hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Cem Sultan’dan Beyaz Saray’a...

    Cem Sultan’dan Beyaz Saray’a...
    expand
    KAYNAKAslı Ulusoy Pannuti

    2009’da Unesco’nun Dünya Kültürel Miras Listesi’ne giren beş buçuk asırlık dokumacılık geleneğiyle Fransa’nın Aubusson şehri, bu yaz açılan Uluslarararası Dokumacılık Sitesi ile şimdiden ziyaretçi rekorları kırıyor. Fransız Kültürel Miras Gazetecileri Derneği üyesi olarak Aubusson’a davetliydim.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Burası, sadece bir müze değil; aynı zamanda bir araştırma ve eğitim merkezi; yeni, çağdaş üretime destek verip eleman yetiştiren bir kurum olarak tasarlandı” diyor sitenin müdürlerinden Emmanuel Gerard. İşsizlik nedeniyle başka şehirlere göç vermesiyle ünlü Orta Fransa’da, Paris’e 395 km uzaklıktaki Aubusson, çiçeği burnundaki projeyle ortaya çıkacak yeni zanaatkarlarla ve çevresinde gelişecek turizmle biraz nefes alacak gibi: “Aubusson’a yılda 25 bin turist geliyordu. Sitenin açıldığı günden bugüne, yani 3 ayda gelen turist sayısı 30 bini geçti! Düne kadar şehirde sadece üç atölye kalmıştı. Site faaliyetleriyle birlikte atölye sayısı sekize çıktı.”

    Cem Sultan’dan Beyaz Saray’a...

    Aubusson şehrinden bir görüntü / Fotoğraflar: Aslı Ulusoy Pannuti - asli@siradisiparisrehberi.com

    1981’de kurulmuş dokumacılık müzesiyle binlerce Fransız’ı kendine çekmeyi başaran Aubusson’un bu alandaki iddiası, 2009’da Unesco’nun Kültürel Mirası’na girmesiyle tescillenmiş. 1884 tarihli Ulusal Dekoratif Sanatlar Okulu’nda açılan Uluslararası Dokumacılık Sitesi ise bu sıfatın bir ödülü olmuş adeta. Konuya amatör olarak meraklı gezginler ve bu alanda eğitim gören gençlerin yanı sıra araştırmacılar da sitenin hedef kitleleri arasında. Yaklaşık 15 bin parçalık kütüphanedeki eserlerin başlıca konuları dokuma, halı, tekstil sanatı, sanat tarihi ve dekoratif sanatlar.. Kütüphanenin arşivinde dokumacılıkta kullanılan 6 bin maket ile 14 bin 500 karton da mevcut.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sitede dokumacı yetiştirecek eğitim merkezinin yanı sıra Bordeaux Mimarlık Okulu ya da Limoge Sanat Okulu gibi okullardan öğrencilerle yapılacak workshop çalışmaları ile konferanslar da projenin eğitim ayağının parçaları.. İki yıl süren dokumacılık eğitimi ve bir yıllık staj dönemi sonucunda verilen sanat mesleği diplomasıyla mezunların dokuma atölyelerinde maaşlı çalışmaları ya da kendi atölyelerini açmaları hedefleniyor. Japonya’nın Kyoto şehrinden gelip aldığı eğitimden sonra Aubusson’da bir atölye açan Japon öğrenci ile üniversitedeki güzel sanatlar eğitimini sitedeki formasyonla tamamlayıp kendi atölyesini kuran Nadia Petkovic bu örneklerden ikisi...

