ABD'li hemşire Gazze'de yaşadıklarını CNN International'a anlattı

Gazze’den tahliye edilen ABD'li hemşire CNN International'a yaşadıklarını anlattı. Hemşire "Bizi Filistinliler korudu, onlar olmasaydı hemen ölürdük" ifadelerini kullandı. Gazzelilerin temel ihtiyaçlardan nasıl yoksun olduğunu "50 bin insan için yalnızca 4 tuvalet var, su ise 2 saat akıyor" sözleriyle anlattı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

ABD’ye dönse de belki de hayatının en zor zamanlarından birini geçiriyor. Çünkü Amerikalı hemşire, Gazze'de bıraktıklarını atlatamıyor.

CNN Internatıonal'a konuşan Emily Callahan, Gazze’de insanların nasıl güçlükle hayatta kaldığını anlattı:

“En unutamayacağım şey şu olacak. Biz 26 günde güvenlik nedeniyle yaklaşık 5 kere yer değiştirdik. Bu değiştirdiğimiz yerlerden biri de Han Yunus’taydı. Biz oraya gittiğimizde, 45 bin yerinden edilmiş insan vardı. Bizimle yürümüşlerdi. Devasa yanıkları olan çocuklar vardı, yüzlerinde, boyunlarında tüm vücutlarında… ve hastaneler aşırı dolu olduğundan hemen dışarı çıkarılmışlardı, suya hiç erişim olmayan bu kamplara gönderilmişlerdi. Şimdi o kampta 50 bin insan var ve 4 tuvalet var. Sadece 2 saat suya erişilebiliyor. Çocuklarıyla bize doğru koşan kadınlar vardı lütfen yardım eder misiniz? diye bağırıyorlardı.”

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Callahan, bir gün muhakkak Gazze’ye döneceğini söyledi.

"Kalbim Gazze’de ne olursa olsun, hayatımda tanıdığım en inanılmaz, en harika insanları orada Filistinliler arasından tanıdım" dedi ve ekledi:

“Bizi koruyan Filistinliler vardı, onlar siz Arap gibi davranıyorsunuz ama Arap değilsiniz, bizi kandırıyorsunuz diyorlardı. Onlara bizi bırakabilirsiniz, bunu anlarız dedik ama bırakmadılar, artık ailedensiniz dediler. Onlar olmasaydı 1 hafta içerisinde ölürdük, hayatta kalmamızın tek sebebi onlardı. Refah Sınır Kapısı’ndan geçerken bile Filistinliler bizi bırakmadılar, otobüse bindirdiler, herkesle tek tek konuştular, kendi su ve yiyeceklerini bize verdiler. Bizi yalnız bırakmadılar ve biz pasaportlarla uğraşırken ailelerini kaybettiklerini öğrendiler.”

Orada kalan Filistinli meslektaşlarının "kahraman" olduğunu söyledi:

“Bir gün Endonezya hastanesine yapılan saldırıda ambulansta bir arkadaşımızı kaybettik, oradaki diğer arkadaşlarıma mesaj attım, güneye gidelim, gidebildiniz mi yazdım. Ama Filistinliler gitmediler. Burada yaşayacak ya da öleceğiz dediler. Buradakiler bizim ailemiz, ya da arkadaşlarımız ölürsek de bir can daha kurtararak ölürüz dediler. Onlar kahramanlar, her gün sabah kalktığımda onlara hayatta mısınız diye mesaj atıyorum ve gece yatarken bir mesaj daha atıyorum ve "hayatta mısınız" diye soruyorum.