

Butman, dünya çapında ünlü bir caz sanatçısı olmasının yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakınlığıyla da tanınan sıra dışı bir isim. Konser öncesi ortak arkadaşımız Kadir Dursun bizi bir araya getirdi. Ayak üstü kısacık sohbetimizde bile yüzündeki sıcak ifadeyle bana Türkiye'ye dair hislerini anlatmaya başladı. Türkiye'nin caz sahnesini öyle içten anlattı ki yıllarca tanıdığım ülkem, onun sözlerinde yeniden hayat buldu. Üstelik bunu konser sırasında, müzik geçişleri esnasında sahnede de tekrarladı.
Antalya’daki Akra Caz Festivali'ne her yıl katıldığını, Akdeniz'in eşsiz gecelerinin caz melodileriyle birleştiğini ve orada dünyanın her köşesinden insanları bir araya getiren eşsiz bir atmosfer olduğunu tüm gece anlattı durdu.
Kendimizi çoğu zaman başkalarına anlatma telaşına düşeriz; hatta bazen bunu abartıp kendimizi kendimize anlatmaya kalkar, ne yazık ki içtenliği olmayan etkinliklerle birbirimize kendi reklamımızı yapmaya dönüştürürüz. Fakat bazı anlar vardır ki siz hiçbir şey söylemeden dünyaca tanınan bir isim çıkar sahneye, samimiyetle sizi anlatır ve ülkenizi sizin yerinize herkese sevdirir. Size de kenarda bunun gururunu yaşamak kalır.
Ben de dün akşam bu gururu, Butman'ın kurduğu şu cümlelerle yaşadım: "Dünyanın pek çok yerinde sahne aldım ama Akdeniz kıyısında güneş batarken başlayan konserler, yıldızların altında devam ederken sahneden gördüğüm o enerji inanılmaz. Seyirci arasında hem Türkçe hem Rusça konuşan insanlar bir araya geliyor, birbirlerini tanıyor, anlıyor ve müzikle kaynaşıyorlar. Başka hiçbir festivalde bunu yaşamadım."
Dün gece, sahneden yükselen samimi bir caz melodisinin, iki ülke arasındaki dostluk bağlarını güçlendiren binlerce resmi girişimden daha etkili olduğunun canlı kanıtıydı.
Gecenin mimarı Kadir Dursun'a da bir parantez açmak gerekir. Bir kelime Rusça bilmeden, yıllardır Türkiye ile Rusya arasında sanat için mekik dokurken tanıştığım ve heyecanını hiç kaybetmeyen bu ismin çabası, dün geceyi ve Butman'ın Türkiye adına bu eşsiz cümleleri kurmasını sağladı.
Butman, dünya çapında ünlü bir caz sanatçısı olmasının yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakınlığıyla da tanınan sıra dışı bir isim. Konser öncesi ortak arkadaşımız Kadir Dursun bizi bir araya getirdi. Ayak üstü kısacık sohbetimizde bile yüzündeki sıcak ifadeyle bana Türkiye'ye dair hislerini anlatmaya başladı. Türkiye'nin caz sahnesini öyle içten anlattı ki yıllarca tanıdığım ülkem, onun sözlerinde yeniden hayat buldu. Üstelik bunu konser sırasında, müzik geçişleri esnasında sahnede de tekrarladı.
Antalya’daki Akra Caz Festivali'ne her yıl katıldığını, Akdeniz'in eşsiz gecelerinin caz melodileriyle birleştiğini ve orada dünyanın her köşesinden insanları bir araya getiren eşsiz bir atmosfer olduğunu tüm gece anlattı durdu.
Kendimizi çoğu zaman başkalarına anlatma telaşına düşeriz; hatta bazen bunu abartıp kendimizi kendimize anlatmaya kalkar, ne yazık ki içtenliği olmayan etkinliklerle birbirimize kendi reklamımızı yapmaya dönüştürürüz. Fakat bazı anlar vardır ki siz hiçbir şey söylemeden dünyaca tanınan bir isim çıkar sahneye, samimiyetle sizi anlatır ve ülkenizi sizin yerinize herkese sevdirir. Size de kenarda bunun gururunu yaşamak kalır.
Ben de dün akşam bu gururu, Butman'ın kurduğu şu cümlelerle yaşadım: "Dünyanın pek çok yerinde sahne aldım ama Akdeniz kıyısında güneş batarken başlayan konserler, yıldızların altında devam ederken sahneden gördüğüm o enerji inanılmaz. Seyirci arasında hem Türkçe hem Rusça konuşan insanlar bir araya geliyor, birbirlerini tanıyor, anlıyor ve müzikle kaynaşıyorlar. Başka hiçbir festivalde bunu yaşamadım."
Dün gece, sahneden yükselen samimi bir caz melodisinin, iki ülke arasındaki dostluk bağlarını güçlendiren binlerce resmi girişimden daha etkili olduğunun canlı kanıtıydı.
Gecenin mimarı Kadir Dursun'a da bir parantez açmak gerekir. Bir kelime Rusça bilmeden, yıllardır Türkiye ile Rusya arasında sanat için mekik dokurken tanıştığım ve heyecanını hiç kaybetmeyen bu ismin çabası, dün geceyi ve Butman'ın Türkiye adına bu eşsiz cümleleri kurmasını sağladı.