Diz ağrısı probleminde tedavi yöntemleri neler?
Nöroloji ve Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu, kişilerin hayat kalitesin olumsuz etkileyen diz ağrısı tedavisinde tercih edilen kök hücre ve PRP tedavilerinin merak edilenlerini sizler için anlatıyor.
Diz eklemi insan vücudundaki en büyük eklemdir. Günlük aktiviteler normale yakın diz eklemi fonksiyonu gerektirir. Uyluk kemiğinin alt ucu, incik kemiğinin üst ucu ve diz kapağı diz eklemini oluşturur. Uyluk kemiği ve incik kemiği bağlı büyük bağlar diz stabilitesini sağlarken, uzun uyluk kasları güç sağlar. Üç kemiğin birbirine değdiği eklem yüzeyleri kıkırdak ile kaplıdır. Bu kıkırdak bir yastık görevi görür. Bu sayede kemikler birbirine kolayca hareket edebilir. Zamanla bu kıkırdakların hasar görmesi ve kireçlenmesi günlük yaşamı etkileyen diz ağrısına neden olabilir. Kronik diz eklem ağrısının birçok nedeni vardır ve hastalık ilerlemeden tedavi edilmesi çok önemlidir.
PRP ve kök hücre tedavileri bu ağrıların tedavisinde oldukça yüz güldürücü sonuçlara neden olmakta ve bu tedavilere ozon tedavisi de eklenmektedir.
Kireçlenme, kronik diz ağrısının en yaygın nedenidir. Osteoartrit, romatoid artrit ve travmatik artrit, kronik diz eklem ağrısına neden olan artrit türleridir.
Tedavide kök hücre ve PRP yöntemleri neden önemlidir?
PRP yöntemi
PRP yöntemi diz eklem ağrılarının tedavisinde etkili sonuçlar elde etmiş ve uzun süreli iyileşme sağlamaktadır. Tek bir tedavi yöntemi olarak ve diğer tedavileri desteklemek amacıyla kullanılabilir. PRP tedavisi, yaralanmış ve yaralanmış dokuların hızla iyileşmesini ve ağrıların giderilmesini sağlayabilir. Damarlarda yaraları ve ağrıları iyileştirebilen hücreler vardır. Diz ekleminde bu hücrelerin sayısının yetersiz olması nedeniyle iyileşme süreci zorlaşır. Bu nedenle PRP yöntemi kullanılarak iyileşen kan hücreleri direkt olarak dizdeki kusurlu bölgeye enjekte edilir ve kısa sürede tedavi edilir.
PRP; trombositten zengin plazmadır. Kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombositler aktive edildiğinde iyileştirici proteinler salgılarlar. Bu sayede hasarlı doku iyileşmeye ve yenilenmeye başlar. PRP tedavisinde kullanılan trombositler, hastanın kendi kanından bir örnek alınarak, kişinin ağrı hissettiği bölgeye enjekte edilmesiyle elde edilir. Bu yaklaşım sayesinde hücreler kendilerini onarabilir ve güncelleyebilir. Bu tedavi sayesinde birçok hastalık ve hastalığın neden olduğu ağrılar giderilebilmektedir. PRP ile yaygın olarak tedavi edilen durumlar şunlardır: omuz ağrısı, tenisçi-golfçü dirseği, ağrı şikayetleri, topuk dikeni, kavrama ağrısı, kas gerginliğidir.
PRP tedavisi hakkında merak edilenler
PRP yönteminin uygulanması oldukça basit ve ağrısızdır. Süreç kişinin kanının toplanmasıyla başlar. Toplanan kan özel bir ortamda trombositlere ayrılır. Hastanın ağrı hissettiği bölgeye trombositten zengin sıvı enjekte edilir. PRP tedavisi uzman ve deneyimli bir ekip tarafından yapılmalıdır. Alınan kan doğru işleme gönderilmediğinde beklenmeyen sonuçlarla karşılaşılabilir. Uzman hekim ameliyattan 3 hafta sonra hastayı yeniden değerlendirecektir. Gerekirse 3 hafta ile 6 ay arasında işlem tekrarlanır. Genellikle ilk uygulamadan sonra hastalardaki iyileşme fark edilir. Yöntemin başarı oranı yüzde 80 ile 85 arasındadır. PRP yönteminde kullanılan takviye kişinin kendi kanı olduğu için herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır. Tedavi edilen bölgedeki kızarıklık müdahaleye gerek kalmadan kendi kendine geçecektir.
Kök hücre tedavisi
Kök hücre yönteminde ise diz eklemi kıkırdak hasarı durumunda kök hücreler, kollajen veya hyalüronik asit taşıyıcıları aracılığıyla hedefleme etkisi sağlar, böylece dizine yayılmadan sadece hasarlı bölgede işlev görürler. Kök hücreler insan hücreleri olduğu için tedavinin amacı dokunun kendisini kolaylıkla iyileştirmek ve yenilemektir.
Yağ dokusu kök hücrelerden zengin dokulardan biridir. Çıkarılan yağ dokusu özel olarak işlenir ve içindeki kök hücreler izole edilir. Bu işlem yaklaşık 1-2 saat sürer. Hazırlanan kök hücreler dizin hasar gördüğü ve hücrelerin iyileşmesi beklenen yerler verilir.
Diz kıkırdak hasarı durumunda, kök hücrelerin sadece hasarlı bölgede hareket etmesini ve diz eklemine yayılmamasını sağlamak kollajen veya hyalüronik asit bazlı taşıyıcılar ile hedeflenebilir. Kök hücreler vücudun kendi hücreleri olduğu için tedavinin amacı dokunun kendisini iyileştirmek ve yenilemektir.