    Cem Sultan’dan Beyaz Saray’a...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Aubusson şehriyle ilgili detaylı bilgiyi turizm ofisinin web sitesinden öğrenebilirsiniz: www.tourisme-creuse.com

    Sitenin eğitim merkezi, tezgahlarındaki rengarenk dokumalarının başında canla başla çalışıp, duvara asılı maketler üzerinde renk tartışması yapan öğrencilerle hareketli.. Onlardan biri, Aubusson ve çevresinde büyük ün yapmış bir dokumacının torunu: Pauline Paris. Küçücük yaşlarından itibaren dedesinin dokuma atölyesinde mesleğin inceliklerini öğrenirken onun ölümü üzerine konu hakkında eğitim almaya karar veren Paris, mezun olduktan hemen sonra aile şirketini kolayca canlandıramayacağını düşünüyor. “Ailede bu işle ilgilenen tek kişiyim. Annem babam bu durumdan çok memnun ama sanırım dedemin yıllar içinde kurduğu işi hemen üstlenmem mümkün olmayacak. Başarmak için bu işte pişmem şart.”

    Cem Sultan’dan Beyaz Saray’a...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Halı geleneği Cem Sultan’dan mı?

    Aubusson ve yakınındaki Felletin şehirlerinde dokumacılığın nasıl başladığı tam olarak bilinmiyor. Uzun yıllar boyunca Arap dünyasından aktarıldığı düşünülen zanaatın, Aubusson’a 40 km uzaklıktaki Bourganeuf’taki bir şatoya kapatılan Cem Sultan tarafından getirildiğini iddia eden, George Sand gibi ünlü Fransız yazarlar da var. Buna göre, 15. yy’de kardeşi Sultan 2. Bayezid tarafından öldürülme korkusuyla önce Rodos’a kaçan, ardından 2. Bayezid’in isteği üzerine Aubusson’a 40 km uzaklıktaki Bourganeuf şehrinde para karşılığı tutuklu tutulan Cem Sultan’ın varlığı, Türk dokumacıları ve dokuma atölyelerini de beraberinde getirmiş. Bununla birlikte zanaatın temelinde Flaman aileleriyle evliliklerin yattığını düşünenler de mevcut. Çevredeki dokumacılık geleneğinin başlangıç noktası ne olursa olsun, 1665’te tıpkı Paris’teki Goblen gibi ‘Fransız Kraliyet Manifaktürü’ unvanını alan Aubusson dokumasının gerçek bir marka olduğu muhakkak. Tarih boyunca dünyaca ünlü mekanların ‘süsü’ olmuş Aubusson dokumaları bugün Kremlin Sarayı’ndan Beyaz Saray’a, St Petersburg’daki Hermitage’a birbirinden prestijli adreslere girmiş durumda. Müdürlerden Bruno Ythier anlatıyor: “Hermitage’ın Kış Sarayı’ndaki 14 parçalık seri 1898 tarihlidir ve Çar 2. Nicolas’ın siparişidir. Yine Sydney Operası’nın sahnesindeki perdelerle, İngiltere’deki Coventry Katedrali’ne 1962’de giren en büyük dokuma da Aubusson imzalıdır.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Elisa anneannenin mutfağının peşinde!

    1.Dünya Savaşı’nı ‘Merhamet’le anmak!

    Sitenin sekiz metre uzunluğundaki tezgahıyla büyük boyutlu işlere imkan veren atölyesindeyiz şimdi. Patrick Guillot, eşi ve stajdaki öğrencisiyle 2017 yaz sonuna bitirmeyi hedefledikleri dokuma üzerinde çalışıyor. 1. Dünya Savaşı yıldönümü için, Fransa ile Almanya arasında büyük çarpışmaların yaşandığı Vosges’da yapılacak anma merkezinin açılışına hazırlanan 4,5 metreye 4,5 metre büyüklüğündeki dev halının deseni, Alman sanatçı Thomas Bayrle imzalı. Konusu ise Michelangelo’nun ‘Pieta’ (Merhamet) isimli tablosundan esinlenme: Kuru kafaların bilgisayarda yüzlerce kez çoğaltılmasıyla oluşturulan tabloda Meryem Ana kucağında, çarmıhtan henüz indirilmiş oğlu İsa’yı değil, ölü bir askeri taşıyor; zaten eserin adı ‘1. Dünya Savaşı İçin Merhamet’. Kendini bildi bileli bu işin içinde olan, dedesinin dedesi ile büyükannesinin de dokumacılık yaptığını vurgulayan Guillot, “Eser ilk bakışta siyah ve beyazdan oluşuyor gibi görünse de arada çok sayıda gri var” diyor. “Doğru renkleri doğru noktalara koymak ve bundan bir hacim elde edebilmek işin en zor ve önemli tarafı.”

