‘BEDENSEL HASTALIK SAPTANMIYOR’
Toplum içinde herhangi 100 kişinin yaklaşık 3-4’ünün bu hastalığı ya daha önce geçirmiş ya da halen bu yaşamakta olduğuna değinen Uzm. Dr. Özlem Gül, “Bu sorun, genellikle ilk kez 20-35 yaşları arasında başlar. Kadınlarda, erkeklere göre 2-3 kat fazla görülür. Hastalar belirtileri yaşamaya başladığında genellikle acil servis, kardiyoloji, nöroloji gibi değişik bölümlerde defalarca muayene olurlar. Ancak belirtileri açıklayabilecek herhangi bir hastalık bulunmaz” dedi.
KİŞİLER TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINI KULLANAMAYABİLİR
Uzm. Dr. Özlem Gül şöyle devam etti:
“Panik atak yaşayan bireyler, bir süre sonra ataklara ve ataklar sırasında geçekleşeceğine inandıkları felaketlere karşı bazı önlemler almaya ve kimi davranışlarını değiştirmeye başlarlar. Panik atak geçirme korkusuyla özellikle kalabalık ortamlar, otobüsler, metrolar veya trenler, uçak gibi toplu taşıma araçlarına binmekten ya da yalnız başına seyahat etmekten kaçınabilir. Kişi kendi arabasıyla seyahat etmeyi tercih edebilir. Panik atak hastalarının en belirgin özellikleri ise yalnız başına evde kalamaz, sokağa yalnız çıkamaz, asansöre binemez, dar sokak ya da köprülerden geçemez, pazar yeri, büyük mağazalar gibi kalabalık yerlere ya hiç giremez olurlar ya da ancak yanlarında birisi ile yoğun bir endişe ve rahatsızlık duyarak bu tür yerlere gidebilirler. Hastaların, yalnız başlarına panik atağın geleceğini zannettikleri yerlere gidememe, o tür yerlerde kalamama durumlarına da agorafobi adı verilir. Hastaların yüzde 60’dan fazlası, atakların geleceği yer ve durumlardan kaçınmaya başlarlar.”