Eşya değil deneyim satın alın
20 yılı aşkın süredir yapılan araştırmaların sonucu mutluluğun eşya değil deneyimlerde bulduğumuzu gösteriyor.
Hepimiz mutluluğu kovalıyoruz. Paranın gerekliliği tartışılmaz, ancak ihtiyaçlarımız karşılandıktan sonra, para, mutluluk için çok bir fark yaratmıyor. Asıl soru sahip olduğumuz parayı nasıl harcamamız gerektiği, çünkü çoğumuz için para sınırlı bir kaynak.
Para harcarken genelde maddi şeylere yöneliriz. Çünkü bir eşya yıllarca kullanılırken, tek seferlik bir tecrübe adı neyse odur; tek seferlik. Bu yüzden konserlere veya tatillere para harcamak yerine, yıllarca kullanabileceğimiz eşyalar almayı tercih ederiz. Ancak, son yapılan araştırmalar bu tercihlerle ilgili şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkartıyor.
20 yılı aşkın süredir para ve mutluluk arasındaki ilişkiyi araştıran psikoloji profesörü Dr. Thomas Gilovich’in Psychological Science dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre bizi mutlu eden şeyleri satın alıyoruz, ancak kısa süre içerisinde varlıklarına alıştığımız eşyaların mutluluğumuza etkisi kalmıyor.
Bu yüzden, Dr. Gilovich’e göre son model bir teknoloji ürünü veya araba almak yerine, sanat galerilerine gitmek, doğada zaman geçirmek veya yeni bir yeteneğimizi keşfetmek bizi çok daha mutlu edebilir.
Mutluluk ve alışkanlık arasındaki ilişkiyi görmeyi amaçlayan başka bir çalışmada ise, insanlara satın aldıkları maddi ve deneyimsel şeylerin onlara ne kadar mutluluk getirdiği sorgulanıyor. Başta deneyimler ve eşyalar aynı derecede mutlu etse de, zaman geçtikçe eşyaların getirdiği mutluluk düşüyor, deneyimlerin getirdiği mutluluk ise şaşırtıcı bir şekilde artıyor.
Uzun yıllar kullanacağınız dev ekran televizyon gibi bir eşyanın sizi uzak doğu seyahati gibi tek seferlik bir deneyim kadar mutlu edememesi sağduyuya ters düşse de, aslında bir eşya sürekli olarak gözümüzün önünde olduğu için daha hızlı “alışılageldik” oluyor ve getirdiği mutluluk azalıyor. Aldığımız her eşya yavaş yavaş bize normal gelmeye başlarken, yaşadığımız her tecrübe bizim bir parçamız oluyor. Sonuç olarak hiçbirimiz, telefonumuza, arabamıza veya bilgisayarımıza bakıp duygulanmayız, ancak yıllar önce yaşadığımız güzel anılar her aklımıza geldiğinde gülümsemeden edemeyiz. Bu bile, yeni deneyimler yaşamanın yeni eşyalar satın almaya kıyasla ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Üstelik bu deneyimleri bir başkası ile paylaşıyorsak bu onlarla aramızdaki bağı daha da kuvvetlendirir. Bir insan ilginç bir deneyiminiz sırasında sizin yanınızda olmasa bile, eğer farklı zamanlarda aynı dağa tırmandıysanız, veya aynı patikadan yürüdüyseniz, o kişiyle aranızda bir bağ oluşma ihtimali yine de yüksektir.
Diğer taraftan, eşyalarımızı etrafımızdakilerle karşılaştırmak negatif hislere kapılmamıza yol açar. Yeni bir bilgisayar alırız, ama birinde daha iyisi vardır. Yeni bir araba alırız, başkası bir üst modelini alır. Ama yaşadığımız tecrübeler bu tür negatif karşılaştırmalardan neredeyse hiç etkilenmez.
Uzun vadede daha mutlu olmak istiyorsanız, bir sonraki tercihiniz deneyimlerden yana olsun.