Marquez'i yumruklayan Nobelli vefat etti!
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar Mario Vargas Llosa 89 yaşında yaşama veda etti. Yazarın oğlu Alvaro Vargas Llosa, sosyal medyadan yaptığı açıklamada babasının Lima’daki evinde vefat ettiğini belirtti. Alvaro Vargas Llosa, “Bu kayıp, ailesini, arkadaşlarını ve dünya çapındaki okuyucularını derinden etkileyecektir. Ancak onun uzun, çok yönlü ve verimli bir yaşam sürdüğünü ve geride onu yaşatacak bir eser bıraktığını bilmenin tesellisini bulmalarını umuyoruz. Önümüzdeki saatler ve günlerde, onun talimatlarına uygun hareket edeceğiz. Kamuya açık herhangi bir tören düzenlenmeyecek” ifadelerini kullandı. Llosa, yazarın isteği doğrultusunda babasının naaşının yakılacağını duyurdu. Hürriyet Gazetesi'nden İhsan Yılmaz, ölen yazarla ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Haberin Devamı
/

Edebiyatı bir mücadele alanı olarak gören ve yaşadığı coğrafyanın sorunlarını ustaca ele aldığı romanlarıyla dünyaca tanınan Llosa’yla birlikte Latin Amerika edebiyatının damarlarından biri daha eksilmiş oldu. Lima’daki evinde dün yaşamını yitiren ünlü yazar bir zamanlar yakın dostu olan ancak daha sonra kıskançlık krizi yüzünden yumruk attığı Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez’den sonra Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan ikinci Latin Amerikalı, Peru’nun ise ilk edebiyatçısı olmuştu.Roman, oyun, eleştiri ve inceleme türlerinde 50’den fazla eseri bulunan Vargas Llosa, 2010 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülürken “ilahi yetenekli hikâye anlatıcısı” olarak nitelendirilmişti.
/

28 Mart 1936’da Peru’nun Arequipa kentinde dünyaya gelen Llosa dedesinin konsolos olarak görev yaptığı Bolivya’nın Cochabamba kentinde yetişti. Lima’daki askeri bir okuldan mezun olduktan sonra Lima San Marcos Üniversitesi’nde edebiyat eğitimi gördü. İspanya’da Madrid Üniversitesi’nde doktora yaptı.1952’de ilk oyunu ‘İnkanın Kaçışı’nı kaleme alan ünlü yazar İspanya’da ve Paris’te gazetecilik yaptı. Peru’daki askeri okul yıllarına dayanan ilk romanı ‘Kent ve Köpekler’ 1963’te yayımlandığında büyük ilgi gördü.1966’da yayımlanan ‘Yeşil Ev’ ve 1969 tarihli ‘Katedralde Sohbet’ romanları onu Gabriel Garcia Marquez’le birlikte Latin Amerika edebiyatının zirve isimlerinden biri haline getirdi.
Haberin Devamı
/

Aşk ve politika hem edebiyatının hem de hayatının merkezinde oldu. Teyzesinin kızıyla yaptığı ilk evliliğinden ilham alarak yazdığı ‘Julia Teyze’ romanından sonra 50 yıl sürecek ikinci evliliğini kuzeni Patricia Llosa ile yaptı. Yakışıklılığı ve çapkınlığı ile ünlüydü. Juila’yı terk ettiği bir dönemde iddiaya göre Marquez’in eşine yardımcı olması nedeniyle geçirdiği kıskançlık krizi nedeniyle ona yumruk atmış ve uzun yıllar küs kalmışlardı.2015 yılında yine özel yaşamıyla magazin basınının gündemindeydi. Eşini terk edip bu kez Latin şarkıcı Enrique Iglesias’ın annesi İspanyol-Filipinli sosyetik isim Isabel Preysler ile birlikte oldu.1981 tarihli ‘Dünya Sonu Savaşı’ ve 2000 yılında yayımlanan, 1961’deki suikastına kadar 31 yıl boyunca Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten diktatör Rafael Trujillo’yu anlattığı ‘Teke Şenliği’ onun en politik yapıtları olarak kabul edildi.Ancak gençlik yıllarında sahip olduğu sol düşüncelerinden vazgeçip liberal fikirleri savunması eleştirilmesine neden oldu. Bu düşünceyle 1990’da Demokratik Cephe’nin adayı olarak katıldığı Peru başkanlık seçimlerini kazanamadı. Kitaplarının Türkçe çevirileri Can Yayınları tarafından yayımlanan Mario Vargas Llosa, İsveç Akademisi’nin Nobel gerekçesinde belirttiği gibi “iktidar yapılarının haritasını çıkaran, bireyin direniş, başkaldırı ve yenilgisini çarpıcı imgelerle işleyen bir yazar” olarak hatırlanacak.
30 YILLIK KÜSLÜĞE NEDEN OLAN YUMRUK
/

Latin Amerika edebiyatı dendiğinde ilk akla gelen iki isim Gabriel Garcia Marquez ve Mario Vargas Llosa. Büyülü gerçekçiliğin kurucusu Marquez ve sert gerçekçiliğin usta kalemi Vargas Llosa başlarda yakın iki arkadaştı. Hatta büyülü gerçekçilik üzerine yazdığı inceleme kitabına ‘Garcia Marquez: Bir Tanrı Katilinin Öyküsü’ adını veren Mario Vargas Llosa 1976 yılında Mexico City’deki bir film prömiyeri sırasında arkadaşının suratına sıkı bir yumruk atmış ve iki arkadaş 30 yıl küs kalmışlardı.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Her ne kadar Vargas Llosa bu yumruğun nedenini Küba ve lideri Fidel Castro hakkındaki zıt görüşlerinden kaynaklandığını söylese de o dönem her iki yazarı da tanıyanlar anlaşmazlığın García Marquez’in Vargas Llosa’nın o zamanki eşi Patricia ile olan arkadaşlığından kaynaklandığını söylemişlerdi.İddiaya göre, Barcelona’da yaşadıkları dönemde Llosa’nın İsveçli bir kadın için evini terk etmesi üzerine karısı Patricia, Marquez çiftine sığındı. Marquez çiftinin, Patricia Llosa’ya boşanmasını tavsiye ettiğini öğrenen Llosa ise Kolombiyalı arkadaşının gözünün ortasına yumruk indirerek yanıt verdi.
/

İki edebiyatçı arasında en uzun süren dargınlığın nedenini Marquez’in 80’inci doğumgünü etkinlikleri çerçevesinde Meksika’da bir dergide yayınlanan fotoğraflar gün ışığına çıkardı. 1976 tarihli fotoğrafları çeken Garcia Marquez’in yakın arkadaşı Rodrigo Moya idi. Moya’ya göre, fotoğraf, Mexico City’de bir filmin prömiyeri sonrasında çekildi. Latin Amerikalı sanatçıları bir araya getiren gösterim sonrasında Marquez, yakın dostu Vargas Llosa’yı kucaklamak için “Mario!” diye seslendiğinde gözüne okkalı bir yumruk yedi. Perulu yazar, “Barcelona’da Patricia’ya yaptıklarından sonra ne yüzle beni selamlarsın” dedi. Yere yığılan Marquez’in burnu feci şekilde kanamaktaydı.30 yıl süren dargınlığın sebebini, birkaç kişi dışında kimse bilmedi ve iki yazarın yolları o günden sonra radikal bir şekilde ayrıldı. Marquez sola yöneldi ve Küba Lideri Fidel Castro ile sıkı dost oldu. Llosa, İngiltere’nin eski Başbakanı Margaret Thatcher’ın dostluğunu tercih edip, Castro’yu sert şekilde eleştirdi.