    Cem Sultan’dan Beyaz Saray’a...

    1. Dünya Savaşı yıldönümü için dokunan 'Pieta' (Merhamet) halısının kartonu

    Türk halısından Hint şalına...

    Bir tarafta Nil vadisi, öbür tarafta Sultanahmet Meydanı görüntüleri derken dünyanın dört bir yanından gelme halı ve dokuma örnekleriyle minik bir dünya turu! Sitenin müze bölümü Hint şalından Türk halısına, Afgan çantasından Endonezya eşarbına, 15. yy tarihli Flaman duvar halısına evrensel bir yelpazeyle başlıyor.. Fransa’nın çeşitli müzelerinden gelme bu örneklerin periyodik olarak değişeceğini söylüyor Ythier.

    Müzenin sonraki bölümü ise sitenin bazen temalı, bazen temasız açtığı ‘dokumacılık ve yorum’ konulu yarışmadan örnek çalışmalarla başlıyor. Çalışılacak eserin maketinden ‘karton’a geçişi gibi ayrıntılar ise, 2017 sonunda İngilizce’si hazırlanacak interaktif tabletlerle açıklanmış. Kendi halınızı ‘dokuyabileceğiniz’, dokunmatik, interaktif tezgah da müzenin ilginç köşelerinden. “Teknik olarak baktığınızda dokumacılık zor bir iş değil, 15 dakikada öğrenirsiniz. Dokumacının işinin asıl zorluğu renklerin, renk geçişlerinin, şekillerin dengesinde, şekil vermeyi bilmekte, desen yeteneğinde.. Üstelik tamamen tersten çalışıyor, işlediğiniz deseni doğrudan görmüyorsunuz. Yaptığınız işi ancak işiniz sonlandığında keşfediyorsunuz. Dolayısıyla dokumacının işine konsantrasyonu en önemlisi!”

    Müzenin bir bölümü ise site tarafından açılan yarışmalarla ortaya çıkan çağdaş eserlerden oluşuyor. “İlk açtığımız yarışmaya 19 ülkeden 340 dosya geldi, bu kadarını beklemiyorduk doğrusu! 2012 tarihli yarışmanın konusu ‘Aubusson’da mobilya ve dizayn’dı, birinciliği İsrailli sanatçı Bina Baitel’in ‘Confluentia’ adlı eseri aldı.”

    Cem Sultan’dan Beyaz Saray’a...

    Birincilik ödülü de bulunan eser: Confluentia / http://www.cite-tapisserie.fr/

    Ve ‘teatral sergi’! Aubuson ve çevresindeki beş buçuk asırlık üretim tarihinin birbirinden çarpıcı örneklerle anlatıldığı bölüm tamamen tiyatro tekniğiyle ve dekorlarıyla hazırlanmış. Duvar halılarının konuları yüzyıllara göre farklılık gösteriyor. 15 ve 16. yy çiçek ve hayvanlı manzara, 17. yy Odyssee’den 1. Haçlı Seferleri sırasında hıristiyan prens Renaud ile müslüman prenses Armide arasında yaşanan imkansız aşka birbirinden ilginç hikayelerin popüler olduğu zamanlar. 18. yy doğudan gelen örneklerin etkisiyle Türk ve İran tipi halı dokumasına resmen izin verildiği dönem. 1930’larsa Picasso, Le Corbusier gibi sanatçıların eserlerinin dokumacılığın konuları arasına girdiği, 40’lar ve sonrası Jean Lurçat gibi uluslararası üne sahip bir ressamın Aubusson’a gelip karton desenleri yaptığı, her biri sanat eseri niteliğindeki desenlerinin dokunduğu dönem..

