Süt dişleri anne karnında daha sadece 7 haftalıkken şekillenmeye başlar ve çoğunlukla 1 yaş itibariyle tüm süt dişlerinin dış tabakası (mine) oluşumunu tamamlar. Genellikle 24. ile 36. aylar itibariyle tüm süt dişleri ağız içeresindeki yerini alır. Bu süt dişlerinin kök yapısı ise çoğunlukla 3 yaş itibariye tamamlanır. Yani artık 3 yaş itibari ile süt dişleri tüm yapıları ile ağızdaki yerlerini almış olurlar.
Normalde diş çıkarılması (sürmesi) dişlerin ve çenelerin büyüme ve gelişme süreci içinde ortaya çıkan fizyolojik (doğal olarak işleyen) bir olay olmasına rağmen çocukta özellikle süt dişleri sürmesi sırasında bazı lokal, bölgesel ve genel sorunlarla karşılaşılabilir.
Lokal Sorunlar
Özellikle süt dişlerinin çıkması (sürmesi) öncesinde dişin süreceği bölgedeki ağız mukozası (diş etinin üstü) kızarık ve kaşıntılıdır. Çocuk sürekli elini ağzına götürür ve bu bölgeyi kaşır. Bu tamamen normal bir olaydır. Bazen diş sürmesi esnasında diş eti lokal olarak şişer ve morumsu kırmızı renkte bezelye büyüklüğünde bir şişlik oluşur. Buna “sürme hematomu” “sürme kisti” adı verilir. Sürme kisti çok karşılaşılan bir olgu değildir ancak bazı durumlarda olabilir. Süt ya da sürekli kesicilerin diş etini delmesine yakın (perfore etmesine) olan birkaç hafta önce ortaya çıkar. Böyle durumlarda temiz bir gazlı bez ya da ellerimizi güzelce yıkadıktan sonra o bölgeye parmak yardımı ile masaj yapmamız gerekir. Genellikle birkaç hafta içerisinde diş kendiliğinden ağız içerisindeki yerini alır. Dişin uzun süre sürmediği durumda ise cerrahi olarak bu bezelye büyüklüğündeki bölgeye küçük bir kesi yapılarak, dişin çıkmasına yardımcı olunur. Korkulacak bir durum değildir.
Bölgesel Bozukluklar
Dişlerin çıkarılması esnasında genellikle çocuğun tükürük salgısında artış görülür (salivasyon artışı). Bunun yanında göz yaşarması, yanaklarda dermatit, deri döküntüleri, gözde (konjuktivada) kızarıklık (hiperemi) görülebilir. Ancak bu belirtilerin hepsi geçici belirtilerdir.
Genel Bozukluklar
Diş çıkartılması esnasında çocukta uykusuzluk, iştahsızlık, ateş, kilo kaybı, kusma, ishal, huzursuzluk, öksürük, solunum bozuklukları görülebilir.
Yapılan araştırmalar bu belirtilerin uzun süren dişlenme döneminde rastlantısal olduğunu göstermiş ve fizyolojik bir olay olan sürme ile ilişkilendirilmemesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Ancak yine de çocukta lokal olarak ortaya çıkan kaşıntı ve ağrı nedeniyle iştahsızlık, ağlama ve uyku bozuklukları sonucu genel bir direnç kaybı söz konusu olur.
Bu Durumda Ebeveynler Ne Yapabilir?
Diş çıkartılması sırasında özel olarak üretilen ağız kaşıyıcılarının kullanılması yararlıdır. Bu özel kaşıyıcılar mukozada sürme hareketini hızlandırır. Yine bu kaşıyıcıların içleri sıvı dolu olanları buzdolabında kısa süre beklettikten sonra kullanılması, diş çıkartma bölgesinde rahatlama sağlayacaktır.
Çocuk çok rahatsız ise bir diş hekime başvurularak, diş hekiminin önerdiği ilaçlar lokal olarak uygulanabilir.
Umarım yararlı bir yazı olmuştur. Aklınıza takılan her türlü soruyu bize sorabilir ve sonraki yazılarımız için bizi yönlendirebilirsiniz. Hepinize sağlıklı, mutlu ve bol gülüşlü günler diliyorum.
