Şans, huzurla uyuyup “İyi ki...” diyerek uyanmaktır.Yeni başladığın işte kendini daima oradaymış gibi hissetmektir.Şans, ilişkide ait hissetmektir.Birinin kalbinde tek olduğunu fark etmektir.Şans, potansiyelini görüp yapabileceğinin en iyisini yapabilmektir.Şans, üzüldüğün zaman nedenini sorgulamadan yanına gelen kişilerin olmasıdır.Etrafının senden kusursuzluk bekleyen değil, hata yapsan dahi senden vazgeçmeyecek insanlarla dolu olmasıdır.Şans, işlerin rast gitmesidir.Şans, aynadaki senin sana göz kırpmasıdır.Şans, gökyüzünün mavisini keşfettiğin andır.Şans, başkasının seni senden çok düşünmesine izinli olmaktır.
Peki, insan şansını nasıl artırır? Daha şanslı olmak mümkün müdür?
Cevap: “Evet!” Nasıl ki bir dükkân açacağımız zaman ürünümüzü satabileceğimiz bir pazar aramalıysak arzuladığımız şeylerle ilgili fırsatları da öyle aramalıyız. Gayretsiz, çabalamadan, arayışta olmadan fırsatları yakalamak zordur. Hayat bize ne getirirse getirsin, konulara negatif alandan bakmak yerine, gücümüz varsa konuyu değiştirmeye çalışarak, yoksa bakış açımızı yenileyerek yolumuza devam etmeliyiz. Hayat bize her an şans verir. Belki de şans yarındadır, umut belki de okuduğun kitabın bir sonraki sayfasındadır. Ne olursa olsun hayatın direksiyonu bizim elimizde ve her an yeni fırsatlar için harekete geçebiliriz.