Hastalığın paraziti, kurt, çakal, köpek gibi hayvanların bağırsağında yaşar ve bu hayvanların dışkısıyla, dışarıya atılır. Dışarıya atılan bu yumurtaların bulaştığı sebze ve meyvelerin iyi yıkanmaması sonucu ağız yoluyla insana bulaşır.
Bu hastalığın bir konak döngüsü mevcuttur. Yine dışarıya atılan bu parazitlerle bulaşmış otların koyun gibi küçükbaş hayvanların yemesi sonucu, bu hayvanların bağırsağında kurtçuklar açığa çıkar ve bunlarda kan yoluyla en çok karaciğer olmak üzere vücudun diğer organlarına giderek yerleşir.
Yine bir döngü içinde bu hastalıklı hayvanların parçalarının kedi köpek gibi hayvanlarca yenmesinden sonra parazit tekrar bu hayvanların bağırsağında yerleşir ve erişkin hale gelir. İnsan da bu döngüde ara konak vazifesi görür.
Parazitin yumurtasının bulaştığı maddeler ki -daha çok sebze ve meyvelerin iyi yıkanmaması sonucu- insana bulaşır ve insanda da en çok karaciğer olmakla beraber diğer tüm organlara yerleşerek kistler oluşturur.
İnsandan insana bulaş söz konusu mudur?
Hayır, insandan insana bulaşmaz ancak aile fertlerinin aynı yiyecekleri yıkanmadan tüketirse, yine bulaşması mevcut olan köpekle temasları olursa, aynı aile içindeki bireylerde de görülebilir.
Kist sadece karaciğere mi yerleşir?
Hayır, en çok karaciğere yerleşirama beyin, dalak, kalp, kas dokularının içine de yerleşebilir.
Hastalığın belirtileri nedir?
Başlangıçta pek belirti vermez. Kistin büyümesiyle beraber şikayetler başlar. Karın ağrısı, sarılık, kilo kaybı, halsizlik, bulantı, kusma gibi belirtiler görülür. Karaciğere yerleşmiş kist başlangıçta 2-3 cm iken yıllar içinde 14-15 cm e kadar büyüyebilir. Karaciğer içindeki kist safra yollarına açılırsa ilk belirti tıkanma sarılığı da olabilir. Bunun dışında kist eğer karın içinde patlar, enfekte kistler karın boşluğuna yayılırsa ani allerjik ölümlere de yol açar.
Tanı nasıl konur?
Tanısı kolaydır. Kiste özgü kan tahlili ve basit bir ultronografi ile tanı konur. Gerekirse BT veya MR da tanıya eklenir.
Tedavisi nasıldır?
Hastalığın ilaçla tedavisi yoktur. Parazite etkili bir ilaç vardır ancak beraberinde cerrahi tedavi gerekir. Son yıllarda girişimsel radyolojinin gelişmesiyle vakaların büyük çoğunluğu, cerrahiye gerek duyulmadan perkütan drenaj yöntemiyle tedavi edilmektedir. Cerrahi gerek duyulduğunda ise açık ya da laparoskopik cerrahi yöntemlere başvurulur.
Bu hastalıktan nasıl korunabilirim? Nelere dikkat etmem gerekir?
-Kişisel temizlik ve hijyen çok önemlidir. Çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile yıkanmalıdır.
-Kesilen hayvanların organların atıklarına dikkat etmek gerekir. Bu atıklar gelişigüzel orta yerlere bırakılmamalıdır.
-Kontrolsüz kesim yapılan hayvan etlerinin yenmemesi.
-Sahipli köpeklerin aşılarının ve parazit tedavilerinin yapılması
-Sahipsiz köpeklerin bakımlarının sağlanması ile ilgili belediyelere başvurulması önemlidir.
Hastalığın paraziti, kurt, çakal, köpek gibi hayvanların bağırsağında yaşar ve bu hayvanların dışkısıyla, dışarıya atılır. Dışarıya atılan bu yumurtaların bulaştığı sebze ve meyvelerin iyi yıkanmaması sonucu ağız yoluyla insana bulaşır.
Bu hastalığın bir konak döngüsü mevcuttur. Yine dışarıya atılan bu parazitlerle bulaşmış otların koyun gibi küçükbaş hayvanların yemesi sonucu, bu hayvanların bağırsağında kurtçuklar açığa çıkar ve bunlarda kan yoluyla en çok karaciğer olmak üzere vücudun diğer organlarına giderek yerleşir.
Yine bir döngü içinde bu hastalıklı hayvanların parçalarının kedi köpek gibi hayvanlarca yenmesinden sonra parazit tekrar bu hayvanların bağırsağında yerleşir ve erişkin hale gelir. İnsan da bu döngüde ara konak vazifesi görür.
Parazitin yumurtasının bulaştığı maddeler ki -daha çok sebze ve meyvelerin iyi yıkanmaması sonucu- insana bulaşır ve insanda da en çok karaciğer olmakla beraber diğer tüm organlara yerleşerek kistler oluşturur.
İnsandan insana bulaş söz konusu mudur?
Hayır, insandan insana bulaşmaz ancak aile fertlerinin aynı yiyecekleri yıkanmadan tüketirse, yine bulaşması mevcut olan köpekle temasları olursa, aynı aile içindeki bireylerde de görülebilir.
Kist sadece karaciğere mi yerleşir?
Hayır, en çok karaciğere yerleşirama beyin, dalak, kalp, kas dokularının içine de yerleşebilir.
Hastalığın belirtileri nedir?
Başlangıçta pek belirti vermez. Kistin büyümesiyle beraber şikayetler başlar. Karın ağrısı, sarılık, kilo kaybı, halsizlik, bulantı, kusma gibi belirtiler görülür. Karaciğere yerleşmiş kist başlangıçta 2-3 cm iken yıllar içinde 14-15 cm e kadar büyüyebilir. Karaciğer içindeki kist safra yollarına açılırsa ilk belirti tıkanma sarılığı da olabilir. Bunun dışında kist eğer karın içinde patlar, enfekte kistler karın boşluğuna yayılırsa ani allerjik ölümlere de yol açar.
Tanı nasıl konur?
Tanısı kolaydır. Kiste özgü kan tahlili ve basit bir ultronografi ile tanı konur. Gerekirse BT veya MR da tanıya eklenir.
Tedavisi nasıldır?
Hastalığın ilaçla tedavisi yoktur. Parazite etkili bir ilaç vardır ancak beraberinde cerrahi tedavi gerekir. Son yıllarda girişimsel radyolojinin gelişmesiyle vakaların büyük çoğunluğu, cerrahiye gerek duyulmadan perkütan drenaj yöntemiyle tedavi edilmektedir. Cerrahi gerek duyulduğunda ise açık ya da laparoskopik cerrahi yöntemlere başvurulur.
Bu hastalıktan nasıl korunabilirim? Nelere dikkat etmem gerekir?
-Kişisel temizlik ve hijyen çok önemlidir. Çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile yıkanmalıdır.
-Kesilen hayvanların organların atıklarına dikkat etmek gerekir. Bu atıklar gelişigüzel orta yerlere bırakılmamalıdır.
-Kontrolsüz kesim yapılan hayvan etlerinin yenmemesi.
-Sahipli köpeklerin aşılarının ve parazit tedavilerinin yapılması
-Sahipsiz köpeklerin bakımlarının sağlanması ile ilgili belediyelere başvurulması önemlidir.