Ağız ve diş enfeksiyonları genel bağışıklığı da düşürüyor!
Ağız ve diş sağlığı, genellikle güzel gülüş ve estetikle ilişkilendirilse de aslında tüm vücudumuzun iyilik halinin de göstergesi sayılıyor. Çünkü ağız boşluğunda bulunan milyonlarca bakteri ve virüs, kan ve lenf dolaşımı ile vücudun farklı bölgelerine yayılıyor. Çoğalan ve vücutta yayılan etkenler, hastalıklara yol açıyor. Özellikle süregelen pandemi ortamında, Covid-19’a karşı daha dikkatli davranmamız gerekiyor. Diğer yandan ağız hijyeni zayıflamış ve Covid-19’a yakalanan hastalarda, diğer hastalıklarda olduğu gibi hastalık şiddetini artırıyor.
Ağız hijyeni kötü olan ve diş eti sorunu yaşayanların Covid 19’u daha şiddetli geçirdikleri biliniyor. Yalnızca Covid-19 geçiren hastalarda değil, bulaşma öncesi de ağız hijyeni önemli. Zira vücutta artan enfeksiyon ve enflamasyonun hastalığa yakalanmada da rol oynadığı düşünülüyor.
Pandemi sürecinde toplumun dikkatinin Covid-19’a toplandığını belirten Diş Hekimi Dr. Hatice Ağan, “Covid-19 dışında, genel sağlığımızı tehdit edecek çok sayıda bakteri ve virüs var. Bunların bulaşma yollarından biri ağız. Ağızda çoğalır, hızla tüm vücuda yayılır ve hastalığa yol açarlar.
Bu nedenle düzenli diş fırçalamanın ayrıca ağızda yara, diş çürüğü gibi virüs ve bakterilerin kolayca çoğalabileceği sorunların acilen bertaraf edilmesi gerekiyor.” diyor.
Diş hekimi ziyareti rutin kontrollerden çok ağrıyan ya da çürüyen dişler nedeniyle gerçekleşiyor.
Ağız ve diş sağlığı kontrollerinin özellikle sorunların erken dönemde teşhis edilebilmesi için çok önemli olduğunu belirten Diş Hekimi Dr. Hatice Ağan, ağız içindeki kronik enfeksiyonların genel sağlığa etkilerini şu şekilde açıklıyor:
"Ağız içindeki kronik bir enfeksiyon hastada ağrı yapmayabilir, çiğneme fonksiyonunu etkilemeyebilir ancak vücudun savunma hücreleri bu bölgedeki enfeksiyon için bir cephe açar ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilir.
Oysa bağışıklık sisteminin güçlü olması, bizim hastalıklara karşı savaşmamızdaki en büyük silahımız.
Özellikle pandemi sürecinde bağışıklığın ne kadar önemli olduğu konusundaki toplumsal farkındalığımız arttı. Ama bağışıklığımızın çok güçlü olması gereken farklı durumlar da var.
Bu nedenle onkoloji tedavisi, kalp ameliyatları ve eklem protez ameliyatları öncesinde vücuttaki enfeksiyon odakları değerlendirilirken dişlerin de detaylı değerlendirilmesi gereklidir.
Tedavilere, ağız sağlığından emin olduktan sonra başlanmalı."
Dünya Sağlık Örgütü, diş çürüklerini en sık rastlanan kronik hastalıklar arasında sayıyor.
Ülkemizde de 20-29 yaş aralığında çürük diş ortalaması yaklaşık 1,5 iken, 60 yaş üzerinde çürük, dolgu ve kayıp diş toplam ortalaması 24’e yakın.
Diş Hekimi Dr. Hatice Ağan, diş çürükleriyle oluşan enfeksiyonların hem bağışıklığı düşürmede hem de hastalıklara yol açmada önemli bir etken olduğunu vurguluyor.
Diş çürükleri hangi yaşta görülürse görülsün, acilen tedavi edilmesi gereken bir durum.
Özellikle çocukluk döneminde nasıl olsa değişecek diye çok da önemsenmiyor. Oysa ilk altı yaşta özellikle üst ve alt solunum yolu enfeksiyonu, ishal gibi bulaşıcı hastalıklardan sonra en sık diş çürükleri görülüyor.
Pandemi nedeniyle diş hekimlerine gitme konusunda yaşanan çekinceler de ilerlemiş diş çürüklerinin sayısında ve bu nedenle oluşan sağlık sorunlarında da artışı beraberinde getiriyor.
Korona virüs salgını ile artan kaygı ve stres bozuklukları, diş sıkmaya bağlı dişlerin ve dolguların kırılması gibi sorunları da beraberinde getiriyor.
Covid-19’un, tat alma bozukluğunun yanı sıra diş eti kanamaları ve var olan diş hastalıklarının alevlenmesi gibi sorunlara da yol açıyor.
Ağız boşluğu; hem yumuşak hem de sert yüzeyleri birlikte barındırması, yüzeyleri yıkayan tükürük ve diş eti oluk sıvısının varlığı ve dış ortama açık olmasından dolayı mikroorganizma açısından zengin bir bölge.
Aynı zamanda solunum yolu hastalıklarına sebebiyet veren zararlı bakteri ve virüslerin süper enfeksiyonlara neden olması için elverişli bir ortam.
Diş eti hastalıkları ve diş çürükleri; kalp damar hastalıkları, diyabet, zatürre, Alzheimer, egzama, inme, obezite, hamilelerde erken doğumdan, düşük doğum ağırlığa kadar birçok sağlık sorununa sebep olabiliyor.
Bu nedenle dişlerin düzenli ağız bakımı ve diş fırçalama ile zararlı mikroorganizma ve bakterilerin ağızdan uzaklaştırılması, kontrollerin düzenli yaptırılması büyük önem taşıyor.
Ağız ve diş sağlığının genel vücut sağlığı ile bir bütün olarak değerlendirilmesi ve kötü hijyeni olan bir ağızın genel sağlığı negatif yönde etkilediğinin bilinmesi birçok hastalığın önlenmesini sağlayacaktır.
Covid-19 pandemi döneminde ağız bakımı ve hijyenine daha özen gösterilmesi ve sıkıntıların ertelenmemesi gerekiyor.
Pandemi olsa dahi alınan tüm dezenfeksiyon ve sterilizasyon önlemleri ile aşılanma sayesinde diş kontrolleri güvenle yapılabiliyor.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Tok tutuyor, kalbi koruyor, kemikleri güçlendiriyor! İşte balkabağının bilinmeyen faydaları
Yapay zekada cinsel istismar tehlikesi; ebeveynler dikkatli olmalı
Kalp krizine benzer belirtileri var! ‘Panik Bozukluk’ kadınlarda daha sık görülüyor
Uzun süren ve tekrarlayan karın ağrılarına dikkat
İnci gibi dişlerin sırrı bu besinlerde