Süt dişleri anne karnında daha sadece 7 haftalıkken şekillenmeye başlar ve çoğunlukla 1 yaş itibariyle tüm süt dişlerinin dış tabakası (mine) oluşumunu tamamlar. Genellikle 24. ile 36. aylar itibariyle tüm süt dişleri ağız içeresindeki yerini alır. Bu süt dişlerinin kök yapısı ise çoğunlukla 3 yaş itibariye tamamlanır. Yani artık 3 yaş itibari ile süt dişleri tüm yapıları ile ağızdaki yerlerini almış olurlar.
Normalde diş çıkarılması (sürmesi) dişlerin ve çenelerin büyüme ve gelişme süreci içinde ortaya çıkan fizyolojik (doğal olarak işleyen) bir olay olmasına rağmen çocukta özellikle süt dişleri sürmesi sırasında bazı lokal, bölgesel ve genel sorunlarla karşılaşılabilir.
Lokal Sorunlar
Özellikle süt dişlerinin çıkması (sürmesi) öncesinde dişin süreceği bölgedeki ağız mukozası (diş etinin üstü) kızarık ve kaşıntılıdır. Çocuk sürekli elini ağzına götürür ve bu bölgeyi kaşır. Bu tamamen normal bir olaydır. Bazen diş sürmesi esnasında diş eti lokal olarak şişer ve morumsu kırmızı renkte bezelye büyüklüğünde bir şişlik oluşur. Buna “sürme hematomu” “sürme kisti” adı verilir. Sürme kisti çok karşılaşılan bir olgu değildir ancak bazı durumlarda olabilir. Süt ya da sürekli kesicilerin diş etini delmesine yakın (perfore etmesine) olan birkaç hafta önce ortaya çıkar. Böyle durumlarda temiz bir gazlı bez ya da ellerimizi güzelce yıkadıktan sonra o bölgeye parmak yardımı ile masaj yapmamız gerekir. Genellikle birkaç hafta içerisinde diş kendiliğinden ağız içerisindeki yerini alır. Dişin uzun süre sürmediği durumda ise cerrahi olarak bu bezelye büyüklüğündeki bölgeye küçük bir kesi yapılarak, dişin çıkmasına yardımcı olunur. Korkulacak bir durum değildir.
Bölgesel Bozukluklar
Dişlerin çıkarılması esnasında genellikle çocuğun tükürük salgısında artış görülür (salivasyon artışı). Bunun yanında göz yaşarması, yanaklarda dermatit, deri döküntüleri, gözde (konjuktivada) kızarıklık (hiperemi) görülebilir. Ancak bu belirtilerin hepsi geçici belirtilerdir.
Genel Bozukluklar
Diş çıkartılması esnasında çocukta uykusuzluk, iştahsızlık, ateş, kilo kaybı, kusma, ishal, huzursuzluk, öksürük, solunum bozuklukları görülebilir.
Yapılan araştırmalar bu belirtilerin uzun süren dişlenme döneminde rastlantısal olduğunu göstermiş ve fizyolojik bir olay olan sürme ile ilişkilendirilmemesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Ancak yine de çocukta lokal olarak ortaya çıkan kaşıntı ve ağrı nedeniyle iştahsızlık, ağlama ve uyku bozuklukları sonucu genel bir direnç kaybı söz konusu olur.
Bu Durumda Ebeveynler Ne Yapabilir?
Diş çıkartılması sırasında özel olarak üretilen ağız kaşıyıcılarının kullanılması yararlıdır. Bu özel kaşıyıcılar mukozada sürme hareketini hızlandırır. Yine bu kaşıyıcıların içleri sıvı dolu olanları buzdolabında kısa süre beklettikten sonra kullanılması, diş çıkartma bölgesinde rahatlama sağlayacaktır.
Çocuk çok rahatsız ise bir diş hekime başvurularak, diş hekiminin önerdiği ilaçlar lokal olarak uygulanabilir.
Umarım yararlı bir yazı olmuştur. Aklınıza takılan her türlü soruyu bize sorabilir ve sonraki yazılarımız için bizi yönlendirebilirsiniz. Hepinize sağlıklı, mutlu ve bol gülüşlü günler diliyorum.