam aileme ne derim ben? Öğretmenimin yüzüne nasıl bakarım ben? Ben beceriksiz bir öğrenci olurum.” Bu çarptırılmış düşünceler sınav kaygısının yükselmesine sebep olur. Çarptırılmış düşünce yapınızı ve olumsuz düşüncelerinizi olumlularıyla değiştirerek sağlıklı kaygı düzeyine ulaşabilirsiniz.
Birkaç farklı uygulamayı hayatınıza katarak stres düzeyini azaltabilirsiniz:
- Düşünme yapınızın farkına varın ve değiştirin,
- Günlük yaşantınıza gevşeme egzersizleri ekleyin,
- Size zevk veren alışkanlıklarınızı daha fazla yapın,
- Gününüzü planlayın, önceden organize olun,
- Kendinizi takdir edin, olumlu yanlarınıza odaklanın.
Her yaptığınız uygulama sonucu “bu bana iyi geldi mi? Bu uygulama öncesi kendimi nasıl hissediyordum, bu uygulama sonrası kendimi nasıl hissediyorum?” olarak değerlendirin.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Araştırma: Ev işleri, egzersiz ve sosyalleşme demans riskini azaltıyor
Bilim insanları açıkladı: Günde 7 bin adım atmak, depresyonun yıkıcı etkilerini ortadan kaldırıyor
Uzmanlar uyardı: Soğuk havalar kalp krizi riskini artırıyor
Virüsleri Tek Tek Söküp Atıyor! Antioksidan Kaynağı ile Bağışıklığınızı Çelik Gibi Güçlendiriyor!
HAP, TABLET, ŞURUBA SARILMAYIN! Mide ezilmesi, yanması, ekşimesine doğal çözüm! Prof. Dr. Osman Müftüoğlu mideyi yatıştıran 10 doğal besini açıkladı