    Aubusson dokumacılığının en büyük sıkıntısı imitasyonlar muhakkak. Bir dönem Aubusson’lu dokumacıların Çin’de bu tekniği öğrettiklerini, sonuçta ortaya çok sayıda imitasyon çıktığını söylüyor Emmanuel Gerard. Bu nedenle, gerçek Aubusson dokumasını ve halısını korumaya almak istiyorlar. Bunun yolu da Dünya Ticaret Örgütü’nce tanınan ‘coğrafi işaret’ tescilinden geçiyor. Böylece tüketici edindiği ürünün gerçekten Aubusson’da ve Aubusson’daki geleneksel teknikle üretildiğinden emin olabilecek.

    Yer ve duvar halısından mobilyaya, ayakkabıdan elbise ve aksesuvara çok geniş bir yelpazede üretilen Aubusson dokuması ciddi bir lüks tüketim malı. 1 metrekarelik halının üretimi ortalama 20 gün ile 1 ay sürüyor, fiyatı ise 6 bin Euro!

    Cem Sultan’dan Beyaz Saray’a...

    Fransa’nın tek dokuma kartonu müzesinde...

    Resim ve karton restoratörü, antikacı Chantal Chirac’ın öncülüğünde kurulan Fransa’nın tek karton müzesindeydik..

    -Karton nedir?

    Dokumaya model alınan resim ya da baskı maketin dokunabilmesi için, desenin kartona aktarılması ve kartonun tezgah iplerinin hemen altına konması gerekiyor. Başlangıçta ressamla karton yapan kişi ayrı kişilerken, 1930’lardan itibaren sanatçının her ikisini de yaptığını görüyoruz. Aubusson’daki eski dokumacılık müzesine de adını veren Jean Lurçat bu işin kült isimlerinden biri.

    Armstrong'dan 15 yıl önce Ay'da yürüyen adam: Tenten

    -Karton toplamaya ve restore etmeye nasıl başladınız?

    Aslen Parisli’yim. Bu bölgede yaşayan bir mimarla evlenip yerleşerek buradaki dokuma dünyasını ve kartonları keşfettim. Kanape, koltuk sırtı, kolları, yastıklar vs için öyle çok karton yapılmış ki! Ancak atölyeler 1950’lerde modern sanatçıların işlerini çalıştıklarından tavan aralarında bekleyen bu kartonları almamışlar, bir kısmı zarar görmüş beklerken. 1980’ler ise dokuma atölyelerinin kah emeklilikten ve devamını getirecek kimsenin olmayışından, kah iflastan ötürü kapandığı dönem. İşte kartonun sanat pazarına girişi de böyle oluyor. Böylee çoğu satışa çıkarılan evlerin tavan arasında duran kartonlar da piyasaya girmeye başlıyor.  Sanatseverler bu kartonları restore ettirip çerçeveleterek duvarlarına asıyorlar. 1988’de Aubusson’a geldiğimde bu pazar yeni başlamıştı.

    -Karton müzesi nasıl ortaya çıktı?

    88’den beri öyle çok karton restore ettim, öyle çok çiçek, buket motifi, mitolojik sahne, La Fontaine masalı vs gördüm ki, Aubusson’daki bu ciddi geleneğin satışla yok olmasına gönlüm razı olmadı. Bu kaynağı korumak lazımdı. Bir koleksiyon yaptım ve hepimizin gönüllü olarak çalıştığı bir dernek kurduk. Bu dernek çerçevesinde haftanın belli günleri ziyaretçilere müzemizde rehberli geziler yapıyoruz.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow