Akay, Sağlık Bakanlığınca, bu tip reklamları veren hekim dışı kişilerin sosyal medyada çok yakından izlenmesi ve gerekli müdahalenin hızla yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Yaşamsal risk oluşturan ve insan hayatına kastetmek demek olan bu eylem karşılığında bu kişiler herhangi bir resmi, hukuki yaptırım görmüyor." şeklinde konuştu.
"Et beni" zannedilen bir lezyonun aslında başlangıç aşamasında bir cilt kanseri olabileceğine, ehil olmayan kişilerce lazerle bu lezyonun yok edilmeye çalışılmasının da deri tümörünün bütün vücuda yayılmasına yol açabileceğine dikkati çeken Akay, "Benlerin çıkarılması ancak ve ancak cerrahi yöntemlerle olmalıdır.
Lazer, dondurma, yakma gibi yöntemler dermatoloji uzmanı onayı olmadan gerçekleştirilmemelidir." diye konuştu.
Vatandaşların bu tip işlemlere karşı dikkatli olmasını, işlemi yapanın mesleğini ve deneyimini sorgulaması gerektiğini vurgulayan Akay, bu kapsamda insanları bilgilendirmek için 26 Kasım'da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalının öncülüğünde, tüm vatandaşların ücretsiz, online veya yüz yüze katılabileceği bir sempozyum düzenleyeceklerini bildirdi.
Akay, sempozyuma katılmak isteyenlerin "https://forms.gle/RjCUR9B279snwDB38" linkinde yer alan formu doldurmasının yeterli olduğunu ifade etti.
Jel tırnak ve kalıcı oje uygulamalarında "kanser" tehlikesi
Derneğin Dermatoallerji Çalışma Grubu Sekreteri ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Su Küçük ise giderek yaygınlaşan jel tırnak, kalıcı oje gibi uygulamaların neden olduğu sağlık risklerine dikkati çekti.
Jel tırnak, kalıcı oje uygulamalarında kimyasal ürünlerin, ultraviyole ışınlarının kullanıldığına işaret eden Küçük, "Kullanılan kimyasallar nedeniyle tırnak çevresinde kaşıntı, kızarıklık, şişme, sulantı hatta tırnak çevresindeki deri haricinde yüz ve vücudun diğer alanlarında kaşıntı, kızarıklık, döküntülere rastlayabiliyoruz. 'Kontakt egzama' dediğimiz, vücudun diğer alanlarına da yayılabilen bir hastalığa sebep oluyor." dedi. Prof. Dr. Küçük, 18 yaşına gelmemiş genç kızların bile bu uygulamaları yaptırdığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Jel tırnak uygulamaları, tırnaklar travmaya ve ultraviyole ışınlara maruz bırakılıyor. Özellikle bu işlemlerin sık yapılması, tırnakların ultraviyole ışınlarına sık maruz bırakılması, tırnak çevresinde bulunan derideki 'keratosit' dediğimiz hücrelerin, DNA'nın hasar görmesine, deri kanseri riskinin artmasına yol açabiliyor."