Bruksizm tüm bedeni olumsuz etkiliyor
Halk arasında diş sıkma ya da gıcırdatma olarak bilinen bruksizmin uyku bozukluğu, yorgun uyanma, baş ve boyun ağrıları gibi belirtilerle ortaya çıktığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Demet Çağıl Ayvalıoğlu, "Bu hastalık tüm beden sağlığını olumsuz etkiliyor" dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Demet Çağıl Ayvalıoğlu, diş sıkma ve diş gıcırdatmanın birbirinden farklı olduğunu ancak belirtilerinin ve etkilerinin birbirine çok benzediğini söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Demet Çağıl Ayvalıoğlu, “Günümüzdeki şehir yaşamına ve stres dağılımına baktığımızda diş sıkma olayının çok erken yaşlarda etkilerini görüyoruz. Özellikle genç bireylerde, sınava hazırlanan öğrencilerde, üniversite öğrencilerinde, ağır hayat şartları olan insanlarda görülebiliyor. Bu oran günümüzde eskiye nazaran oldukça artmış durumdadır” diye konuştu.
Diş sıkma eyleminin, hem gün içerisinde hem de gece uyurken oluşabildiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Ayvalıoğlu, "Gün içinde kişi uyanık olduğu için farkındalığı sayesinde bu durumun etkilerinden kaçınabilir. Özellikle gece uyurken farkındalık olamadığı için etkileri daha şiddetli görülür" dedi.
"Diş problemleri güven eksikliğine neden oluyor"
“Çene eklemlerinde problemlere yol açıyor”
Diş sıkan hastada çene eklemi bölgesinde ve bu bölgedeki ilgili kaslarda ağrı olduğunu ifade eden Ayvalıoğlu, “Kişi dişlerini sıkıyorsa ve bunun için gerekli tedaviyi görmüyorsa, ilerleyen dönemlerde çene eklemlerimizde probleme sebep olabiliyor. Bu durum çene eklem rahatsızlığına kadar götürebiliyor. Ayrıca, hastanın eşlik eden migreni varsa diş gıcırdatma migreni de tetikliyor. Aynı zamanda boyun ağrıları, sırt ağrıları, boyun fıtığı, bel fıtığı gibi durumları da tetikleyebiliyor. Bütün vücudun dengesi bozuluyor. Eklem ağrıları, şiddetli baş ve boyun ağrıları oluyor. Hasta bu şikâyetlerle çoğunlukla Kulak Burun Boğaz uzmanına gidiyor ancak aslında bu konu ile çalışmış uzman diş hekimlerine başvurmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Yüzde 80 oranında kadınlarda görülüyor”
Ayvalıoğlu, hastalığın yüzde 80 oranında kadınlarda daha fazla görüldüğünü, erkek hastaların ise bu durum için doktorlara çok fazla müracaat etmediğini söyledi. Kadınlarda görülme oranının fazlalığını yaşantılarındaki stresin daha fazla olduğuna bağlayan Ayvalıoğlu, “Kadınlar psikolojik olarak daha hassaslar ve stres odaklı çalışmalardan daha çok etkileniyorlar. Erkeklerde bu durum daha az görülüyor ve aynı zamanda erkekler bu şikayet ile doktora daha az başvuruyor. Diş sıkma çocuklarda da sık görülen bir durum. Süt dişleri hala ağzında olan ortalama 4-5 yaşlarındaki çocuklarda da diş sıkma görülebiliyor. Çocuklara biraz daha psikolojik olarak rahatlatma yönünde tedaviler uyguluyoruz. Pedagog desteği alabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Diş ağrılarınızı ihmal etmeyin
“Bireysel tedavi yöntemi var”
Hastalığın tedavisinin plak uygulamasıyla çözüme kavuştuğunu dile getiren Demet Çağıl Ayvalıoğlu, “Bu hastalık için geç kalınmışlık yok. Hasta ne zaman gelirse tedavisi uygulanabiliyor. Bireysel bir tedavi yöntemi var. Hastaya özel plaklar yapılıyor. Dişlerin üzerine gelen sert, tercihen şeffaf plaklar oluyor. Bunlar süspansiyon görevi görüyor arada sert bir materyal olduğunda sıkma güdüsü ortadan kalkıyor dolayısıyla kaslardaki sıkma hali ortadan kalkmış oluyor. Böylece diş sıkma ile oluşan belirtiler giderilmiş oluyor" dedi.
Botoks tedavisi de uygulanabiliyor
Plak tedavisinin en koruyucu tedavi yöntemlerinden biri olduğuna dikkat çeken Ayvalıoğlu, “Plağın yetersiz kaldığı ya da hastanın plağı kullanmak istemediği, uyumlu olmadığı durumlarda botoks tedavi yöntemi de uygulanabiliyor. Çiğneme kaslarına bir miktar botoks enjeksiyonu ile o kasların çok kuvvetli çalışmasını engelliyoruz, böylece sıkma haline müdahale etmiş oluyoruz. Biz bu tedaviyi plak kullanamayan hastalarda uyguluyoruz. Birinci önceliğimiz plaklar yardımı ile tedavi etmek” diye konuştu.