hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kıyamet Ne Demek? Tdk'ya Göre Kıyamet Sözlük Anlamı Nedir?

    Kıyamet Ne Demek Tdkya Göre Kıyamet Sözlük Anlamı Nedir
    expand

    Arapça kökenli bir sözcük olan kıyamet, ''kıyam'' fiilinden türetilmiştir. Kıyam kelimesinin ilk anlamı ayağa kalkmak ve ayakta durmaktır. Bu sözcük aynı zamanda dirilmek anlamında kullanılır. Kıyamet de tüm insanların dirileceği ve Allah'ın huzurunda toplanacağı gün anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim'de geçen ve din günü manasına gelen Yevmiddin sözcüğü de kıyamet ile eş anlamlıdır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     Kıyamet Ne Demek?

     Kıyamet, dünya ve evrenin tamamen yok olup ahiret hayatının başlayacağı gün demektir. Sadece İslam'da değil, Hristiyanlık ve Musevilik gibi semavi dinlerde de kıyamet gününe inanılır.

     Sur borusu üflendiğinde kıyamet kopacak ve tüm ölüler diriltilecektir. Allah'ın huzurunda toplanan insanlar dünyada yaptıkları şeylerden ötürü sorgulanacaktır. Allah'ın emir ve yasaklarına uyan, harama el uzatmayan kullar cehenneme gidecektir. Allah'a şirk koşan günahkarlar ise sonsuza kadar cehennemde kalacaktır.

     Bu sözcük birçok deyim ve atasözünde mecazi anlamda kullanılır. Örneğin kıyameti koparmak deyimi, çok fazla gürültü çıkarmak ve bir şeye öfkelenip aşırı tepki göstermek manasına gelir. Bu dünyada gerçekleşmesi mümkün olmayan şeyler içinse kıyamete kaldı deyimi kullanılır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     TDK'ya Göre Kıyamet Sözlük Anlamı Nedir?

     TDK'ya göre kıyamet sözcüğünün bir gerçek bir mecazi olmak üzere iki farklı anlamı vardır.

     Sözlük Anlamı:

     Dünya hayatının sona erip sonsuza kadar sürecek olan ahiret hayatının başlayacağı gün.

     Mecazi Anlamı:

     Gürültü patırtı, kaos, karmaşa.

     Örnek Cümleler:

     1- Din bilginlerine göre kıyamet alametlerinin birçoğu gerçekleşti.

     2- Sen de bizimle gelsen kıyamet mi kopar?

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow